* Büyüme reformlar olmadan orta vadede mevcut düzeyde kalabilir
* Ekonomik büyüme ve kamu mali göstergeleri notu destekliyor
* Yavaşlayan büyüme, yüksek enflasyonla baş edecek politikalar izlenecek (Konferans ve söyleşideki açıklamalar derlendi)
Can Sezer
İSTANBUL, 4 Kasım (Reuters) - Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's yeni hükümette ekonomi yönetimine kimin atanacağının değil, ivedilikle uygulanması gereken reform ve politikaların büyüme ve dış kırılganlıklara ne ölçüde yansıdığına bakılacağını açıkladı.
Moody's ülke notu birimi kıdemli başkan yardımcısı Alpona Banerji basın ile söyleşisinde kuruluşun ekonomi yönetimine aday isimleri nasıl değerlendirdiği sorusuna, "Kimin ekonomi yönetimine, iktidara geldiği bizim için önemli değil. Uygulanan politikaların büyüme ve dış kırılganlıklara nasıl yansıdığı önemli" cevabını verdi.
Önümüzdeki günlerde kurulacak olan yeni hükümette Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın önemli ölçüde etkisinin olması beklenirken, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ekonomi yönetimini koruma konusunda ısrarlı olacağı belirtiliyor. urn:newsml:reuters.com:*:nL8N12Y23M
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin Çin ekonomisindeki yavaşlama ve ABD'de para politikasının sıkılaştırılmasından dolayı kalıcı olabilecek bir riskten kaçış ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Banerji, "yeni normal" olarak nitelenen bu durum karşısında önlemler alınması gerektiğini ifade etti.
Banerji, "Sermaye piyasalarının gelişen ülkelere sıcak bakmadığı bu döneme çok yakında girmiş olabiliriz. Ülkelerin bu ortamda kırılganlıklarını nasıl giderdikleri önemli. Eğer dış finansman şu ana kadarkinden daha fazla azalırsa ve politika alanında önlem alınmazsa bunun büyüme ve mali performansa etkisi olacaktır. Böyle bir ortamda büyümeyi devam ettirmek için politika alanında önlem alındığını görmemiz gerekiyor" dedi.
Banerji, Türkiye'nin bu ve gelecek yıl yüzde 2.9 olan büyüme oranlarının benzer nota sahip gelişmekte olan ülkeler içinde görece yüksek ve benzer nota sahip Brezilya ve Güney Afrika'ya kıyasla dirayetli olduğuna dikkat çekti.
Buna karşılık ekonomik büyüme görünümünün önceki yıllardaki ortalamanın altında kalabileceğine dikkat çeken Banerji, yapısal reformlar olmadan büyümenin mevcut seviyelerde kalabileceği uyarısında bulundu.
Banerji, "Türkiye'nin bir dönüm noktasında olduğunu, yapısal reformlar yapılmaması halinde orta vadede yüzde 2.5-3 düzeyinde kalacağını düşünüyoruz" dedi.
BÜYÜME VE MALİ GÖSTERGELERDE BOZULMA NOTTA BASKI YARATABİLİR
Türkiye'nin yatırım yapılabilir en düşük seviyede bulunan kredi notunu temel olarak ekonomik büyüme ve kamu mali göstergelerinin desteklediğini belirten Banerji, bu ikisinde belirgin bozulma görülmesi halinde kredi notunun baskı altında kalacağını kaydetti.
Banerji, kamunun mali göstergelerinde belirgin bir bozulma ve bununla birlikte dış sermaye girişlerinde yavaşlamaya neden olacak ani dış şokların kredi notu üzerinde baskı yaratabileceğine dikkat çekti.
Banerji, Türkiye'nin ihracat rekabetçiliği ve ekonomik büyümesi üzerinde olumsuz etkisi olacak kamu ve özerk kurumların yönetimindeki zayıflıkların da kredi notları üzerinde baskı yarattığını kaydetti.
Moody's Türkiye'nin kredi notunu "negatif" görünümle yatırım yapılabilir en düşük seviye olan Baa3 düzeyinde derecelendiriyor. Türkiye'nin bir sonraki not gözden geçirmesi Aralık ayında yapılacak.
YAVAŞLAYAN BÜYÜME, YÜKSEK ENFLASYONLA BAŞ EDECEK POLİTİKALAR
Banerji söyleşi öncesinde düzenlenen konferansta seçim sonuçlarının siyasi belirsizliği ortadan kaldırdığını ancak not görünümünü "politikaların oluşturulacağı ortam, yavaşlayan ekonomik büyüme, yüksek enflasyon ve gelişen piyasalara yönelik olumsuz sermaye ortamı ile baş edebilecek politikaların" belirleyeceğini ifade etti.
Türkiye'nin büyüme ve cari işlemler dengesi arasındaki yakın ilişkiyi zayıflatacak reformların yakından izleneceğini ifade eden Banerji, "Politikaların oluşturulduğu ortama hem kısa hem de uzun vadeli olarak bakıyoruz. Hükümetin 10. kalkınma programı geniş bir yelpazede reformlar içeriyordu. Ancak rekabet gücü, iş ortamının iyileştirilmesi, istihdam piyasası ve eğitim alanındaki reformlar gecikti" dedi.
(Redaksiyon Orhan Coşkun, Nevzat Devranoğlu)