40% İndirim
👀 👁 🧿 Kazançların açıklanmasının ardından tüm gözler +%4,56 artış elde eden Biogen üzerinde.
Yapay zekamız bunu 2024 mart ayında seçti. Bundan sonra hangi hisseler yükselişe geçecek?
Hisseleri Şimdi Keşfet

Kıymetli Madenler & Enerji – Haftalık Değerlendirme ve Gelecek Takvimi

Yayın Tarihi 03.04.2022 12:34
Güncelleme Tarihi 03.04.2022 12:32
© Reuters.

Yazar – Barani Krishnan

Investing.com – İki başkan da çok cüretkar kumar oynuyor: Vladimir Putin Avrupa'nın, Rusya'dan aldığı gazı ruble olarak ödemesini isterken Joe Biden, ham petrol ve benzin fiyatlarındaki yükselişi durdurmak için ülkeye yeterli miktarda petrol sağlamayı umuyor.

Her ikisinin de ne kadar ileri gideceğini görmek ilginç olacak.

Putin'in durumunda, "ruble yoksa gaz da yok" tehdidi, kışın en yüksek ısıtma talebinin sona erdiği bir zamanda geliyor ve Avrupalı alıcıların, onun talebine uymak adına ne kadar çaresiz olabileceğine dair soru işaretleri yaratıyor.

Bahar gelmiş ve yaz yaklaşmışken Moskova, bu konuda ter dökebilir.

Gaz, Kremlin’e döviz getiren büyük bir kaynak.

2021'in ilk dokuz ayında, Rus gaz üreticisi Gazprom'dan (MCX:GAZP) elde edilen en son veriler, Avrupa, Türkiye ve Çin'e yapılan satışlardan elde edilen gelirin, Ocak ve Eylül ayları arasında 176 milyar metreküp gaz ihracatından kaynaklı 2,5 trilyon ruble (31 milyar dolar) olduğunu gösteriyor.

Avrupa Birliği Putin'le işbirliğini reddederse – bunu yapmayacağını gösterecek kadar davranış sergiliyor zaten – çatışma, Avrupa'nın Moskova ile bir anlaşmayı veya uzlaşmayı düşünecek kadar sıkıntıya düştüğünü hissetmesi için sonbaharın bitişiyle gelen büyük soğuklara kadar sürebilir. Bu, Kasım ayında gerçekleşebilir. Ve eğer Putin inat ederse bu, o zamana kadar Avrupa'ya yedi ay boyunca gaz satılmayacağı anlamına gelebilir.

O zaman Rusya bu gazı, 72 milyar metreküp civarında gazı stoklayabilen yerel depolama sahalarına pompalamak zorunda kalabilir. Avrupa'daki Gazprom'a ait depolama alanları da 9 milyar metreküp daha gaz barındırabilir.

Gazprom, yurt içi gaz talebinin 2020'de 238 milyar metreküpten 2026'ya kadar 260 milyar metreküpe çıkmasını bekliyor ve depolarını büyütmeyi planlıyor.

Analistler, kısa vadede Avrupa gazı mevcut depoya yönlendirilirse deponun üç ila dört ay içinde dolacağını ve gaz üretiminin bir kısmının durdurularak uzun vadeli büyümeye zarar verebileceğini söyledi.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

SEB Research analistleri, “Rusya için arzı kısıtlama kararı, kendi topuğuna sıkmak gibi olacak.” dedi.

Reuters'in bildirdiğine göre AB'nin, gaz arzındaki kesintileri önlemek ve bunlara müdahale etmek için alınacak önlemleri kapsayan kuralları da var.

Yönetmelik, üç kriz aşaması tanımlıyor: erken uyarı, uyarı ve acil durum. AB ülkelerinin, bir arz kesintisinin üç kriz aşamasındaki etkisini nasıl yöneteceklerine dair planları olması gerekiyor.

Acil bir durumda Avrupa hükümetleri, yalnızca, hanelere ve temel hizmetler sunan müşterilere tedarik sağlarken piyasaya dayalı önlemler yetersiz kaldığında müdahale edebilir. Her ülkenin planı, endüstriyel gaz tüketicileri de dahil olmak üzere kuruluşların her kriz aşaması için sorumluluklarını tanımlamalı, acil bir durumda kullanılmak üzere gaz sağlamak için yapılacakları sıralamalıdır ve ülkelerin nasıl işbirliği yapacaklarına dair bir plan olmalıdır.

AB düzenlemesi, gaz altyapısının bağlı olduğu başka bir AB ülkesinin hanelerine ve temel sosyal hizmetlere yeterli miktarda gaz sağlayamayarak yardım talep etmesi durumunda üye devletlerin o ülkeyi desteklemesini şart koşuyor.

Halihazırda dar olan küresel gaz pazarından daha fazlasını elde etmeye çalışmanın yanı sıra birçok Avrupa ülkesi daha fazla kömür kullanmak, potansiyel olarak nükleer santrallerin ömrünü uzatmak ve yenilenebilir enerji üretimini artırmak zorunda kalacaklarını söyledi.

Ancak birçoğu, Avrupalı işletmelerle hanehalklarının emtia fiyatlarının daha da yükselmesini göze almaya gücü yetmediği için gaz fiyatlarıyla ilgili çekişmenin yedi ay daha süreceğinden şüphe duyuyor. AB'de spot gaz piyasası şimdiden bir yıl öncesine göre %500 arttı. Rusya geçen yıl Avrupa'ya 155 milyar metreküp gaz ile blokun arzının üçte birini sağladı.

ABD’de sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatçıları, Avrupa'nın arz krizinden en çok kazananlar olurken Norveç de bundan fayda sağladı. Geçen hafta ABD, bu yıl Avrupa Birliği'ne 15 milyar metreküp LNG tedarik etmek için çalışacağını ancak bunun Rusya'nın boru hatlarıyla Avrupa'ya gönderdiği miktarı tam olarak ikame edemeyeceğini söyledi.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Wood Mackenzie’nin baş analisti Kateryna Filippenko, Avrupa'da depolanan gazın, talepte azalma olmaksızın ilkbahar ve yaz için yeterli olabileceğini ancak Avrupa’nın, Ekim ayı sonuna kadar depoda yalnızca %10 civarında gazla önümüzdeki kışa bazı enerji tasarrufu önlemleri olmadan girme riskini alacağını söyledi.

Diğer bölgelerden daha fazla LNG çekmek için Avrupa’nın toptan gaz fiyatları, Asya’nın karşılaştırmalı LNG fiyatından daha yüksek olmak zorunda kalacak. Artan gaz fiyatları tüketicilere ve endüstrilere zaten zarar veriyor ve hükümetler onlara siper olmak için alınan önlemlere milyarlarca euro harcadı.

Enerjiden sorumlu Avrupa Komisyonu üyesi olan Kadri Simson, geçen ay AB milletvekillerine yaptığı açıklamada “Gazprom ile uzun vadeli sözleşmeler imzalayan şirketlerin, LNG piyasasında bizim ödememiz gerekenden çok daha düşük fiyatlarla gaz aldıklarının farkında olmalıyız. Dolayısıyla enerji fiyatlarımıza etkisi olacaktır.” dedi.

Son olarak Ukrayna işgalinin ilk iki haftasında serbest düşüşte olan ruble, yatırımcıların Rus ekonomisiyle ilgili iyimserliğinden çok, Moskova merkez bankasının rubleyi tekrar canlandırmak için yaptığı olağanüstü çabalar nedeniyle zemin buldu. Bunun için atılan adımlar arasında ticari bankaların müşterilere dolar satmasının yasaklanması, Rus aracı firmaların yabancı müşterilerin menkul kıymet satmasına izin vermelerinin önlenmesi ve Rusların banka hesaplarından çekebileceği dolar miktarının sınırlandırılması yer alıyor.

Merkez bankasının çabalarının yanı sıra Moskova, petrol ve gaz ihracatından da istikrarlı bir şekilde kazanıyor. Bunun bir nedeni, elbette, Avrupa'nın Rus enerjisine bağımlılığı göz önüne alındığında yaptırımların, Rusya'nın enerji satışlarına zarar verecek şekilde düşünülmemiş olması. Şu anda Rusya’dan petrol ve gaz almayanlar, bunu ya Ukrayna'ya sempati duyduğundan ya da siyasi etkilerinden korktuğundan kendi iradesiyle yapıyor. Hindistan bu konuda dikkate değer bir istisna.

ABD ve AB, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşını finanse etmemesi için nakitsiz bırakmanın tek yolunun, Moskova'ya yönelik mevcut yaptırımlarında ufak ayaralr yapmak ve yeni, daha etkili yaptırımlar bulmak olduğunu biliyor. ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo, prensipte Beyaz Saray ve müttefiklerinin, Rusya'nın savaşı sürdürmek için ihtiyaç duyduğu askeri teçhizatı satın almasını engellemesi gerektiğini söyledi.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

ABD’ye bakarsak Biden, ilginç bir şekilde, Rusya'ya yönelik yaptırımları artırma konusunda rakip Cumhuriyetçi milletvekilleri arasında destek buldu. Ancak başkan, bu desteği benimseme konusunda biraz tereddütlü çünkü rakiplerinin Kasım'da yapılacak ara seçimler öncesinde onu siyasi çukurun daha da dibine itmek için hileli davranıp davranmadığını düşünüyor.

Petrol cephesinde; Perşembe günü yaptığı açıklamada Biden, küresel arz sıkışıklığını hafifletmek için yönetiminin, önümüzdeki altı ay boyunca ABD’nin Stratejik Petrol Rezervi'nden (SPR) günlük 1,0 milyon varillik rekor seviyede petrol kullanacağını duyurdu. Başkanın buradaki en büyük sorunu hâlâ OPEC+ olabilir.

Suudi kontrolünde olan ve Rusya'nın yönlendirdiği OPEC+, gerekli her varilin mevcut olduğu bir durumda petrol piyasasının yeterince tedarik edilmesine izin verme niyetinde değil; bu, ham petrolün 100 yerine 50 dolar olarak fiyatlandırılması ile sonuçlanabilecek varsayımsal bir durum. Varsayımsal diyorum çünkü OPEC+ istese bile, Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımların açtığı günlük 3 milyon varillik boşluğu zaten dolduramaz.

Enerji sektöründeki analistler, ABD Rus petrolüne yönelik yasağını sürdürürken diğer birçok ülkenin, Ukrayna'daki sözde askeri operasyonu nedeniyle Moskova'ya uyguladığı yaptırımlar yüzünden Rusya ile iş yapmaktan kaçındığı için arz krizinin önümüzdeki aylarda kötüleşeceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Bu tür uyarılara rağmen Perşembe günü OPEC+, Mayıs ayından itibaren günde 432.000 varillik mütevazı bir üretim artışı yapmaya karar verdi. Bu, piyasa analistlerinin yaklaşık 5 milyon varile ihtiyaç duyduğunu söylediği bir pazarda günlük 400.000 varil ile grubun her zaman uyguladığı aylık artış planının çok az üzerinde bir miktar.

OPEC+ Perşembe günü yaptığı açıklamada petrol fiyatlarındaki son oynaklığın, “temel göstergelerden değil, devam eden jeopolitik gelişmelerden” kaynaklandığını söyleyerek açıkça Ukrayna'daki savaşa atıfta bulundu. Brent, Rusya'ya uygulanan yaptırımların ardından yaklaşık 140 dolar ile 14 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı ve geçtiğimiz ay büyük ölçüde 100 doların üzerinde seyretti.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Biden yönetiminde, Uluslararası Enerji İlişkileri Özel Elçisi Amos Hochstein, SPR'den çekilecek 180 milyon varil petrolün, daha fazlası için sadece bir başlangıç olduğunu söyledi.

Ancak enerji piyasası analistleri planın başarılı olup olmayacağına şüpheyle yaklaşıyor.

OANDA’dan Ed Moya, “Önümüzdeki altı ay boyunca SPR'den günde 1 milyon varil petrol çekileceğine ilişkin duyurudan kaynaklı ani satışlar, petrol fiyatları üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olmayacak, bu nedenle jeopolitik riskler artmaya devam ederse petrol, bu hafta yaşadığı kayıpların çoğunu toparlayacak.” dedi.

Biden Çin, Japonya, Hindistan, Güney Kore ve İngiltere gibi diğer ülkelerle koordineli olarak Kasım ayında SPR'den 50 milyon varil ve Mart ayında 30 milyon varil petrol satma emri verdi.

ABD Enerji Bilgilendirme Dairesine (EIA) göre 25 Mart haftası itibarıyla SPR'de 568,3 milyon varil stok vardı. Altı ayda çekilen 180 milyon varil ile rezerv, mevcut miktarının üçte birine düşebilir.

Geçen yıl Biden, ödemek zorunda kalmayacakları ancak öngörülen bir süre içinde hafif bir primle geri getirecekleri rezervden ödünç alınan petrolle ABD rafinerilerine petrol sağlamak için SPR'yi kullanmaya başladı. Bunu yaparak yönetim, açık piyasada daha az petrol işlemi olacağını ve hem ham petrol hem de benzin ve motorin gibi akaryakıt ürünlerinin fiyatlarının düşeceğini umuyordu.

Son haftalarda yönetim, SPR'den haftalık yaklaşık 3,0 milyon varil petrol çekti. Ancak rafinerilerin yılın bu zamanında normalden daha fazla üretim yapmasıyla, hükümetin gösterdiği çabaların fiyatlar üzerinde şimdiye kadar gözle görülür bir etkisi olmadı. Bu hem ham petrol hem de petrol ürünleri cephelerinde fiyatlarda pek değişime yol açmayan olağanüstü yüksek bir petrol cirosu ile sonuçlandı.

Sonuç olarak dünyanın en güçlü adamlarından ikisi, koltukları ve sahip oldukları devasa kaynaklar sayesinde piyasayı kendi istedikleri gibi yönlendirmeye kararlı. Tarih, yaptıklarının ne kadar başarılı olduğunu gösterecek.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Petrol: Haftalık Kapanış Fiyatları & WTI Teknik Analiz

Seans içerisinde 102,37 dolar ile en düşük seviyeyi gördükten sonra Brent 36 sent düşüşle 104,35 dolar oldu. Brent bu hafta şimdiye kadar %13 düşüşle 2020 Nisan ayından bu yana gördüğü en büyük haftalık kaybı yaşadı. Perşembe günü Brent, ilk çeyreği %39 artışla bitirdi.

WTI 100 doların altına indi. 97,81 dolar ile günün en düşük seviyesine inen WTI, 0,90 dolar kayıpla 99,38 dolarda bitirdi ve yaklaşık %13 ile 2020 Nisan ayından beri en büyük haftalık düşüşünü yaşadı. Perşembe günü ilk çeyreği %33 yükselişle bitirdi.

skcharting.com'un kıdemli teknik stratejist olan Sunil Kumar Dixit, WTI'nin ana eğilimi yükselişini sürdürmesine rağmen haftalık düşüş eğiliminin WTI’nın ışıltısını azalttığını söyledi.

Dixit, “Önümüzdeki hafta için WTI’nın 96,45 dolarda destek ve 108,45 dolarda direnç göreceğini düşünüyoruz. 101,45 dolar üzerinde istikrarlı bir hareket, alıcıları 104-106-109 dolar hedefleri için etkileyebilir. Bunun güçlü bir şekilde tasdiklenmesi, alım seviyelerini 111,50-113 ve 117 dolara kadar bile çıkarabilir.” dedi.

Öte yandan 101,45-106 dolarlık seviyelerin reddi, satış baskısını tetikleyerek WTI’nın 98-93 dolar bölgelerine düşmesine yol açabilir.

Dixit ekledi, “Trend ortasındaki bir seviye ile WTI 92 dolar altına, sonra 88-80 dolara inebilir.”

Altın: Haftalık Piyasası Faaliyeti

Altın, istihdamda etkileyici olmayan aylık bir artışa rağmen ekonominin pek de kötü gitmeyebileceğini düşündüren ABD işsizlik oranındaki düşüş nedeniyle Nisan ayına oldukça büyük bir kayıpla başladı. Bu, yatırımcıların gelecekte altın gibi güvenli limanlara daha az güvenebileceklerini gösteriyor.

Altın vadeli işlemler sözleşmesi 25,35 dolar düşüşle 1.923,85 dolara indi. Hafta bazında %1,8 düşerek üç hafta içindeki en büyük ikinci haftalık kaybını yaşadı.

Altın, ekonomik ve siyasi sorunlara karşı genelde korunma görevi görür. Mart ayında Comex’teki ön ay sözleşmesi, çok yüksek enflasyon ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrasında büyüyen jeopolitik gerilimler nedeniyle 2.070 dolara kadar çıkarak 2020 Ağustos ayında gördüğü 2.121 dolarlık zirvenin sadece 42 dolar altında işlem gördü.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Ancak Cuma günü altın, ABD işsizlik oranının Mart ayında %3,8’den %3,6’ya düşmesi ile değer kaybetti. Oysa ay bazında iş büyümesi, ekonomist beklentilerinin %12 altında kalarak 431.000 olarak gerçekleşti.

%4 ve altında olan bir işsizlik oranı, Fed tarafından “tam istihdam” olarak tanımlanıyor. ABD, işsizlik oranının %3,9’a düştüğü Aralık ayından beri teknik olarak tam istihdam seviyesindeydi.

Ed Moya’nın dediğine göre “Getiri eğrisinin daha kısa ucu dikleşiyor ve resesyon riski büyürken ekonomi hâlâ çok iyi görünüyor. Altın 1.900-1.950 dolar arasında işlem görebilecek olsa da ayı ivmesinin galip çıkma riski artıyor.”

İstihdamda aylık yaşanacak büyüme veya düşüş, enflasyonla mücadelede faiz artırma kararı açısından Fed tarafından yakından izleniyor.

COVID-19 nedeniyle 2020’de %3,5 küçülen ABD ekonomisi, 2021’de %5,7 ile 1982’den beri gördüğü en hızlı tempoda büyüdü.

Ancak enflasyon çok daha fazla arttı. Fed’in yakından izlediği enflasyon göstergesi olan Kişisel Tüketim Harcamaları Endeksi, Aralık ayına kadar olan yılda %5,8 ve Şubat ayına kadar olan yılda %6,4 artış gösterdi. Her ikisi de 1982’den beri görülen en hızlı büyüme oranı. Fed’in enflasyon için yıllık hedefi %2.

Merkez bankası, 2020 Mart ayındaki koronavirüs salgını sonrasında faizleri neredeyse sıfıra indirdi ve ekonomide toparlanma sağlamak için iki yıl boyunca değiştirmedi. Geçen ay Federal Açık Piyasa Komitesi, FOMC, salgından bu yana ilk kez 25 baz puanlık faiz artışı yaptı.

Şimdi ise boyun eğmeyen enflasyon, FOMC yetkililerini komitenin Mayıs ve Haziran aylarındaki iki toplantısında 50 puanlık bir artışı düşünmeye sevk ediyor. Merkez bankası, bu yıl faizleri en fazla yedi kez artırabileceğini ve enflasyonu yıllık %2 olan hedefine geri getirmek için parasal sıkılaştırmaya 2023'e kadar devam edebileceğini belirtti.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Fed Başkanı Jerome Powell, geçen ay işgücü piyasasının güçlü talep ve düşük arz ile "son derece sıkı" olduğunu söyledi. Ayrıca yılın ilk iki ayında bir milyondan fazla pozisyonun dolduğunu belirtti.

Hükümetin bu hafta başlarında yayınladığı aylık İş Olanakları ve İşgücü Devir Hızı raporu, ezici bir çoğunlukla işçiler lehinde olan bir işsizlik piyasasında açık pozisyonların işe alımları geçmeye devam etmesiyle, Şubat ayında iş olanaklarının rekor seviyelere yaklaştığını gösterdi.

Altın: Teknik Analiz

Dixit’e göre WTI gibi altının da ilk eğilimi boğaydı ve uzunlar, her büyük düşüşte pozisyonlarını artırabilir.

Hafta boyunca görülen ayı ivmesinin altını 1.960 dolar altında tuttuğunu, 1.890 dolar ile uzunların sinirlerini test ettiğini ve haftayı ancak 1.924 dolarda bitirdiğini belirtti.

“Önümüzdeki hafta için altının fiyat görüntüsü ilginç bir şekilde dalgalı. Güvenilir bir Ichimoku ‘önde ve gecikmeli’ analizi, 1.888-1.877 dolar ile sınırlı bir düşüş olduğunu ve bunun 1.873 dolara kadar gidebileceğini gösteriyor.”

Dixit, genellikle talep bölgesi işlevi gören değer alanı testinde güçlü bir satın almanın ortaya çıkmasını beklediğini söyledi.

“Bu alanlardan yapılan güçlü alımlar, altını 1.928-1.958-1.980-2.010 dolarlara çıkarabilir. Öte yandan altın 1.888-1.873 dolar seviyelerinde alıcıları çekemezse 1.850-1.820 dolar bölgesine doğru daha derin bir düzeltme bekleyin.”

Feragatname: Barani Krishnan yazdığı emtia veya menkul kıymetlerde pozisyon sahibi değildir.

Son yorumlar

Rus gazı Avrupa pazarında .. not.fiyat ve lojistik olarak rakipsiz ..LNG ile takip olunamaz lng her mevsim taşyamazlar
teşekkür ederim
Teşekkürler Değerli yorumların ve paylaştığın bilgi için
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.