ABD 10 yıllık tahvil faizi, savaş ve enflasyon korkularının yarattığı çalkantıyla birlikte geçtiğimiz hafta içinde ciddi iniş çıkışlar yaşadı.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi ve şehirlere yönelik saldırılar sonucunda mülteci sayısının 1,5 milyonu aşması, riskten kaçışı şiddetlendirdi. 10 yıllık tahvil faizi Pazartesi günü bir noktada neredeyse %1,79'a ulaşmanın ardından, günü yaklaşık 6 baz puan artışla %1,77'ye yakın bir noktada kapattı.
Tahvil faizi 24 Şubat'ta başlayan işgal öncesinde %2 üzerine sıçramış, sonuçların belirsizliğini koruduğu ilk günlerde ise %1,99'da seyretmişti. Ancak artık, Ukrayna'nın gösterdiği güçlü direnç ve Moskova'nın attığı hatalı adımlar sebebiyle çatışmanın uzayacağı ve Rusya'nın hızlı bir zafer elde edemeyeceği netleşmiş durumda.
Enflasyon baskıları ise yükselmeye devam ediyor. FED Başkanı Jerome Powell geçtiğimiz haftada Kongre karşısındaki konuşmasında, Ukrayna'daki savaşın Rus petrol ve doğal gaz arzında yaşanacak bozulmalar sebebiyle enflasyonu artırabileceğine dair uyarıda bulundu.
ABD liderliğinde Rusya'dan petrol ve doğal gaz ithalatının yasaklanmasının gündeme gelmesiyle birlikte küresel petrol Brent Pazartesi günü varil başına 130 doların üzerine sıçradı. Ancak Almanya Başbakanı Olaf Scholz bu fikre karşı geldi ve hem Almanya'nın, hem de Avrupa'nın geri kalanının yaşam standartlarını korumak için Rusya'dan enerji ithalatına aşırı bağımlı olduğunu söyledi.
Powell aynı zamanda FED'in önümüzdeki haftada gerçekleşecek para politikası toplantısında faiz artışı yapacağını net bir şekilde belirtti ancak bu artışın bazılarının istediği gibi daha agresif bir hamle yerine, standart 25 baz puanla sınırlı olacağını ekledi. Powell, FED'in gereğinden fazla beklediğini kabul etti ancak şimdi hem enflasyon beklentilerini sınırlı seviyede tutma, hem de ekonomik büyümeye zarar vermeme arasında ince bir çizgide yürümeleri gerektiğini belirtti.
Euro Bölgesinde Tahvil Faizleri Düştü
Avrupa'da, bölge için gösterge olarak kabul edilen Alman 10 yıllık tahvil faizi, Ukrayna'nın işgali öncesinde Şubat ayında sıfırın üzerine çıkmanın ardından şimdi sıfırın altına geri döndü.
10 yıllık tahvil faizi Pazartesi gün içinde %-0,07 civarında işlem görmenin ardından günü %-0,03'ün hemen altında kapattı.
Fransız 10 yıllık tahvil faizi de benzer şekilde, işgal öncesinde %0,7 civarındayken Pazartesi'yi %0,46'ya yakın bir noktada kapattı. Fransa'da önümüzdeki ay iki aşamalı başkanlık seçimi düzenlenecek ve Ukrayna krizinin diğer adayların yerel konuları öne çıkarmasını zorlaştırmasıyla birlikte Emmanuel Macron'un ikinci görev dönemi için yeniden seçimi kazanması neredeyse kesin gibi.
İtalya'da da 10 yıllık tahvil faizi düşerek Pazartesi'yi %1,58 civarında tamamladı. Tahvil faizi, Avrupa'nın en büyük endişesinin enflasyon olduğu Şubat ayında %1,8 - %1,9 arasında seyrediyordu.
Enflasyon korkuları, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Perşembe günkü Para Politikası Konseyi toplantısında şahinleşmesine engel olacak, ancak Ukrayna'da yaşananlar da bankanın düzenli varlık alım programında bir azaltma açıklama gibi potansiyel şahin adımlarının önüne çıkacak. Salgın döneminde getirilen acil varlık satın alım programı ise bu ay son bulacak.
Analistlere göre ECB, faizleri artırma konusunda FED kadar gecikmiş değil, çünkü bölgede enflasyon ABD'ye kıyasla daha düşük ve istihdam piyasası ABD'deki kadar sıkışık değil. Ayrıca, Ukrayna krizinin AB'nin enerji tedariğine yönelik etkisi çok daha ciddi olabilir.