Investing.com - TCMB bugün 17 Mart’ta yapılan PPK toplantısı özetini ve haftalık istatistikleri yayımladı.
Merkez Bankasının verilerine göre 18 Mart ile biten işlem haftasında yurt içi yerleşiklerin döviz mevduat hesapları 143 milyon dolar arttı ve toplam döviz mevduatları 216,24 milyar dolara çıktı. Hesaplar içinde gerçek kişilerin döviz mevduatları 1,07 milyar dolar azalırken tüzel kişilerin döviz mevduatları ise 1,22 milyar dolar artış gösterdi. Parite etkisinden arındırılmış değişim ise toplamda 830 milyon dolarlık artış olarak hesaplandı.
18 Mart işlem haftasında TL mevduatlar ise 35 milyar TL artış gösterdi ve bankalardaki toplam TL mevduatları 2 trilyon 431 milyona çıktı.
Aynı haftada yabancı yatırımcı hem hisse hem de tahvil satmaya devam etti. Haftalık hisse senedi çıkışı 197,3 milyon dolar, tahvil çıkışı ise 15,9 milyon dolar oldu.
Son haftalarda gerileyen rezervlerde ise 18 Mart haftasında sınırlı bir değişim oldu. Toplam brüt rezervler 108,9 milyar dolardan 108,7 milyar dolara geriledi. Fakat swap hariç rezervler ise son haftada -43,9 milyar dolardan -45,3 milyar dolara yükseldi.
17 Mart’taki toplantıda %14 olan politika faizini sabit tutan TCMB, bugün açıkladığı toplantı özetinde “Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir.” açıklamasını yaparak riskleri yakından izlediğini belirtti.
Merkez Bankası finansal istikrarla beraber finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edileceğini vurguladı.
Enflasyonda ilerleyen dönemde düşüş bekleyen banka “Sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağı öngörülmektedir.” ifadesine yer vererek jeopolitik risklerin azalmasının enflasyondaki baskıyı da azaltacağını belirtti.
Yazar: Deniz Engin