Investing.com – Pazartesi günü altın fiyatları, yatırımcıların bu hafta dünyanın dört bir yanından gelecek önemli ekonomi verileri ve merkez bankası toplantıları öncesinde kârlarını kilitlemesi ve bir nebze temkinli davranmasıyla son görülen zirveler civarında sakin seyrett.
Sarı metal; son haftalarda Fed’in, önümüzdeki aylarda faiz oranlarını daha yavaş bir hızda yükselterek getirisi olmayan varlıklar üzerindeki baskıyı bir miktar azaltacağına dair artan beklentiler üzerine keskin bir yükseliş gösterdi.
Bu düşünce Aralık ayında enflasyonun daha da gerileyerek dolar ve Hazine getirileri üzerinde baskı yarattığını gösteren verilerle daha da pekişti.
Bu yıl büyük ekonomilerin resesyona gireceği korkusu, 2022'de yapılan büyük faiz artırımlarının etkilerinin hissedilmeye başlamasıyla birlikte altına yönelik güvenli liman talebini de artırdı.
Bu hafta piyasalar ABD, Japonya, Çin, İngiltere ve Euro Bölgesi'nden gelecek verilerle birlikte büyük ekonomilerde büyümenin yavaşladığına dair yeni işaretlere dikkat kesilecek. Çin ve Japonya’nın faiz kararları da ilgi odağında olacakken özellikle Aralık toplantısında beklenmedik bir şekilde şahin bir ton yakalayan Japonya Merkez Bankası ilgiyle izlenecek.
Spot altın %0,1 düşüşle 1.918,49 dolara gerilerken altın vadeli işlemleri 1.921,50 dolarda değişmedi. Her iki enstrüman da Mayıs 2022'den bu yana en yüksek seviyelerine yakın kaldı.
Yine de ABD'deki tatil nedeniyle Pazartesi günü metal piyasalarındaki işlem hacimlerinin düşük olması bekleniyor.
Endüstriyel metaller arasında bakır fiyatları, geçen hafta yedi ayın en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra Pazartesi günü hafif geriledi. Kırmızı metal, ülkenin sıkı COVID-19 kısıtlamalarının çoğunu gevşetmesinin ardından Çin talebinde toparlanma beklentilerinin artmasıyla talepte büyük bir artış gördü.
Birinci sınıf bakır vadeli işlemleri, %0,3 düşerek 4,2060 dolara geriledi ancak bu yıl şimdiye kadar %10'un üzerinde artış gösterdi.
Dünyanın en büyük bakır tüketicisi olan Çin'deki olumlu talep eğilimlerine ek olarak kırmızı metal fiyatlarının, büyük Latin Amerika üreticilerindeki potansiyel arz kesintilerinden de faydalanması bekleniyor.
Yazar: Ambar Warrick