Son zamanlarda yaşadığımız en hareketli haftalardan birini geride bıraktık. Astroloji bilimine merak duyanların da yakından bildiği üzere, “hafta sonunda başlayan Uranüs ve Ay’ın hareketleri, hafta ortasına kadar üzerinizde etkili olabilir uyarıları” gerçekleşmiş oldu. Yıldızlardan mı bilinmez, oldukça hareketli bir hafta yaşadık.
Piyasalar, haftanın ilk günlerinde beklentilere yakın gelen, PMI verileri ile nitekim sakin başladı. (Purchasing Manager’s Index – Satın Alma Endeksi, Markit Group ve Institute for Supply Management tarafında üretilen ve şirketlerin satın alma yöneticilerinin mal ve hizmet satın alma eğilimlerini gösteren bir gösterge, “50” puan seviyesinin altı daralma bölgesi olarak kabul ediliyor.) Çin’de, Eylül’de İmalat PMI Endeksi “47.9” ile beklentilerin(47.8) üstünde gerçekleşti, Euro Bölgesi’nde, “46.1” olarak gelen İmalat PMI Endeksi beklentilerin(46) üstünde geldi. Almanya’da, “47.4” ile beklentilerin(47.3) üstünde, İngiltere’de “48.4” ile beklentilerin(49.3) altında kaldı. Ekonomilerin daralma bölgesindeki seyrinin önümüzdeki dönemde de süreceğine yönelik sinyaller alınmış oldu.
Euro Bölgesi’nde, PMI verilerinin yanı sıra en önemli gelişmelerden biri de, Avrupa Merkez Bankası(ECB)’nın, Perşembe günü açıklanan, faiz kararıydı. Faizleri 0.75 seviyesinde sabit tutan ECB, “gerekli şartlar yerine getirilir getirilmez” (İspanya’nın resmi yardım başvurusunda bulunması.) tahvil alımına hazır olduğunun altını çizdi. Draghi’nin planına göre, bir ülke ECB ikinci piyasadan tahvil alımı yapmayı değerlendirmeden önce, Avrupa Kurtarma Fonu’na(ESM), birincil piyasada kendi ülke tahvilini alması için resmi başvuruda bulunmalı. İspanya Maliye Bakanı, Guindos ise, “halen” Avrupa Birliği’nin yardımına ihtiyaç duyulup duyulmadığını değerlendirmekte olduklarını açıkladı. Önümüzdeki haftalarda da Euro Bölgesi’nde önümüzde bir gündem maddesi olarak duracak gibi gözüküyor.
ABD’de ise, oldukça önemli verilerin açıklandığı bir haftayı geride bıraktık. Çarşamba günü, ISM Hizmet (PMI’ın ABD’de kullanılan ismi) “55.1” ile beklentilerin(53.2) üstünde, ADP İstihdam Verisi, “162K” ile beklentilerin(143K) üstünde gerçekleşti. Cuma günü ise, Tarımdışı İstihdam (Non-Farm Payrolls, her ayın ilk cuma günü açıklanan, ekonomik aktiviteyi ölçmede kullanılan önemli bir gösterge. bu data beklentileri aşarsa büyümeye yönelik olumlu beklentileri pekiştirir.) ve İşsizlik Oranı açıklandı. Tarımdışı İstihdam, Eylül’de, “114K” ile beklentilerin(113K) üzerinde gerçekleşti. İşsizlik oranı ise, “7.8” ile beklentilerin(%8.1) altında, ilk defa %8 düzeyinin altında gerçekleşti. İstihdam Piyasası’nda olumlu gelişmeler, piyasa profesyonelleri tarafından, “üçüncü çeyrek tahvil alım programı(QE3) tahmin edilenden daha yakın zaman içerisinde sonlandırılabilir.” algısının oluşmasına neden oldu. Altın verinin hemen ardından, “1.796 usd/ons” seviyesinden düşüşe başlayarak, “1.773 usd/ons” seviyesine kadar dalgalandı. Önümüzdeki 1 aylık süre içerisinde bu veri, Altın’ın yukarı hareketi üstünde baskı oluşturabilir. “1.790” kritik seviyesi üstünde kapanışlar yapamayan altın için durum yeniden “1.660 usd/ons” bölgesini gündeme getirebilir, hareketler yeniden yataya dönebilir. Özetle, ABD hisse senedi piyasasına olumlu, Altın’a sınırlı olumsuz etkisi olabilir.
Türkiye’de ise, Çarşamba günü ise, “Eylül Ayı Enflasyon” rakamları açıklandı. (TÜFE) Enflasyon Eylül Ayı’nda, Yıllık %9.19(Önceki: %8.8), Aylık bazda, %1.03 artış kaydetti. 18 Ekim 2012’de yapılacak Para Politikası Kurulu, toplantısında faiz koridorunda, 50 bp olarak beklenen indirimin tartışılmasına neden oldu. TCMB’nin “Eylül Ayı Fiyat Gelişmeleri” raporunda ifade edildiği üzere, ÖTV artışlarının enflasyona doğrudan etkisinin en fazla 1.16 puan olacağı, bu yansımanın ekim ayında gözleneceğini açıkladı. TCMB’nin para politikasını oluşturmada kullandığı, Özel Kapsamlı Tüfe Göstergesi(ÖKTG-H ve I) endeksleri ise, H endeksi yıllık “%7.21”’e, I endeksi ise, ”%6.68”’e geriledi. TCMB’nin para politikasını gevşetmesine destek veren bu verilere rağmen, banka yeniden yükselişe başlayan petrol ve ÖTV etkisiyle daha yüksek gelecek tüketici enflasyonunun kamuoyu nezdinde oluşabileceği muhtemel tepkilerinden kaynaklı olarak, Ekim toplantısında koridorun daraltılmasından imtina edebilir.
Perşembe günü ise, Suriye’den atılan top mermisinin Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine düşmesiyle, piyasalar güne tedirgin bir havada başladı. Tezkere kararı için TBMM’de görüşmelerin yapıldığı sürede piyasalar oldukça dalgalı seyretti. Sonrasında, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın, "Uluslararası camia ile birlikte hareket etmek önceliğimizdir. Suriye yaptığı hatayı kabul etti. Birleşmiş Milletler aracı oldu. Bir daha olmayacağı konusunda taahhütte bulundu." açıklamasının ardından tedirginlik bir ölçüde hafiflemiş oldu. İMKB gün içinde, 65.600 düzeyine kadar kayıp yaşasa da günü artıda kapatabildi, orta vadeli olarak, “65.900- 63.300” seviyeleri takip edilebilir.
Küresel Risk İştahı göstergesi olarak, tahvil piyasaları ve gelişmekte olan ülke para birimlerinde olumlu bir hava görebiliyoruz. Kanada 10 Yıllık tahvilleri, hafta başından itibaren “1.52” seviyesinden “1.57” ye kadar yükseldi. (Kanada Tahvilleri ile S&P500 endeksi arasındaki korelasyon yaklaşık -0.70) Cuma gününü %3.93 yükselişle kapatan Kanada 10 Yıllık Tahvilleri’nde yükseliş iyiye işaret. Norveç ve İsveç gibi Avrupa’nın güvenilir limanları statüsündeki ülke tahvillerindeki yükseliş, olumlu.
Gelişmekte Olan Ülke Para Birimlerini incelediğimizde ise, ki her haftanın Cuma günü “Commitments Of Trading Commission” tarafından açıklanan ve Salı gününe kadar olan, pozisyonları incelemek yararlı olacaktır. Bu hafta, “kurumsal olmayan yatırımcıların”(non-institutional), Avustralya Doları’nda(AUD) son aylardan bu yana, en olumlu, (call/put ratio: 0.63) pozisyonda olması dikkat çekici, bu durum yakın zamanda emtia üreticisi ülkeye Çin’den sevindirici haberlerin gelebileceğinin işareti olarak değerlendirilebilir.
Son olarak, geçen hafta dikkat çektiğimiz, COPX ETF, Bakır Üreticileri Endeksi’nin 200 günlük hareketli ortalama seviyesini aşamaması nedeniyle tedirginliğin hakim olabileceği görüşü, bu hafta COPX’in kritik düzey üstünde kapanışlar yapması ile bir ölçüde hafifledi. Fakat bakır’ın risk iştahının en önemli göstergesi olduğunu unutmamak gerekir ve yakından izlemeye devam edilmelidir. (CLP(Şili Pesosu)/USD paritesi de bu yönde izlenebilir.)
“Özetle, Avrupa bölgesinden gelecek “Sanayi Üretimi ve Enflasyon” rakamlarının gölgesinde geçecek önümüzdeki haftada, ABD’den veri akışı zayıf olacak, Çin bir hafta aradan sonra tatilden dönüyor, sürpriz gelebilir belki ama, daha düşük volatilite ve iyi seyreden risk iştahı göstergeleri ile olumlu olarak değerlendirebilir.”