Investing.com - Yatırımcıların 2025 dair çıkarımlar elde etmek için dikkatle izlediği bu haftada ons altın, Federal Rezerv'in iki günlük toplantısı öncesinde 2.640 dolar civarında dengelenmiş durumda.
Genel beklenti, Fed'in faiz oranlarını 25 baz puan indireceği yönünde, ancak yeni Trump yönetimi altında yükselen enflasyon beklentileri, gelecekteki faiz indirimlerinin boyutu konusunda belirsizlik yaratıyor.
ABD'de özel sektör faaliyetlerinin Aralık ayında daha hızlı büyümesi, Fed'in gelecek yıl faiz indirimlerini sınırlayabileceğini işaret ediyor. Bu durumun ise değerli metale olan talebi azaltabileceği düşünülüyor. Buna rağmen, altın bu yıl yaklaşık %29 artış gösterdi ve bu, 2010'dan bu yana en büyük yıllık kazanç olarak kaydedildi. ABD politikalarının gevşetilmesi, güvenli liman varlıklarına yönelik talep ve küresel merkez bankası alımları bu kazançta etkili oldu.
Jeopolitik ve ekonomik faktörler altın fiyatlarına yön veriyor
Jeopolitik risklerin azalması ve ABD'de enflasyon risklerinin konuşulması, Fed'in temkinli bir duruş sergilemesini bekleyen yatırımcıları gelecekteki fiyat hareketleri hakkında daha dikkatli yapıyor. Altının mevcut yatay seyri, kısa vadede yükseliş için uygun bir zemin oluşturmadığı gibi, Trump'ın korumacı politikaları ve büyüme yanlısı adımları ABD ekonomisindeki ısınma beklentilerini artırıyor.
Bu durum, ABD 10 yıllık tahvil faizlerini yukarı taşıyarak altın fiyatlarına olan baskının devam etmesine yol açıyor. Bu hafta, Fed faiz kararından daha çok Fed'in ileriye dönük rehberliği daha önemli hale geldi.
Birçok analist, altının önümüzdeki yıl 2024 yılındaki performasını yakalayamacağını buna karşılık 2.900 dolar seviyelerine kadar bir yükselişle yeni rekor seviyelere ulaşabileceğini düşünüyor.
Güncel durumda ise 2.630-2.650 dolarlık dar bantta hareket eden altın, bir aylık süreçte 2.700 dolara doğru ivme kazansa da bu noktada sert bir dirençle karşılaştı. Altın talep alanı 2.620 dolara kadar sarkarken bu seviyelerden gelebilecek talep artışı, değerli metalin 2.700 dolar bandına doğru ivme kazanmasını sağlayabilir. Ancak jeopolitik riskin azalması ve ABD ekonomisi verileri, kısa vadede altını baskılamaya devam ediyor.