Fed tutanaklarında bankanın faiz artışlarının devam edebileceğinin sinyalini vermesi, zaten 16 yılın zirvesine koşan borçlanma maliyetlerinin, piyasaların beklediğinden daha da yükselebileceği endişelerini körüklüyor. 2023’ün neredeyse tamamında faiz oranlarının bir noktada düşürülmesi gerekeceği beklentisiyle baskılanan 10 yıllık tahvil getirileri baskılanıyordu ancak analistler bunun değişmekte olduğuna dikkat çekiyor. Küresel borçlanma için bir gösterge niteliği taşıyan ve sadece ABD’de değil, tüm dünyada borçlanma maliyetlerine yön veren 10 yıllık ABD Hazine tahvili getirisi salı günü Fed tutanakları sonrası TSİ 15.18 itibarıyla yüzde 4,312 ile - Ekim 2022’deki 4,33 zirvesi sayılmadığı takdirde - Ekim 2007’den bu yana en yüksek düzeye çıktı. Bu da borçlanma maliyetlerinin 16 yılın zirvesine koştuğu anlamına geliyor.
Çoğu üye faizi çok yükseltmekten ziyade enflasyondan korkuyor
Sadece ABD’de değil, küresel ekonominin bir çok noktasında 10 yıllık tahvillerde rekorlar görülüyor. Almanya 10 yıllık Hazine tahvilinde de getiri salı günü yüzde 2,714 ile 2011’den bu yana en yüksek düzeye çıktı. İngiltere’de 10 yıllık tahvilde getiri 2008’den, Japonya’da 2014’ten, Fransa’da 2011’den bu yana en yüksek düzeyleri gördü.
Fed’in son toplantısına ilişkin önceki gün yayınlanan tutanaklarda “Enflasyonun Komite’nin uzun vadeli hedefinin hala üzerinde olması ve istihdam piyasasındaki sıkılığın devam ediyor olması, katılımcıların çoğunun enflasyonda yukarı yönlü riskler görüyor olması, para politikalarının daha da sıkılaşmasını gerektirebilir.” ifadeleri yer aldı. Ancak tutanaklar Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) 25-26 Temmuz’da gerçekleşen toplantıda faiz gerekip gerekmediği konusunda tam bir fikir birliğinde olmadığını da ortaya koydu. Bazı yetkililer faizleri çok yükseltmenin ekonomi üzerinde yarattığı risklere dikkat çekerken, "çoğu" politika yapıcı enflasyonla mücadeleye öncelik vermeye devam etti. Tutanak metninde "Yetkililer enflasyonu %2 hedefine indirme taahhütlerine bağlı kaldılar. Çoğu yetkili, para politikasının daha fazla sıkılaştırılmasını gerektirebilecek, enflasyona yönelik ciddi yukarı yönlü riskler görmeye devam etti." ifadeleri yer aldı. Fed, 40 yılı aşkın bir sürenin zirvesine çıkan enflasyonla mücadele amacıyla 2022 yılında başlattığı parasal sıkılaşma döngüsüyle federal fon oranlarını 22 yılın en yüksek düzeyi olan yüzde 5,25- 5,5 aralığına çıkarmıştı.
Terse dönmüş getiri eğrisi hisse yatırımcısını tedirgin ediyor
Tahvildeki bu yükseliş, ve getiri eğrisinin terse dönmüş haldeki seyrinin devam etmesi küresel hisse piyasalarındaki yatırımcıları tedirgin ediyor. Çünkü geçmişte 10 yıllık tahvilin bu düzeylere geldiği her dönemde finans piyasalarında istikrarsızlıklar yaşandı. Hisse piyasalarında salı günü tutanaklar sonrası satışlı bir seyir görülürken, teşvik beklentisi olan Şanghay dışında tüm Asya piyasaları günü ekside kapattı. Avrupa’da da borsalar öğleden sonraki işlemlerde düşüş kaydetti. DAX, FTSE, CAC ve Stoxx 600’de düşüşler TSİ 16.13 itibariyle yüzde 0,3’ü bulurken, Milano borsası FTSE MIB’de düşüş yüzde 0,42’yi gördü. Fed’in kısa vadeli faiz oranının (2 yıllık Hazine tahvillerindeki getirinin) hala 10 yıllıkların üzerinde olması - getiri eğrisinin terse dönmesi - yatırımcıların borç verirken daha yüksek kısa vadeli faiz oranı beklediğine işaret eden bir durum. 10 yıllık tahvilde getiri yüzde 4,3 düzeylerinde seyrederken, ABD 2 yıllık tahvilde getiri yüzde 5 ile 10 yıllığın üzerinde. Uzun vadeli tahvil faizleri, gelecekteki belirsizlikler ve riskler nedeniyle, kısa vadeli tahvil faizlerinden genelde yüksek olur. Ancak uzun bir süredir durumun böyle olmaması küresel sıkılaşma döngüsünde başı çeken Fed’in enflasyonu kontrol etme yetkinliği konusunda da şüpheler olduğunu gösteren bir durum olarak değerlendiriliyor. Almanya, Fransa ve İngiltere’de de durum benzer. İngiltere’de 10 yıllıkta getiri yüzde 4,7 civarında seyrederken, salı günü 2 yıllıkta getiri yüzde 5,23 düzeylerindeydi. Almanya’da Bund (10 yıllık) getirisi yüzde 2,68 düzeylerindeyken, 2 yıllıkta yüzde 3 düzeyi 2023’te birden fazla kez görüldü.
Mortgage faizi konut sektörünü vuruyor
ABD’de mortgage faizi 2008 küresel finansal krizinden bu yana en yüksek düzeye yaklaşıyor. MarketWatch’a konuşan üç uzman “ABD ekonomisinden güçlü veriler gelmeye devam ettiği ve Fed’in gösterge faiz oranını bir kez daha artırması durumunda (şu anda yüzde 7’nin üzerinde olan) mortgage faizlerinin Büyük Resesyon’dan (küresel finansal krizden) bu yana görülmemiş olan yüzde 8 düzeyine çıkabileceğini söylüyor. 30 yıllık sabit mortgage faizi salı günü Kasım 2022’den bu yana en yüksek düzey olan yüzde 7,26 seviyesinde seyretti. ABD’de konut sektörünün “durma noktasına” geldiğini söyleyen Redfin CEO’su Glenn Kelman, Barron’s Live’a verdiği demeçte “Satış hacimleri daha kötü olamazdı. Şu anda sadece gerçekten taşınmak zorunda olan insanlar taşınıyor” diye konuştu.Ulusal Emlakçılar Birliği verilerine göre ABD konut piyasasında ikinci el konut satışları haziranda yıllık bazda yüzde 3,3 düşüşle 4,16 milyona geriledi. Bazı alıcılar iyi fiyata konut bulsa da ve konut fiyatları nispeten aynı seyretse de, Kelman bu alıcıların çok yüksek faizle konut almak zorunda kaldığına dikkat çekerek “Sorun konut fiyatlarının erişilebilir olmasında gerçek bir değişim yaşanmamış olması ve ev alanların asıl ihtiyacı olan bu düşüş” diye konuştu. Marketatch’ta yer alan bir hesaplamaya göre yüzde 7,24 seviyesinde 30 yıl sabit faizle 500 bin dolara alınan ve yüzde 20’si peşinat verilen bir konut için aylık 2.700 dolar mortgage taksiti ödeniyor. Eğer faiz Ağustos 2022’deki gibi yüzde 5,25 düzeyinde olsaydı, aylık ödeme yaklaşık 2.208 dolar olacaktı. Ağustos 2021’de ise yüzde 2,99 düzeyinde bir faizle aylık ödeme 1.706 dolara denk gelecekti.