ABD – Çin görüşmelerinin başlamasıyla küresel piyasalar güne alıcılı seyirle başladılar. İlk başta olumsuz haber akışı gerçekleşse de Trump yönetiminin tam kapsamlı değil, kısmi bir ticaret anlaşması yönünde hamle yapmaları küresel varlıklara pozitif şok etkisi yarattı.
· iShares MSCI World (URTH) %0.60↑ 89.88$,
· iShares Global Tech (IXN) %1.44↑ 183.59$,
· iShares Global Financials (IXN) %0.81↑ 61.89$,
· iShares Global Consumer Staples (KXI) %0.67↑ 54.13$$,
· iShares Global Agriculture Products (VEGI) %0.84↑ 26.72$,
· iShares Global Energy (IXC) %0.93↑ 29.32$,
· iShares Global Industrials (EXI) %0.92↑ 88.68$
· iShares Global REIT (REET) %0.29↑ 28.09$’dan fiyatlandılar.
Küresel ETF’lerde görüldüğü gibi olası bir ticaret anlaşması, başta küresel teknoloji sektörü olmak üzere, bütün sektörlerde yukarı yönlü harekete neden olabilir. Tam tersini düşünürsek, ABD – Çin anlaşmasının olmaması durumunda ilk başta teknoloji sektörü, sert bir şekilde, etkilenebilir. Business Cycle/Ekonomik döngü açısından bakacak olursak her bir dalganın yükselişi teknoloji sektörü ile başlar. Bu nedenden dolayı teknoloji sektörü küresel büyüme veya resesyon indikatörü olarak ta görülebilir. Kredi derecelendirme kurumlarının resesyon ihtimalinin arttığını belirtme nedenlerinden biri de küresel teknoloji sektöründe risklerin, ABD – Çin gerginliğinin devam etmesi ve sektörü risk altında bırakmasından dolayıdır. Trump’ın dengesiz davranışlarını hesaba katarsak küresel resesyon riskinin, ABD seçimleri bitene kadar devam etme ihtimalinin yüksek olduğunu görebiliriz. Son gelen yatırım grubu anketlere göre de 2020 yılının resesyon yılı olmadı durumu gittikçe yükseliyor. Ticaret gerilimin artması, Trump’ın azil sürecinin belirsizliği ve “Brexit” hikayesinin bulanıklaşması ons altının fiyatını 1508.99$’a yükseltirken S&P VIX/oynaklık göstergesini 19.44$’a çıkardı. İma edilen oynaklık göstergesi 20.51$ ve gelişmekte olan ülkelerin risk göstergesi 19.64$’dan işlem görüyorlar.
Sabah karışık gerçekleşen Asya ekonomik verilerine ve ABD – Çin görüşmelerinden gelen karışık mesajlara paralel olarak Asya endeksleri de güne dalgalı ve karışık seyirle başladılar. Güney Kore, Japonya TOPIX, Singapur, Tayvan, Avusturalya, Endonezya ve Hindistan satıcılı işlem görürken Çin, Hong Kong ve Japonya Nikkei endeksleri yeşil alanda günü tamamladılar. 10 senelik Asya tahvillerinde hafif yükselişler mevcut. Samuraylar -%0.205, Pandalar %3.141 ve Hong Kong %1.324 seviyelerinden fiyatlanıyorlar. Karışık gelen ticaret görüşmeleri haberleriyle USD/CNY 7.1253, USD/JPY 107.41 ve USD/SGD 1.3780 seviyelerine geri çekildiler. Anlaşma sağlanması halinde Asya kurları, Dolar’a karşı değer kazanmaya devam edebilirler.
Avrupa borsaları günü ticaret iyimserliğiyle pozitif kapadı. Gösterge endeks STOXX 600 %0.72 artarak 380.30 Euro’dan fiyatlandı. Bugün, Asya’dan gelen karışık seyrin akımına kapılarak Avrupa endeksleri de karışık işlem görüyorlar. Avrupa ekonomik verilerinin genelde beklenti altında kalması ve BREXIT belirsizliğinin devam etmesi Avrupa borsalı üzerinde baskı yapmayı sürdürüyor.
ABD gösterge endeksi, S&P 500 bütün ABD endekslerinin yükselişiyle beraber, %0.91 genişleyerek 2919.40$’dan fiyatlandı. ABD’nin (Trump’tan dolayı) artan iç siyasi risklerine paralel olarak ABD Dolar endeksi 98.77$ seviyesine geriledi. 2 yıllık gösterge %1.460’a düşerken 10 senelik getiri %1.58’den işlem gördü. FED tutanaklarından çıkan karışık mesajlar FED’in faiz indirimleri için kullanılan çıtanın yükseldiğine işaret etti. FED’in düşük enflasyon konusunda giderek ciddileşmesi başta ABD olmak üzere küresel piyasaları destekleyebilir. TSI 15:30’da ABD TÜFE ve işsizlik rakamları takip edilecektir.
Son günlerde Türkiye, Suriye harekâtından dolayı Dünya’nın en çok takip edilen noktası haline geldi. Trump’ın Türkiye üzerine attığı bir olumsuz bir olumlu haberlerinin de bu duruma destek olduğu söylenebilir. Operasyona üzerine ABD’nin dengesiz açıklamaları devam ederken AB, operasyonun bölge risklerini daha da yükseltme ihtimalinden dolayı operasyonu sonlandırma çağrısında bulundu. NATO, BM, Fransa ve İngiltere’den de hemen hemen aynı şekilde uyarılar gerçekleşti. Batı’ya paralel olarak Mısır, Arap Birliği’ni olağanüstü toplantıya çağırdı ve operasyonu kınadığını belirtti. Bunun yanında İran ve Suudi Arabistan’da rahatsızlıklarını Ankara’ya ilettiler.
Dünya’dan gelen tepkilerde en fazla önem çeken nokta yine Trump’ın dengesizliği oldu. Hem Türkiye’yi destekler açıklamalar yapıp hem de ekonomiyi yok etmekle tehdit etmesi TL varlıklardaki oynaklığı daha da devam ettirebilir. Trump her ne kadar Türkiye’yi desteklese de hem evanjelistlerin hem de Cumhuriyetçilerden gelen tepkilerden dolayı Türkiye’ye yaptırım yapmak zorunda kalabilir. ABD Dışişleri Bakan’ı Pompeo’nun “harekât için yeşil ışık yakmadık” açıklamaları Türkiye’nin giderek daha zor bir duruma düştüğünü gösteriyor. Bu durumda Trump’ın veto yetkisinin de aşılma ihtimali bulunuyor. Lindsey Graham’ın hazırlamış olduğu yaptırım listesinin uygulanması durumunda Türkiye’yi ve TL varlıkları çok zor günler bekliyor olabilir. ABD Senatosu’nun Türkiye’ye karşı tasarı hazırladığını belirtmesi Washington – Ankara geriliminin yükselmesine neden olabilir.
Operasyon haberleriyle beraber BIST 100 1.91 milyar TL’lik işlem hacmiyle %2.17 değer kaybederek 99648.74 TL’den kapandı. Bugün, seans arasına doğru ise satışların devam ettiği ve endeksin %0.72 daha azalarak 98938.47 TL’den fiyatlandığı görülüyor. Dolar/TL 5.8824 ve Euro/TL 6.4834 seviyelerine genişlemiş durumdalar. Dolar/TL’nin forward kontratları 6.12’ye kadar yükseldiler. 5 yıllık CDS primi 380.81, 10 yıllık getiri %13.85 ve 2 yıllık gösterge %14.47’den alıcı buluyor. Olası bir DSG direnişi ve Trump’tan gelecek olumsuz açıklama TL varlıklar üzerinde daha fazla baskı yaratabilir.
TL varlıkların değerleri ve seyri açısından Trump – Erdoğan ve Washington – Ankara arasındaki haber akışı takip edilecektir. Trump’ın dengesizliği devam ettiği sürece endeksteki ve dövizdeki yüksek oynaklık seviyelerini yaşamaya devam edeceğiz. Dün de anlatmaya çalıştığım gibi operasyon üzerine belirsizliklerin çok olması Trump’ın “keyfine göre” davranma durumunun ucunu açık bırakıyor. Türkiye’nin, gelecek olan dövize çok fazla bağımlı olması da Türkiye’yi aşırı kırılgan bırakıyor.