(Husilerin, Rusya Enerji Bakanı'nın ve OPEC kaynağının açıklamaları ve detaylarla yenilendi)
Rania El Gamal / Aziz El Yaakoubi
WASHINGTON/DUBAİ, 16 Eylül (Reuters) - ABD'li yetkililer Suudi Arabistan'ın petrol tesislerine yapılan ve küresel petrol arzının %5 azalmasına yol açan saldırıdan İran'ı sorumlu tutarken, Başkan Donald Trump'ın ABD'nin karşılık vermeye hazır olduğunu söyledi. Petrol fiyatları ise 1991'den bu yana en büyük artışı kaydetti.
Yemen'in başkentine hakim olan İran'a yakın Husiler Cumartesi günü meydana gelen ve dünyanın en büyük ham petrol işleme tesisine zarar veren saldırıyı üstlendi. Husiler Yemen'deki iç savaşta Suudi Arabistan önderliğindeki Arap ülkeleri koalsiyonuyla savaşıyor.
İran suçlamaları reddetti ve "tam teşekküllü savaş" için hazır olduğunu bildirdi.
Suudi petrol şirketi Aramco'nun faaliyetlerine yakın olan iki kaynak Reuters'a yaptığı açıklamada, Suudi petrol üretiminin normale dönmesinin aylar alabileceğini söyledi. Daha önceki tahminlerde haftalar alabileceği öne sürülmüştü.
Petrol fiyatları %19 kadar yükseldikten kazanımlarını azalttı. Petrol fiyatları saldırının etkisiyle 1991 Körfez Savaşı'ndan bu yana en sert güniçi yükselişi kaydetti.
Petrol fiyatları, Trump'ın petrol piyasasında arz istikrarını sağlamak için ABD'nin acil durum rezervlerinin kullanılmasına izin vermesinin ardından geri çekildi. Dünyanın başlıca üreticileri de ortaya çıkan arz açığını telafi edecek stokun bulunduğunu bildirdi.
Trump Twitter'da dün, "Sorumluyu bildiğimizi düşündüren sebepler var, teyit olursa ateşe hazırız ancak saldırıdan kimin sorumlu olduğunu düşündüklerini görmek ve ne şartlar altında harekete geçeceğimizi görmek için Krallığı bekliyoruz" dedi.
İran saldırı suçlamalarını redderken, Husiler yeni saldırı tehdidinde bulundu.
Husi askeri sözcüsü Yahya Sarea, Aramco'ya ait Abqaiq ve Khurais tesislerine yapılan saldırıların normal ve jet motorlu dronelarla gerçekleştirildiğini söyledi. önce saldırı hakkında basına dün bilgi veren üst düzey bir ABD'li yetkili, sorumluluğun dünyanın en büyük petrol işleme tesislerine yapılan saldırıyı üstlenen Yemenli Husiler yerine İran'a ait olduğuna işaret etmişti.
Suudi Arabistan'ın öncülüğündeki Arap ülkeleri dört yıldan uzun bir süredir Yemen'de Husilerle savaşıyor. Yemen savaşı Suudi Arabistan ile İran arasında "vekil güçler savaşı" olarak görülüyor.
TEHDİTLER
İranlı yetkililer, İran'ın petrol ihraç etmesinin engellenmesi durumunda diğer ülkelerin de bunu yapamayacağını söyleyerek üstü kapalı tehditlerde bulundular.
Ancak Tahran, Basra Körfezi'ndeki petrol tankerlerinin bombalanması ve Husiler tarafından üstlenilen daha önceki saldırılar dahil olmak üzere herhangi bir saldırılarda rolü olduğu iddiasını reddetti.
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Abbas Musavi, saldırıdan İran'ın sorumlu olduğu yönündeki ABD iddiasını "kabul edilemez ve tamamen asılsız" olarak niteledi.
Saldırı düzenlenen tesis petrol ihraç edilmeden ve rafine edilmeden önce zorunlu bir adım olan arıtma işini gerçekleştiriyordu. Saldırı Suudi üretimini günde yaklaşık 5.7 milyon varile ya da yarıya indirdi.
Suudi Arabistan sadece dünyanın en büyük petrol ihracatçısı değil, aynı zamanda piyasayı istikrarlı tutmak için günde milyonlarca varil üretimini artırabilen veya azaltabilen tek ülke olarak pazarda benzersiz bir role sahip.
Petrol üretiminde uzun süre devam edebilecek bir aksama, piyasaları sert dalgalanmalara maruz bırakabileceği gibi bu dalgalanmalar küresel ekonominin istikrarını da bozabilir. Ancak, ABD ve Çin gibi büyük ülkelerin kısa vadede büyük bir kesintiyi telafi edebilecek rezervleri bulunuyor.
Rusya ve bir Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) kaynağı OPEC ve birlikte hareket eden ülkelerin oluşturduğu OPEC+'nın olağanüstü bir toplantısına gerek olmadığını söyledi. Enerji Bakanı Alexander Novak gazetecilere yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'da oluşacak arz açığını telafi edecek kadar ticari stok mevcut olduğunu söyledi. orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir.