- Gerçekçi stratejilere ve varlık dağılımına odaklanırsanız yatırım yapmak göz korkutucu olmak zorunda değil.
- Hedeflerinizi, koşullarınızı ve risk toleransınızı anlamak, dengeli bir portföy oluşturmanın anahtarıdır.
- Piyasa yeni zirvelere ulaşırken disiplinli bir yaklaşımı sürdürmek ve ekonomik göstergelere dikkat etmek, potansiyel dalgalanmayı yönlendirmeye yardımcı olabilir.
Para kazanmak göz korkutucu bir görev gibi görünebilir ancak öyle olmak zorunda değil. Çabuk zengin olma planlarını unutun, gerçekçi ve ulaşılabilir stratejilere odaklanalım.
Yapay zeka ve bunun elektrikli araçlar gibi çeşitli sektörler üzerindeki etkisi hakkında tüm konuşmalarla birlikte merak ediyor olabilirsiniz: Haziran 2024'te nasıl yatırım yapmalıyım? Hangi hisse senetlerine ve hangi sektörlere ne kadar yatırım yapabilirim?
Bu sorunun yanıtı size bağlı. Önemli olan, risk toleransınıza ve yatırım zaman çizelgenize uygun bir varlık dağılımı oluşturmak.
Hepimiz portföylerimizi büyütmek istesek de sağlıklı bir risk profili üç temel faktörü dikkate alır:
- Hedefleriniz: Emeklilik için mi, bir evin peşinatı için mi yoksa bir çocuğun eğitimi için mi birikim yapıyorsunuz? Farklı hedeflerin farklı zaman ufukları vardır ve bu da yatırım kararlarını etkiler.
- Koşullarınız: Ne kadar geliriniz var? Mevcut portföy büyüklüğünüz nedir? Bu faktörler ne kadar risk alabileceğinizi belirler.
- Risk Toleransınız: Potansiyel kayıplara karşı ne kadar rahatsınız? Bu, herhangi bir yatırım planının duygusal özüdür.
Unutmayın, herkese uyan tek bir varlık dağılımı yoktur. Yaygın bir yaklaşım, %60'ı hisse senetlerinde ve %40'ı tahvillerde olmak üzere 60/40'lık bir dağılımdır. Ancak koşullarınıza bağlı olarak 50/50 veya 75/25'lik bir dağılım daha uygun olabilir.
Önemli olan nokta, piyasalar sertleştiğinde bile seçtiğiniz dağılıma sadık kalmaktır. "Sıcak" sektörlerin peşine düşmeyin ya da piyasayı zamanlamaya çalışmayın.
Sabrın Gücü
En iyi yatırım getirileri sakin ve disiplinli kalmaktan gelir. Her gün yatırımlarınızı takıntı haline getirmeyin.
Servet oluşturmak bir maratondur, koşu değil. Önemli olan, risk toleransınızı uzun vadeli hedeflerinizle dengeleyen bir varlık dağılımı bulmaktır. Araştırmalar, milyonerlerin başarılarını genellikle uzun bir dönem boyunca tutarlı yatırımlar yapmalarına bağladıklarını gösteriyor.
Kaynak: Brian Feroldi
İşte gizli silah: Bileşik faiz. Albert Einstein buna "dünyanın sekizinci harikası" diyor ve Warren Buffet da aynı fikirde. Bu, paranızın zaman içinde katlanarak büyümesini sağlar.
Yatırım sabır gerektirir. Piyasadaki dalgalanmalara göre fevri kararlar verme dürtüsüne direnin. Unutmayın, sabır ve uzun vadeli bir bakış açısı başarılı bir yatırımın temel bileşenleridir.
Borsalarda amatörlerin bile profesyoneller gibi kazanabileceği dünyaya adım atın. InvestingPro şimdi %20 indirimde. Kupon kodu: FIRSAT
Kodu nasıl kullanacağınızdan emin değil misiniz? Adım adım gösterdiğimiz videoyu izleyebilirsiniz.
Sorularınız için destek birimimize buradan ulaşın.
Ekstrem Boğa Koşusunu Dikkate Alarak Şimdi Nasıl Yatırım Yapmalısınız?
S&P 500 bu yıl ralli yapıyor. Yalnızca 2024 yılında 24 rekor seviye gördük, volatilite düşük ve 300'den fazla işlem seansında önemli bir düşüş yaşanmadı. Bu yükseliş, endeksi son on yıldaki en uzun yükseliş serisine yaklaştırdı.
S&P 500'ün yılbaşından bugüne %12'nin üzerinde yükseldiği ve 2023'te %26'lık bir getiri sağladığı düşünüldüğünde, 2022'deki zorlu dönemde bile hisse senedi tahsisine sadık kalan yatırımcılar için inkar edilemez derecede iyi zamanlar yaşandığı söylenebilir.
Ancak gerçek şu ki bu parti sonsuza dek sürmeyecek. Ekonomist Hyman Minsky'nin "Finansal İstikrarsızlık Hipotezi" bize uzun süreli refahın istikrarsızlık doğurabileceğini hatırlatıyor. Daha basit bir ifadeyle sakin piyasalar, eninde sonunda dalgalı hale gelir çünkü piyasalar döngüseldir.
Peki, yatırımcılar olarak bunu nasıl aşabiliriz? Anahtar, duygusal yatırımdan kaçınmaktır. Kitlelerin coşkusuna kapılmayın. Bu boğa koşusunun tam olarak sonunu tahmin etmek imkansız olsa da yine de piyasayı akıllıca okuyabiliriz.
Geleceği tahmin etmek imkansız olsa da öncü ekonomik göstergelere odaklanmak bazı içgörüler sunabilir. Bu göstergeler, halihazırda olanları teyit eden gecikmeli göstergelerin aksine, piyasanın yönü hakkında ön ipuçları sağlar.
10-2 Verim Eğrisi: O Kadar da Güvenilir Olmayan Bir Resesyon Tahmincisi mi?
Meşhur 10-2 getiri eğrisinin ters dönmesi, tarihsel olarak resesyonlarla ilişkilendirilmiştir. Ancak son dönemdeki tersine dönüşler, mutlaka bir ekonomik gerilemeye yol açmamıştır. Eğrinin mevcut konumu bir resesyona yaklaşıyor olabileceğimizi düşündürse de zamanlama belirsizliğini koruyor. Tersine dönüşlerin bir resesyona dönüşmesi 9 ila 24 ay sürebilir.
Analizimizi güçlendirmek için daha fazla ekonomik gösterge ekleyebiliriz. Örneğin ISM İmalat Endeksini eklemeye çalışalım. Bu endeks istihdam, yeni siparişler, üretim ve teslimat süreleri gibi değişkenleri içeriyor.
Son Haziran okuması bir önceki aya göre yüzde 0,5'lik bir düşüş göstererek Nisan ayındaki 49,2 puandan 48,7 puana geriledi. Yeni siparişler Mayıs ayında da yüzde 3,7'lik bir düşüşle 49,1'den 45,4 puana geriledi ve potansiyel bir daralmaya işaret etti.
İlginç bir şekilde, getiri eğrisinin tersine dönmesi, genellikle yaklaşan bir resesyon olarak yorumlansa da 1990'dan bu yana tarih daha nüanslı bir görüşe işaret ediyor.
Asıl uyarı işareti, kısa ve uzun vadelerde benzer getirilere işaret eden ters eğriler düzleştiğinde (sıfıra yaklaştığında) ortaya çıkabilir. Bu düzleşmeyi genellikle bir dikleşme (tekrar sıfırın üzerine çıkma) takip eder.
ISM imalat endeksindeki ve özellikle yeni siparişlerdeki talep düşüşünün eşlik ettiği bu model, şu anda gördüğümüz gibi kritik 50 puanlık eşiğin altına düşerse, gerçekten bir resesyonu tetikleyebilir mi?
Getiri eğrisi ve ISM endeksinden gelen bu ikili sinyal, ekonomik gerileme öngörüsü için daha doğru bir gösterge olabilir. Ancak ekonomik verilerin mükemmel olmadığını ve diğer göstergelerden daha fazla teyit alınması gerekebileceğini unutmamak önemli.
Yukarıdaki S&P 500 ve imalat PMI grafiği, tıpkı getiri eğrisi ve ISM endeksi gibi makroekonominin piyasa eğilimlerini nasıl tahmin edebileceğine ve potansiyel olarak gelecekteki getirileri nasıl öngörebileceğine dair güçlü birer örnek.
Boğa piyasasının ömrüne ilişkin garantili bir öngörüde bulunmak zor olsa da bu öncü göstergeleri anlamak size çoğu yatırımcıya göre önemli bir avantaj sağlayabilir.
***
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Yatırım yapmak için bir talep, teklif, tavsiye veya öneri teşkil etmez, bu nedenle herhangi bir şekilde varlık satın almayı teşvik etme amacı taşımaz. Her türlü varlığın farklı açılardan değerlendirildiğini ve yüksek risk taşıdığını, dolayısıyla yatırım kararının ve buna bağlı riskin yatırımcıya ait olduğunu hatırlatmak isterim.