- Bank of America tarafından yapılan bir ankete göre, "yumuşak iniş" senaryosu iyiden iyiye kuvvetleniyor
- Bu senaryo gerçekleşirse satın almayı düşünebileceğiniz üç teknoloji hissesi var
- Hisse senetleri şu anda ABD endeksleri ile birlikte düzeltme aşamasından geçiyor ve kilit destek seviyelerine yaklaşıyor
Ağustos ayı şu ana kadar ABD hisse senedi endeksleri için pek de iyi geçmedi. İleriye bakıldığında, önümüzdeki aylarda piyasayı yönlendirmesi muhtemel en önemli faktörlerden biri ABD GSYİH gidişatı.
Bank of America tarafından yapılan bir ankete göre katılımcıların yaklaşık %65'i yumuşak bir iniş öngörüyor. Bu durum Hazine Bakanı Janet Yellen ve Federal Rezerv'den gelen sinyallerle de örtüşüyor.
Bu görüşün ana argümanı, tarihsel olarak resesyonun güvenilir bir habercisi olan 10-2 verim eğrisinin sürekli olarak tersine dönmesi üzerine.
Ancak daha iyimser bir senaryo olan "yumuşak iniş" senaryosunu kabul edersek, üç teknoloji sektörü şirketi dikkatimizi çekmeyi hak ediyor. Şu anda düzeltme aşamasından geçiyorlar, ancak yumuşak iniş senaryosu gerçekleşirse yukarı yönlü gidişatlarını devam ettirme potansiyeline sahipler.
Şimdi bunları teker teker analiz etmeye çalışalım.
1. Belden
Bir ağ bileşeni üreticisi olan Belden (BDC), Amerika Birleşik Devletleri'nde yüksek hızlı ağ kablolarının önde gelen tedarikçilerinden biri olarak öne çıkıyor.
Saygın bir marka görünümüne ve güçlü bir finansal istikrara sahip olan şirket, mevcut finansal taahhütlerini ustalıkla yerine getiriyor. Özellikle Belden, üç aylık sonuçlarında piyasa beklentilerini sürekli olarak aştı ve hisse başına kazançta büyüme öngördü.
Hisse senedinin düzeltme aşaması, önemli bir talep bölgesi olan 80 dolar aralığına ulaşana kadar devam edebilir. Bu seviye aşılırsa 73 dolara doğru bir düşüş tetiklenebilir.
Yükseliş senaryosunda ise 100 doların üzerinde yeni zirvelere doğru bir kırılma yaşanabilir.
2. STMicroelectronics N.V
STMicroelectronics NV (STM) Avrupa'nın en büyük yonga üreticisi olarak kıta genelinde yarı iletken ve entegre devre endüstrilerine yapılan yatırımların artmasından faydalanmaya hazırlanıyor.
Avrupa Komisyonu'nun araştırması, 2030 yılına kadar çip talebinin iki katına çıkacağını ve AB dışındaki tedarikçilere bağımlılığın azaltılmasına stratejik olarak odaklanılacağını öngörüyor.
Bunu başarmak için, yeni açıklanan Avrupa çip yasası, bu sektördeki Avrupa pazarını desteklemek için 40 milyar euro'nun üzerinde bir miktarı harekete geçirmeyi hedefliyor ve STMicroelectronics N.V.'yi önemli bir yararlanıcı olarak konumlandırıyor.
Temel açıdan bakıldığında, STMicroelectronics birçok olumlu gösterge sergiliyor ve fiyat/kazanç oranı şu anda emsallerine kıyasla rekabetçi bir seviyede.
Kaynak InvestingPro
Olumlu ekonomik faktörler ve güçlü temeller göz önüne alındığında, yükseliş eğiliminin devam etmesi temel senaryo olarak kabul edilebilir.
3. Vishay Intertechnology
Vishay Intertechnology (VSH) önde gelen bir elektronik bileşen ve pasif yarı iletken üreticisidir ve çeşitli bölgelerdeki farklı müşteri tabanıyla bu sektörde önemli bir varlığa sahiptir.
Kısa bir süre önce şirket yönetimi, bu alandaki üretim kapasitesini önemli ölçüde artırmaya yönelik bir hamle olan son teknoloji bir direnç fabrikası kurma planlarını açıkladı. Planlandığı gibi yürütüldüğü takdirde, bu uzun vadeli çaba ABD merkezli üretici için iyiye işaret olacaktır.
Hisse senedi fiyatı, beklenen bir düzeltme sürecine girmeden önce bir süre yükseliş trendinde kaldı. Devam eden düzeltme aşaması şu anda 26 dolar civarındaki sağlam destek seviyesine yaklaşıyor.
Hisse senedi inişini sürdürürken, 24 dolar civarındaki desteğe nasıl tepki verdiğini göz önünde bulundurmak akıllıca olacaktır.
Ayrıca, şirketin fiyat/kazanç ve fiyat/defter değeri oranları da dahil olmak üzere temel ölçütlerinin sektör geneline kıyasla oldukça iyi olması dikkat çekici.
***
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmıştır; herhangi bir şekilde varlıkların satın alınmasını teşvik etmeyi amaçlamadığı gibi, yatırım yapmak için bir talep, teklif, tavsiye, tavsiye, danışmanlık veya öneri de teşkil etmez. Tüm varlıkların farklı perspektiflerden değerlendirildiğini ve son derece riskli olduğunu, dolayısıyla yatırım kararının ve buna bağlı riskin yatırımcının kendisine ait olduğunu hatırlatırız.