Yatırımcılar, gelecek yıl hedeflenen enflasyona ulaşılabileceğini gösteren güncellenmiş ekonomik projeksiyonların ardından, Avrupa Merkez Bankası'nın küresel merkez bankaları arasında Haziran ayı gibi erken bir tarihte faiz indirimi başlatan ilk banka olabileceğine dair güven kazanıyor.
Temmuz 2022'den aynı yılın Eylül ayına kadar hızlı bir artış döngüsüyle ana faiz oranını %4 gibi tarihi bir seviyeye yükselten ECB, 2022'de %10'un üzerine çıkan enflasyonun önümüzdeki yıl %2'lik hedefiyle uyumlu hale geleceğini düşünüyor ki bu da daha önce öngörülen 2026'dan önemli bir ilerleme anlamına geliyor.
Perşembe günü ECB'nin revizyonlarının yaklaşan indirimlerin bir işareti olarak yorumlanmasıyla piyasanın faiz indirimi beklentileri desteklendi. Bu durum Almanya'nın iki yıllık tahvil faizinin 10 baz puana kadar düşerek son üç haftanın en düşük seviyesine ulaşmasına yol açtı. Avrupa hisse senetleri %1'lik bir artış yaşarken, Euro kısa süreli bir düşüş yaşadı.
Yatırımcılar faiz indirimlerinin Haziran ayında başlayacağına %90'ın üzerinde bir oranda kesin gözüyle bakarken, bu oran Perşembe günü %85'e yükseldi. ECB Başkanı Christine Lagarde, Haziran ayına kadar önemli miktarda ek veriyi gözden geçirmiş olacaklarını belirterek bankanın pozisyonunun altını çizdi.
Almanya'nın gösterge 10 yıllık tahvil getirisi, 2024 yılının başına kıyasla yaklaşık 30 baz puan daha yüksek ve bu da daha sıkı finansal koşulların bir göstergesi. Bununla birlikte ECB, yavaşlayan ücret artışına rağmen ücretlerin fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam ettiğini de belirtmiştir.
ECB'nin Haziran ayındaki olası hamlesine ilişkin beklentiler güçlenirken, faiz indiriminde ABD Merkez Bankası'ndan önce davranıp davranmayacağı konusunda da spekülasyonlar yapılıyor. Göreceli faiz oranları piyasa dinamiklerini önemli ölçüde etkilediği için döviz tüccarları durumu yakından takip ediyor. Dolar Perşembe günü genel olarak yumuşak seyrederken, Euro'nun ECB sonrası düşüşü sadece geçici oldu.
Perşembe günü piyasa katılımcıları, Haziran ayında hem ECB hem de Fed'in faiz oranlarını düşürme olasılığını eşit olarak algıladı. Ancak, ABD ekonomisinin güçlü kalması halinde Fed'in bu yıl faiz indirimine gidemeyebileceği, buna karşın Avrupa'nın nispeten daha zayıf ekonomik durumu göz önüne alındığında ECB'nin ilerleyebileceği yönündeki spekülasyonlar artıyor. Bazı ekonomistler, ECB'nin Fed'den önce faiz indirimine gitmesinin, ECB'nin faiz indirimlerinin kapsamını sınırlayabileceğine inanıyor.
Euro Bölgesi piyasaları, ABD faiz indirimi beklentileri ve Hazine hareketlerindeki değişimlerden de etkileniyor, çünkü her iki bölgenin tahvilleri son zamanlarda rekor düzeyde korelasyon gösterdi. Danske Bank'tan Christiansen, faiz oranlarının yeniden fiyatlandırılmasının Avrupa'daki ekonomik temellerden ziyade büyük ölçüde ABD'deki gelişmelerden kaynaklandığını vurguladı.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.