Investing.com - Bu yazı dizimizde kripto para piyasaları hakkında genel bilgilere yer vereceğiz. Bunun yanında temel ve teknik analiz yöntemlerinden de bahsederek bir strateji geliştirme ve işlem planı yapma üzerinde duracağız.
Kripto paralarla ticaret yapmak yüksek oranda risk içeren bir faaliyettir. Bu sektör, geleneksel alandaki risklerin yanında sektöre özel risklere de sahiptir. Bu yüzden kripto para yatırımı ya da ticareti yapmadan önce içerdiği riskleri anlamak ve kaybetmeyi göze aldığınız miktarda ticaret yapmak ilk kuraldır denebilir. Kripto endüstrisi, yüksek riskli bir piyasa olmasının yanında muazzam kazançların da elde edilebileceği bir sektör olduğu için birçok yatırımcının ilgisini çekmektedir.
Bu yüzden kripto para ticaretini profesyonel bir iş olarak görmek, teknik ve temel analiz yöntemlerini öğrenmek, belirli bir strateji geliştirip bu stratejiye sadık kalmak, para yönetimini disiplinli şekilde yapmak ve her şeyden önemlisi son derece stresli olan bu sektörde sağlam bir psikolojiye sahip olmak gereken özelliklerden biridir. Son olarak saydığımız sağlam bir trader psikolojisine sahip olmadan kripto piyasalarında işlem yapmak diğer özellikleri edinseniz dahi verimli kullanmanıza engel olabilir. Bu yüzden bireysel yatırımcı, 7 gün 24 saat çalışan, yüksek fiyat oynaklığına sahip ve rüzgarın hızlı şekilde yön değiştirdiği kripto para piyasalarında ticaret yapacak psikolojiye sahip olup olmadığını anlamalıdır.
Kripto piyasasına giriş
Kripto para işlemlerine başlamadan önce piyasada kullanılan terimlere aşina olmak gerekir. Birçok terim benzer bir piyasa olan forex piyasasında kullanıldığı gibi kripto piyasasına özgü terimler de bulunmaktadır. Bu yazı dizimizde bu terimleri basit şekilde anlatmaya çalışacağız.
Kripto para piyasası nedir? Nasıl işler?
Kripto para piyasası, herhangi bir merkezi otoriteye bağlı olmayan, bir bilgisayar ağı üzerinde çalışan ve belirli amaçlarla ihraç edilmiş kripto para birimlerinin birbirleriyle ya da itibari para birimleriyle takas edildiği bir pazar yeridir. Son veriler, piyasada 24 binin üzerinde kripto varlık olduğunu gösteriyor. Kripto para ihracı, basit bir yöntemle gerçekleşebildiği için bu varlıkların büyük çoğunluğu düşük sermayeli bireysel çabayla oluşturulan varlıklardır. Belirli likiditeye ulaşarak ticaret yapacak seviyeye yükselen kripto para sayısı ise bu rakamın çok altındadır.
Kripto piyasasının en önemli unsurlarından biri olan kripto para borsaları, merkezi ve merkezsiz borsalar olarak ikiye ayrılır.
Merkezi kripto para borsaları, bir şirket tarafından yönetilir ve yatırımcıların kripto para ticaretine aracılık ederler. Bu bağlamda kullanıcılar, varlıklarını merkezi borsanın bünyesinde altında saklar. Merkezsiz kripto para borsaları ise merkezi borsalardaki alım satım faaliyetlerine benzer şekilde çalışırken buradaki en büyük fark kullanıcıların varlıklarını kendi gözetiminde tutmasıdır. Yani kullanıcılar harici kripto para cüzdanlarını kullanarak merkezsiz kripto borsalarına bağlanır ve o şekilde işlem yaparlar.
Kripto para piyasası nasıl çalışır?
Kripto para alım satımı yapmak için ilk olarak bir kripto para borsasında hesap açmak ya da merkezsiz kripto para borsasında işlem yapılacaksa o platformu destekleyen bir harici cüzdan edinmek gerekir.
Kripto borsaları, kripto paralar arasında ya da kripto para birimi ile dolar, euro vb. gibi itibari para birimleriyle alım satım işlemlerinin yapıldığı platformlardır. Merkezi borsalarda alım satım yapmak için hesap açtıktan sonra çoğu kripto borsası işlemlere devam etmesi noktasında bir banka hesabı açar gibi kimliğinizi doğrulamanızı ister. Buna KYC (Know Your Customer) süreci denir. Bu noktada borsa platformu sizden kimlik, ikametgah vb. gibi kişisel bilgilerinizi talep edeceğinden kayıt olunan borsanın ne kadar güvenli olup olmadığını anlamak son derece önemlidir. Kripto sektörü henüz yasal boşluklara sahip olduğundan birçok açıdan riskler içerir. Bu riskler arasında kimlik bilgilerinizin kötü niyetli kişiler tarafından kullanılması, platformdaki varlıklarınızın kullanılması ve kaybı gibi olumusuzluklar bulunur. Bu yüzden yüksek işlem hacmine sahip, sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren ve siber saldırılara karşı üst düzey güvenlik tedbirlerine sahip borsaları tercih etmek bu riskleri asgari düzeye indirmek için önemlidir.
Hesap açılıp KYC sürecini tamamladıktan sonra hesabınıza banka havalesi, kredi kartı veya 3. taraf hizmetleri kullanarak itibari para yatırarak kripto ticaretine başlayabilirsiniz.
Kripto para alım satımı yaparken basit şekilde ilgili para biriminin arz ve talebine göre oluşan ve sürekli olarak değişen piyasa fiyatı ya da almak istediğiniz fiyat üzerinden emir girerek ticareti gerçekleştirebilirsiniz. Emir türlerinin detayları ve kripto para ticaretine ilişkin temel terimler için hazırladığımız içeriğe göz atabilirsiniz.
Kripto para piyasası türleri
Kripto para platformlarında ticaret için sık kullanılan iki yöntem bulunur. Bunlar biri spot piyasalar olurken diğer vadeli piyasalardır.
Spot piyasa, herhangi bir kripto para biriminin anlık fiyatıyla yapılan işlemleri kapsar. Vadeli kripto para piyasaları süreli ve süresiz vadeli işlemler olarak ikiye ayrılır ve bireysel yatırımcıların daha sık kullandığı piyasa, süresiz vadeli işlem piyasalarıdır. Bu piyasada temelde yatırımcılar, sona erme tarihi olmayan bir kripto pozisyonunu satın alırlar ve pozisyon tasfiye olmadığı sürece bunu sonsuza kadar taşıyabilirler, ancak buradaki handikap fonlama oranından dolayı pozisyonun büyüklüğüne göre bir kesinti olabilme durumudur. Kısa vadede bu kesinti oranı taşınan pozisyonun büyüklüğüne göre ihmal edilebilir tutarda olabilir. Süre uzadıkça ise fonlama maliyeti önemli miktarlara ulaşabilir.
Bunun yanında taşınan pozisyonun alış (long) veya satış (short) olması durumu ve piyasa şartlarına göre fonlama durumu, piyasanın tersine taşınan pozisyonlara bir gelir olarak yansıyabilir. Ancak bu çoğu zaman piyasanın tersine açılan bir işlemde pozisyon zararının yanında çok düşük bir miktar olarak kalır.
Genel anlamda bakıldığında vadeli kripto işlemleri, mantık olarak spot piyasa işlemlerine benzer. Bu noktada en önemli fark, yatırımcıların elinde bulundukları varlıklardan daha büyük bir işlem açmalarına yarayan kaldıraçtır.
Kripto vadeli işlemlerinde kaldıraç nedir? Hangi riskleri içerir?
Yatırımcı, kaldıraç kullanarak ana paradan daha yüksek meblağlarda işleme girebilir. Bu, yüksek kazanç imkanı sağlarken aynı oranda kayıp riskini beraberinde getirir. Örneğin BTC/USDT paritesinde 10x kaldıraçlı bir işlem açarak 100 dolar ile 1000 dolarlık yatırım yapabilirsiniz. Bu durumda paritenin %5 yükselmesi kazancınızın 1000 dolar üzerinde hesaplandığında 50 dolar kâra ulaştığını görebilirsiniz. Bu ana paranızın %50’si oranında bir yatırım getirisi (ROI) elde ettiğiniz anlamına gelir. Ancak diğer yandan BTC/USDT, açtığınız pozisyon fiyatından %10 düşerse bu 1000 dolarlık pozisyonda 100 dolar zarar yazılması anlamına gelir ve bu miktar ana paranıza denk geldiğinden pozisyonunuz tasfiye olur. Bunu önlemek için kullandığınız borsa pozisyon tasfiye miktarına yaklaşırken sizi teminat ekleme (Margin Call) konusunda uyarır.
Burada iki seçeneğiniz bulunur. Ya pozisyonun teminat miktarını artırırsınız ya da örnekteki gibi BTC fiyatı işleme girdiğiniz fiyattan %10 geri gelirse posizyonunuz otomatik olarak kapanır.
Bu yüzden kripto para piyasalarında özellikle vadeli işlem piyasalarında yatırım yaparken kabul edebileceğiniz oranlarda kaldıraç kullanmak, pozisyona girmeden önce “stop loss” olarak tabir edilen zarar durdurma seviyelerini ve “take profit” olarak bilinen kâr alma noktalarını tespit etmek önemlidir. Böylece riskinizi kısıtlarken makul oranlarda kâr elde etme olasılığınız yükselir. Zarar durdurma ve kâr alma noktalarını başarılı şekilde tespit etmek ise teknik analiz bilgisi, strateji yönetimi ve trader psikolojisine sahip olmakla yakından ilişkilidir. Aksi durumda kripto para grafiğinde dalgalı seviyelerin içinde bulunduğu alana diğer bir tabirle trafiğin içine stop loss koymak pozisyonun zararına kapandıktan sonra hedefinize ulaşması gibi bir durum oluşturabilir. Aynı şekilde kâr al hedefinin de yakın tutulması daha fazla kazanç elde edecekken daha azıyla yetinmesine neden olur.
Tüm bu hesaplamalar yatırım yaptığınız miktar, belirlediğiniz yatırım stratejisi, kullandığınız teknik göstergeler ve hatta çalıştığınız zaman grafiğiyle yakından ilişkilidir. Bu pencereden bakıldığında düşükten al yüksekten sat ya da short pozisyonlarında yüksekten işleme girip düşükten çıkma gibi basit bir işlem daha karmaşık bir hâl almaya başlar.
Bunun yanında bir işleme girdiğinizde yalnızsınızdır ve bu an trader için en dikkatli olması gereken zamandır. Burada işlem stratejisini yönetmek iki kat daha önemli hale gelir. Pozisyona girmeden önce giriş noktasını, stop loss ve kâr al noktasını kabul edebileceğiniz oranlarda belirlemek işlemden kazanç elde etme olasılığınızı artırır. Ancak işleme girdikten sonra strateji değiştirmek çoğu zaman istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Örneğin zarar eden pozisyona fon ekleyerek pozisyonunu zararına taşımak ya da kâr almanız gereken noktada iştahınızı artırarak almamak genelilikle olumsuz sonuçlanır ve sürdürülebilir değildir.
Bu yüzden profesyonel yatırımcılar, kripto ticaretinde bir strateji belirler ve sınırlarını aşmayarak bu piyasadan istikrarlı şekilde kazanç elde etme gayretindedir.
Bu bölümü özetleyecek olursak yatırımcı, ilk olarak kendi risk profilini belirlemeli daha sonra kripto ticareti konusunda yeterince bilgi sahibi olduğuna inandıktan sonra yatırım için belirli bir strateji belirlemelidir. Bu işin zor kısımlarından birini oluştururken zarar eden stratejilerde ısrarlı olmamak ve kazanç elde edilen stratejiyi bulana kadar sabretmek gerekir. Bu meşakkatli ve yorucu bir süreçtir, ancak kripto ticaretinde kazanç oranını artırmak için olmazsa olmaz bir aşamadır.
Yazı dizimizin bir sonraki bölümünde piyasada teknik analiz yapılırken sık kullanılan indikatör ve grafik desenlerinden bahsedeceğiz.