Cuma günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisinin ardından piyasalar adeta rahat bir nefes aldı. Piyasalar Cuma’dan itibaren “görünen o ki ABD ekonomisi çok da iyi gitmiyor, haliyle Powell haklı, faiz artırımını ve tahvil alımını azaltmayı konuşmak için henüz çok erkeni” yani “bol para dönemine devamı” fiyatlamaya başlamıştı. Anlaşılan o ki piyasaların bu saadeti çok da uzun sürmüş gibi görünmüyor. Dün itibarıyla ABD’de yarın açıklanacak enflasyon verisi öncesi piyasaları aldı bir telaş gidiyor. Dünden bu yana Cuma günü beklentilerin çok altında gelen düşük istihdam verisini “ekonomik yavaşlamanın değil” sadece “bu aya özel bir istisna” olabileceğini, bu nedenle de yarın açıklanacak enflasyon verisinin beklentilerin üzerinde gelebileceği olasılığını fiyatlamaya başladı. Bu fiyatlamayla birlikte başta ABD borsaları olmak üzere küresel borsalar satış baskısına girdi. Cuma günü 1,46 seviyesini gören ABD 10 yıllıkları “enflasyon yüksek gelebilir endişesi” ile yeniden 1,61 seviyesine ulaştı.
Peki enflasyon yarın gerçekten beklentilerin üzerinde gelir mi?
Bu konu ile ilgili iki senaryo var. İlki; ABD’de insanlar çalışmak istemediği için evde oturuyor. Çünkü Biden ve ekibi hatrı sayılır bir işsizlik maaşı verdiği için insanlar çalışmak yerine evde oturmayı tercih ediyor. Hatta bu senaryoya hayli inanan Cumhuriyetçiler, verdikleri yüksek işsizlik maaşı ve ödeneklerinin istihdamı olumsuz etkilediği gerekçesiyle Demokratları suçlamaya çoktan başladılar bile. Bu senaryonun savunucularına göre ortalama saatlik kazançların yüksek olma sebebi de çalıştıracak işçi bulamayan ABD’li işverenlerin yeni işçi bulabilmek için maaşları artırmak zorunda kalmış olmaları. Eğer bu senaryo geçerli ise yarın enflasyonun beklentilerin üzerinde gelme ihtimali daha yüksek. Çünkü istihdamın yüksek gelme nedeni işgücü piyasasında iş olmaması değil, insanların çalışmak istememesi.
İkinci senaryo ise Powell’ın günlerdir hatta aylardır anlata anlata dilinde tüy bittiği durum. Yani evet ABD’de makroekonomik veriler iyi geliyor. Buna rağmen ekonomideki toparlanma dengesiz ve ekonomi hedeflerinden çok uzak. Özellikle de istihdam piyasası hiç istenildiği gibi değil. Haliyle Cuma günü beklenilenin çok altında gelen istihdam ve yüksek gelen işsizlik bunun en iyi kanıtı. Bu senaryoya inanıyorsak enflasyonun yüksek gelmesini beklememek gerek. Kaldı ki enflasyon beklentilerin üzerinde gelse de endişeye mahal yok. Çünkü Powell’a göre beklentilerin üzerinde gelen bu enflasyon kalıcı değil geçici. Ve yine Powell’a göre yüksek gelen enflasyon onlar için bir toparlanma göstergesi olmayacağı için enflasyon yüksek gelse de ellerinde buna müdahale edecek para politikası araçları var ve bu durumda bile yakında faiz indirimi yok.
Peki yarın gelecek enflasyon verisi bizi nasıl etkiler?
Bu durumda yine iki temel senaryo var. İlki enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmesi durumu. Bu durumda piyasa reaksiyonunu enflasyonun beklentilerin ne kadar üzerinde geleceği belirleyecek diye düşünüyorum. Dünden başlayan tedirginlikle ABD 10 yıllıklarının yükselmeye başladığını göz önüne alırsak, enflasyonun beklentilerin çok üzerinde gelmesi durumunda ABD 10 yıllıkları daha da yükselip 1,70 sınırına yaklaşıp (ve belki de geçerek) küresel borsalara ve Borsa İstanbul’a satış getirebilir. Bizde borsaya satış gelmesinin en önemli nedeni ABD 10 yıllıklarının getirisinin artması ile birlikte özellikle yabancı yatırımcı elindeki riskli hisse senetlerini satıp ABD’ye tahvil almaya gitmesi. Böyle olunca bizde özellikle son dönemde beklentilerin altındaki karlılıkları nedeniyle bankacılık hisseleri güçlü satışa maruz kalıyor. Bu durumda düşen bankacılık endeksi öncülüğünde BİST 100’de de düşüş olma ihtimali yüksek. Ayrıca artan ABD 10 yıllıkları sonrasında yabancı yatırımcı elindeki dövizi ile birlikte ülkeyi terk edince ve TL varlıkları satınca, piyasadaki yabancı paranın azalması bu kez de kurun yükselmesine neden oluyor. Kur sadece bu nedenle değil bir de artan tahvil faizleri ile birlikte dolar endeksi de artınca biz de kur ikinci bir etkiyle yeniden artıyor. Hatta dün başlayan enflasyon endişeleri etkisini çoktan göstermeye başladı bile. BİST 100'de iyi gelen iç makroekonomik verilere rağmen düşüş başlarken, dün 8,21 düzeyindeki kur bugün 8,32’yi test etti. Yarın enflasyon beklentilerin hayli üzerinde gelirse kurun o çok kritik seviyesi 8,35’i geçip 8,40’lı seviyelere ulaşması içten bile değil. Enflasyon beklentilerin üzerinde gelirse ons altın, gram altın ve gümüş fiyatlarında da düşme olacaktır.
İkinci senaryo ise enflasyonun beklentilerin altında gelmesi durumu. Bu durumda sadece piyasaların değil en çok Powell’ın derin bir nefes alacağı kesin. Düşük gelen enflasyon ile ABD 10 yıllıklarında hatrı sayılır bir geri çekilme ile özellikle ABD’de borsalar rallilerine devam edecektir. Bizde bu senaryonun BİST 100’de de kendini yükseliş olarak göstereceği kesin. Ayrıca kurda da yeniden 8,20 ve biraz daha altı seviyelere geri çekilme hayli olası. Enflasyon beklentinin altında gelirse ons altın, gram altın (ons altın kaynaklı) ve gümüşte yükselişler olacaktır.
Peki yarın için hangi senaryonun gerçekleşme olasılığı yüksek?
Ben bu ay enflasyonun beklentilerin altında geleceğini düşünmüyorum. Bana göre en güçlü olasılık enflasyon beklentilerin üstünde geleceği. Bu durumda piyasa reaksiyonu enflasyonun beklentilerden ne oranda yüksek geleceğine bağlı olacaktır. Enflasyonun beklentilerden çok yüksek gelmesi ilk senaryoyu geçerli kılıp piyasalarda satışları baskın kılacaktır. Enflasyon beklentilerin biraz üzerinde gelmesi durumunda ise piyasa reaksiyonu için kesin bir şey söyleyemiyorum. Neden? Çünkü eğer geçen haftaki Yellen’ın aşırı ısınmış ekonomi açıklamalarını ve enflasyon endişesi taşıyan piyasaları baz alıp bir değerlendirme yaparsak, onlar için beklentilerin biraz üzerinde gelen enflasyon kötü bir sonuç değil. Ama Cuma günkü tarım dışı istihdam sonrası ekonominin iyi gitmediğini düşünen ve haliyle düşük enflasyon bekleyen piyasa oyuncuları ise beklentinin az da olsa üzerinde gelen enflasyonu olumsuz algılayacaktır. Haliyle hangi algının galip geleceğine göre piyasa reaksiyonu farklılık arz edecektir. Bu duruma şöyle bir örnek vereyim; geçen ay ABD’de enflasyon beklentilerin çok az üzerinde gelmişti. Piyasada hâkim bir enflasyon endişesi olduğu için hafif yüksek gelen enflasyonu piyasalar “enflasyon yüksek olarak” yorumlamamıştı.
Bana göre yarın için ikinci güçlü olasılık enflasyonun beklentilere paralel gelmesi. Bu durumu piyasaların enflasyon korkulduğu gibi değil kontrolden çıkmadığı şeklinde yani olumlu yorumlayacağını düşünüyorum. Bu durumda borsalar ve kıymetli madenler az da olsa yükselir, kur ise kısmi oranda da düşer diye düşünüyorum.