Amerika Birleşik Devletleri Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerine hazırlanırken, siyasi stratejistler üçüncü parti adayların görevdeki Başkan Joe Biden ile eski Başkan Donald Trump arasındaki yarış üzerindeki potansiyel etkisini yakından inceliyor. Bu adaylar arasında Robert F. Kennedy Jr. ABD'nin yurtdışına müdahalesinin sınırlandırılması, uygun fiyatlı konutların teşvik edilmesi ve kurumsal gücün sınırlandırılmasına odaklanan platformuyla dikkat çekiyor.
Kennedy'nin kampanyası seçmenlerin bir kesiminde yankı buldu ve yakın zamanda yapılan bir ankete göre kayıtlı seçmenlerin %15'inin desteğini aldı. Bu destek düzeyi, zafer marjlarının geleneksel olarak ince olduğu ve kazananın tüm seçim oylarını aldığı savaş alanı eyaletlerinde çok önemli bir rol oynayabilir.
Stratejistler özellikle Michigan, Wisconsin, Pennsylvania, Arizona, Georgia, Nevada ve Kuzey Carolina gibi, başkanlığı garantilemek için gerekli 270 seçici kurul oyunu sağlamak açısından hayati önem taşıyan eyaletlere odaklanmış durumda. Başkan Biden daha önce 2020 seçimlerinde Kuzey Carolina hariç bu eyaletleri %3'ten az oyla kazanmıştı.
Kennedy gibi üçüncü parti bir adayın varlığı potansiyel olarak oyları Biden'dan uzaklaştırabilir ve Biden'ın az bir farkla kazandığı Pennsylvania gibi eyaletleri seçimin sonucu açısından kritik hale getirebilir. Eğer Biden Pennsylvania ve Georgia'yı kaybederse, bu Trump'ın zaferine giden yolu açabilir.
Bu senaryo, üçüncü parti adayı Ralph Nader'in kampanyasının Al Gore ve George W. Bush arasındaki sıkı yarışı, özellikle de oy farkının çok az olduğu ve nihayetinde Yüksek Mahkeme tarafından karar verilen Florida'yı etkilediği görülen 2000 seçimlerini hatırlatıyor.
Hem Biden hem de Trump için düşük onay oranlarına rağmen, stratejistler Trump'ın sadık seçmen tabanının, onu üçüncü parti bir adaya oy kaybetmeye daha az duyarlı hale getiren "sert bir destek zemini" oluşturduğuna inanıyor. Tersine, Biden'ın desteği bağımsız adayların erozyonuna karşı daha savunmasız olarak görülüyor.
Üçüncü parti bir adayın hem Biden'ın hem de Trump'ın 270 oy barajına ulaşmasını engellemesi durumunda, seçim ABD Temsilciler Meclisi'nde yapılacak bir "şartlı seçim" ile belirlenebilir. Böyle bir senaryoda, Temsilciler Meclisi eyalet delegasyonlarına göre oy kullanacak ve mevcut Cumhuriyetçi çoğunluk muhtemelen Trump'ı destekleyecektir.
Her ne kadar üçüncü parti bir adayın 270 seçmen oyu ile temiz bir zafer kazanması ihtimali oldukça düşük olsa da, bu tür adayların seçimin sonucu üzerindeki etkisi, yaklaşan siyasi yarışa hazırlanan stratejistler için önemli bir husustur.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.