40% İndirim

Türkiye Ekonomisinde 2022 Beklentileri

Yayın Tarihi 04.01.2022 14:53
Güncelleme Tarihi 02.09.2020 09:05

2021 yılı dünyada enflasyonun arttığı ve ekonomik yavaşlamaya girildiği bir yıl oldu. Pandemi başındaki düşüşe oranla baz etkisiyle yılın ilk yarısı toparlanma var gibi okunsa da ikinci yarıda özellikle tedarik zincirindeki aksaklıklar, emtia ve gıda grubundaki yükseliş, üretici ve tüketici fiyatlarını yükseltti. Bu yükselişin 2022'nin ilk çeyreğine kadar da devam etmesi beklenirken 2022'nin ikinci çeyreği ve sonrası için para ve maliye politikasına bağlı ayrışmalar olması bekleniyor.

2021'de birçok gelişen ülke merkez bankası son yılların en yüksek enflasyonunun görülmesi nedeniyle faiz artışı yaptı. Yılı pas geçenler de oldu, fakat bu süreçte tek faiz indirimi yapan merkez bankası TCMB oldu. Oysaki Türkiye enflasyonu, faizi, risk primi en yüksek olan ülkelerden.

Türkiye'de TCMB ve hükümet arasındaki gerilim 2013 yılında kendini açığa çıkardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizi caiz bulmaması ve yatırımların önünde engel olarak görmesi nedeniyle birçok kez Merkez Bankası Başkanını görevden aldı. Kasım 2020'de Ağbal'ın göreve getirilmesini piyasalar olumlu karşıladı. Ağbal sıkı para politikası uyguladı ve bu süreçte döviz kurunda da gerileme oldu. Ancak Şubat-Mart döneminde ABD 10 yıllık tahvillerindeki hızlı yükseliş o aylarda gelişen ülke varlıklarına baskı yapsa da TL'de bugünkü gibi negatif ayrışmalar olmadı. Mart ayında Ağbal'ın faiz artırımına devam etmesi görevden alınmasına neden oldu ve piyasalar artık Merkez Bankasının hür iradesiyle bir politika yürüttüğüne dair inancını iyice kaybetti.

Kavcıoğlu dönemine geçmeden maliye tarafına da değinmek gerekir. Albayrak'ın istifası ile göreve getirilen Elvan, piyasalarca kabul gördü. Ancak para politikasındaki farklı süreci desteklememesi nedeniyle o da görevden alındı.

Kasım-Mart döneminde toparlanma gösteren TL varlıklar, düşük faizi destekleyen Kavcıoğlu'nun başkan olmasıyla yeniden negatif ayrışmaya başladı ve faiz indirimi yapılan Eylül dönemine kadar faiz sabit tutulsa da gerek Erdoğan'ın açıklamaları gerekse piyasaların her toplantıda faiz indirimi beklemesi TL'yi düşürdü.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Eylül ayına geldiğimizde hemen hemen her ülkede enflasyon son yılların en yüksek seviyesinde, salgın etkisini yeniden artırırken yeni varyantlar görülmeye başlandı, ayrıca arz ve tedarik sorunu da ülkeleri karşı karşıya getirdi. Bu dönemde TCMB, manşetten çekirdek enflasyona geçişle faiz indirimi sinyali verdi ve süreç başladı. Sadece faiz indirimi değil, faiz indirilirken Erdoğan'ın "Faiz daha da düşük olmalı." açıklamaları ile TL kaybını hızlandırdı. Kasım ayına geldiğimizde faiz indirimi ve enflasyon etkisiyle kurdaki yükseliş hızlanırken bu durum yetkililerce bir savaş, bir mücadele olarak tanımlandı. Kime, neye karşı neyin mücadelesinin verildiği bilinmezken yeni bir ekonomik modelden bahsedildi. Her konuşma ve her hareket TL'de değer kaybına neden oldu, çünkü asıl mücadele edilen şey enflasyon değildi.

Enflasyon tüm ülkelerin gözünü korkuturken Türkiye, enflasyonu öncelik görmemeyi seçti. İhracat, yatırım, istihdam ve üretim başlıklarıyla bahsedilen modelle kur ve enflasyonun kendiliğinden düşeceği öngörülüyor. Resesyonu göze alan ama enflasyonu durdurmaya çalışan ülkelere karşın Türkiye oransal büyüme ve ihracat gelirini tercih ediyor. Bu durumun hesaplandığı gibi olmayacağı düşünüldüğü için de TL varlıklar gitgide değer kaybediyor.

Plan şöyle:

2022'nin ilk çeyreğinin sonuna kadar mevcut politika devam edecek, yani faiz artırışı yapılmayacak. Eğer bu süreçte ihracattaki fazla, turizm gelirleri ve düşük faiz ile artması beklenen yatırımlar borçları kapatırsa plan işlemiş olacak. Peki enflasyon?

Merkez bankalarının önceliği fiyat istikrarını sağlamakken yeni plan içinde enflasyonu düşürmeye dair hiçbir stratejinin olmamasını nasıl okumalıyız? Bu durumda bu sürecin sağlıklı ilerleyeceğine nasıl inanabiliriz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk çeyrek sonuna kadar bu uygulamada ısrarcı olursa enflasyonda bu aylardaki artış hızı da yükselebilir ve %30'lara yaklaşan bir oran söz konusu olabilir. Nihayetinde bu politikaların ölçülen sürede izlenmesinin ardından faiz artışının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum, fakat mevcut başkanla mı yoksa yeni bir başkanla mı bu süreci yaşarız onu da göreceğiz.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

TCMB, küresel riskleri ve enflasyonu kendi hedeflerinin ardında bıraktığı için yapılacak faiz artışında da agresif davranılması gerekebilir. Bu sürece kadar da dolar kurundaki yükseliş devam edebilir.

Yılı henüz tamamlamadık ama kur bugün 16,00 seviyesini de aştı ve 2021'de %100 üzerinde yükseliş yaşadı. Bu denli bir sert bozulmayı en yakın 2001 krizinde yaşadığımızı hatırlarsak siyasetin ekonomiye bu denli müdahalesinin neticesinin iyi olmayacağı da ortada.

Piyasalar, iktisadi temellere uygun bir para ve maliye politikası istemekle beraber bağımsız karar alma yetkisini de olmazsa olmaz görüyor. Dolayısıyla doğru politikayı doğru kişilerle doğru zamanda uygularsak fayda sağlayabiliriz. Şu an Türkiye ekonomisindeki en büyük sorun da bunun yapılmaması.

2022'nin Türkiye ekonomisinde hiperenflasyon yılı olmasını bekliyorum. Enflasyonun artış hızının yüksek olacağı, alım gücünün düşeceği ve buna bağlı dövizin de hareketli kalacağı bir yıl yaşayabiliriz maalesef. Enflasyona odaklanmak için ne kadar kısa zamanda mevcut politika terk edilirse o kadar iyi olacaktır.

Son yorumlar

Açıklama ekonomiden çok siyasi açıklama gibi…
dolu bardağı görmeden boş bardaktan su içmeye çalışıyorsun.milletin bilinç altiyla oynayabilirsin lakin bir Türk 'ün oynayamazsiniz.
Açıklama ekenomik olmaktan ziyade Siyasi gibi.
Yazıyı dün yazıyorsunuz, "yılı daha tamamlamadık ama kur bugün 16 seviyesini aştı" diyorsunuz. Hala 2022 ye giremediniz anlaşılan. Yeni başkanlamı mevcut başkanlamı diyerek bilinçaltına oynuyorsunuz ve insanlarda başkan değişebilir algısı oluşturmaya çalışıyorsunuz. 2022 nin Türkiye Ekonomisinde hiperenflasyon olmasını bekliyorum diyerek fiyatların arttırılmasına yönelik algı yapıyorsunuz. Doların yükselmeye devam edeceğini ifade ederek insanları dolarize ediyorsunuz. Açıkcası işinizi çok iyi yapıyorsunuz. İnsanların bilinçaltına fısıldayarak yaptığınız bu algılar sizin hangi tarafta olduğunuzu gösteriyor. Sizleri takip etmekte bizim vazifemiz, kimin nerden sıktığını, kimi hedef aldığını, kimden tarafta olduğunu iyi bilmek gerekiyor. Bir yazınızı okumadım ki içinde Türkiye Ekonomisi için olumlu, olumlu olmasına gerek yok, ılımlı bari olsa bir bakışınıza şahit olamadık. Dünyayı sadece dolar penceresinden görenden de başka bir şey beklemek yanlış olurdu zaten.
dayı doları bir gecede P arttıran insan bu değil 2014 ten beri bir tane olumlu ekonomik gelişme olmadi başkanın değişmemesi için bir tane sebep var mı ki
Şenay abba nöördün gıı
Şu Anna kadar biri çıkıp ta şu ekonominin nasıl bir yol izlenmesi geriktini söyleyen olmadı hep boş ve aynı .Şu bunu yapmış o onu yapmış ama mantıklı FİKİR VEREN DE YOK ...E HADİ NASIL DÜZELİR BU EKONOMİ ??? KİM NE YAPMASI GEREKİYOR . ???
erdoganin ekonominin bir bilim dali oldugunu kabul edip bu alandaki profesyonellere birakmasi hatta yapacagi aciklamalari bile merkez bankasi baskanindan onay alip yapmasi gerekiyor
Yani, Kemel derviş diyorsun
TCMB'nin baskı altında faiz indirmesiyle Eylüll'den bugüne yaşanan süreçte piyasalar hiç bir zaman olmadığı kadar hızlı bozuldu.TCMB politika faizini düşürdü ama piyasa faizleri fırladı.Kredi faizleri son 20 yılın en yüksek düzeylerini gördü.Üstelik bu faize razı olup kredi almak isteyen şirketlerden Eylül öncesine göre daha yüksek teminatlar istenmektedir.CDS'lerimi 330'dan 650'ye yükseldi.Bu bile usd cinsinden kredilerin nominal faizlerini % 3,20 artırmaya yetti.Yani gerçek finansal yaşam çok farklı.Yatırımı artırmak amaçlı politika faizini indirerek gerçek piyasa faizlerini çok yükselttik.Önümüzdeki beklenen ihracaat artışı,turizm dövizleri faizlerin Eylül öncesine dönmesini sağlayamaz.Geçmiş olsun.Syg.
ihracat rekor kırdı döviz kuru 8 TL olsaydı ihracat 13 mly sularda kalacaktı.2002 ihracatı ile aynı seviyede bile olmadığımız ortada.ikibin iki deki ihracat 36 mly dolar.kur 1 TL 50 krş. demekki kur 13 TL olsaydı ihracaat 450 mly dolar olacaktı, şu an 232 mly dolar da 2002 nin yarısındayız. birde böyle bakmak lazım.ekonomi hesap kitap işidir.
zaten dolar veriliyor hesabını sevsinler...
senin matematik dersine beden hocasımı girdi,zaten rakamlar dolar bazlı yapılıyor,eğer hesap yapacaksan şöyle yapacaksın,2002 deki 36 milyar dolar 40 milyar TL yapıyor,şimdiki ihracat rakamının TL değeri 2.800 katrilyon TL yapıyor
oyle bir hava vermissin ki sanki ihracatcilarin tum maliyet giderleri dolar cinsinden oluyor harbi sacmalamissin
Erdoğan sebep enfilasyon. kur. ve kriz sonuç mu demek istiyorsun! senin gibi düşünen milyonca insan var sanırım.ülke yönetmek hesap kitap işidir.
paranın partisi olmaz, para bağımsızdır
Elinize saglik. Durumu o kadar acik ve net anlatmisiniz ki ben bile anladim;) Ama ne yazik ki anlamayan ve/veya durumu kabul edemeyen birkesim var ve biz tam gaz ucuruma dogru gidiyoruz..
Yıllardır aynı şeyi yapıp farklı sonuç bekliyoruz,ama yinede bir sürü kriz yaşıyoruz,birde böyle deneyelim
Uçaktan paraşütsüz atlamakla. Ölecekmiyim ölmeyecekmiyim diye bir deneme yapılmaz. Bu deneme budur. Yüzlerce ekonomisti görüşünün aksine, inadına hareket etmek, bence kasıtlı yapıldı.şu an MB döviz rezervi eksi 57 milyar $ neyle baskılıyacaksın.
Bu ay faiz düşerse yine varya
Düşürmeyeceklerini açıkladılar geçen ay aslında, son düşürme adımı da tamamlandı demişlerdi aralıkta yaptıkları indirimden sonra. En azından 3 ay faiz konusunda indirim veya yükseliş olmayacaktır.
kiyamet yaklasiyor.namazlariniza baslayin
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.