Foreks - TCMB'nin para politikasının normalleştirilmesinde iyi ilerleme kaydettiğini belirten Citi, gevşeme döngüsünün Aralık ayında 250 baz puanlık bir indirimle başlamasını ve 2025 yılı sonuna kadar politika faizinin %30 seviyesinde olmasını beklediklerini bildirdi.
Citi,"Normalleşmenin Zorlu Aşamasında Yön Bulmak" başlığı ile yayınladığı Türkiye raporunda, "Bize göre, para politikasının normalleştirilmesinde kaydedilen iyi ilerleme, güvenin yeniden tesis edilmesinde önemli bir rol oynamıştır" dedi
Karmaşık bir dezenflasyon sürecinin yanı sıra, TCMB'nin zorlu bir likidite ortamıyla da karşı karşıya olduğuna inandıklarını artarak Citi, "Politika faizinin ve kredi sınırlarının kullanımı, kredinin hem fiyatını hem de miktarını etkileyerek para politikasının aktarımını zayıflatmaktadır" değerlendirmesini yaptı.
"TCMB'nin tahmin patikasının ima ettiği enflasyonun ivmesinde öngörülen düşüş iyimser görünmektedir. Bu durum, geçmişte yapılan yukarı yönlü revizyonlar ve fiyat dinamiklerindeki bozulmanın seküler niteliği ile birleştiğinde, piyasa katılımcılarının enflasyondaki düşüş sürecine ilişkin olarak ihtiyatlı davranmaları gerektiğini düşündürmektedir" diyen Citi, yıllık enflasyonun Aralık ayında %45 civarında, 2025 yılı sonunda ise riskler yukarı yönlü olmak üzere %25 civarında gerçekleşmesini beklediklerini vurguladı.
"Maliye ve gelirler politikalarından yeterince destek alınamaması ya TCMB'nin sıkı duruşunu gereğinden uzun süre korumasına ya da gevşeme döngüsü başladığında erken gevşeme algılamalarına yol açabilir" değerlendirmesini de yapan Citi,"Bu çerçevede, gevşeme döngüsünün Aralık ayında 250 baz puanlık bir indirimle başlamasını ve 2025 yılı sonuna kadar politika faizinin %30 seviyesinde olmasını bekliyoruz" dedi
Citi yayınladığı raporda OVP için şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bizim görüşümüze göre, yeni OVP genel olarak 2024 yılı için gerçekçi tahminler sunarken 2025-27 dönemi için öngörülen yörünge nispeten iyimserdir. Özellikle, 2025-27 döneminde öngörülen dış performansı ve enflasyondaki düşüşü ekonominin konjonktürel durumu ile bağdaştırmakta zorlanıyoruz.
IMF tanımlı faiz dışı açığın 2025'te daraltılması anlamlı bir ayarlamayı temsil etmektedir, ancak gelecek yıl öngörülen %4'lük GSYH büyümesine ulaşılması zor olabileceğinden, bu hedefe ulaşılıp ulaşılamayacağı açık bir soru olarak kalmaktadır.
Mali alanda, vergi gelirleri için nispeten iyimser bir yörünge, devam eden
Kamu harcamalarının kompozisyonundaki kötüleşme ve 2025 yılında faiz dışı harcamalarda nispeten iddialı bir azalma da vurgulanmaya değerdir.
Para politikası cephesinde, fiyat dinamiklerindeki bozulmanın seküler yapısı, öngörülen dezenflasyon patikasına ulaşmanın zor olmaya devam edeceğine işaret etmektedir.
Yapısal reform gündemine ilişkin olarak, yeni OVP'nin hükümetin reform önceliklerini destekleyen tedbirler için bir takvim sunmaya devam etmesi cesaret vericidir. Bununla birlikte, planlanan eylemler -çoğu durumda- yeterince spesifik ve ölçülebilir değildir.
Buna ek olarak, yapısal reformlar arasında daha güçlü bir bağ kurulmasının
Ekonomik büyüme ile ilgili alanlar/tedbirler, reform gündeminin güvenilirliğini ve tutarlılığını güçlendirmek açısından faydalı olurdu"