ABD Başkanı Trump, teşvik paketini onayladı, ancak 600 dolarlık yardım paketinin 2 bin dolar olmasını istedi ve bu istek kabul edildi. Teşvik paketi sorunu yaşanırken de bunu hiç görmeyen endekslerdeki yükseliş bu gelişme sonrası ralli yapmaya devam etti. ABD’de NASDAQ Composite, Dow Jones 30 Vadeli Islemleri ve S&P 500 Vadeli Islemleri Avrupa’da ise DAX endeksi rekor seviyelere çıkarken gelişen ülke piyasalarındaki yükseliş de hızlandı. Son haftada bu yükselişte TL varlıklar açık ara önde gidiyor. iShares MSCI Turkey ETF (NASDAQ:TUR)%3 kadar yükselirken Türkiye CDS 5 Yıllık USD ve kur tarafında sert düşüşler var, BİST 100 ise TL bazında rekor kırmaya devam ediyor. TL varlıklardaki yükselişte faiz artırımları ve sıkı para politikasının 2021’in en kötü ihtimalle ilk yarısında da devam edeceği beklentisinin etkili olmasının yanında küresel bahar havası da etkili oluyor.
Raporlarımızda çok defa finansal piyasaların risklere karşın gelecek toparlanma sürecini satın aldığını ve bardağın dolu tarafından bakmaya devam ettiğini belirtmiştik. Endekslerdeki rekor seviyeler ve risk iştahındaki artış bu bakış açısının daha da kuvvetlendiğini gösteriyor. Ancak nereye kadar kısmı zaten aşıldığı için fiyatlardaki şişkinliğin fazla olduğunun altını çizmek isteriz.
Geçen hafta PPK sonrası 7,55’e gerileyen USD/TRY kuru bu hafta da sert düşüş yaşıyor. Dün 7,41’e gerileyen kur, bugün 7,3650’ye inerek Eylül başı sonrası en düşük seviyeyi görürken EUR/TRY 9,0 tabanına GBP/TRY 9,90’a ve CHF/TRY 8,30’a doğru düşüşte. Haftalık bazda %2,5 düşüş yaşayan dolar kuru, aylık bazda ise Aralık ayında %5,5 değer kaybetti.
Döviz kurlarında düşüş olması küresel fiyatlamaya uyumlu, ancak X/TL çaprazındaki düşüşler daha hızlı ve bu düşüşte sadece para politikası ya da beklentiler mi etkili yoksa rezervlerin de baskısı var mı? bu kısım çok önemli. 2021’de döviz rezervini artırmak da merkezin politikaları arasında, ancak kurdaki bu denli hızlı düşüşte rezerv etkisi varsa bu hedeflere ulaşmakta zorluk yaratacaktır.
Dolar kurunda 7,42 desteği altında 7,33’ü izliyoruz ve bu hafta hızlanan düşüşte bu desteğin de kırılması ile 7,17 test edilebilir. 7,42 altında kurda 7,0 psikolojik seviyenin altına inme çabası da artıyor ve bu da satışları hızlandırıyor. Temmuz ayında uzun süre yatay seyir izlenen 6,80 artık kurda ana destek konumuna gelmiş bulunuyor. Yükselişlerde ise 7,50 yine bir denge seviyesi görüldüğü için bu seviye üzeri takip edilecek. Ocak ayı ortası itibarıyla TL varlıklardaki dengelenmede politikalar belirleyici olacak.
1.448 puan ile yeni rekor seviyeyi gören BİST 100 de 1.450 puan yeni seviye başlangıcı olarak psikolojik direnç konumunda ve oldukça seri şekilde yaşanan yükselişlerde gelecek soluklanmada 1.375 puan ise destek.
EUR/USD 1,2250’de alıcılı işlem görmeye devam ediyor ve küresel piyasalardaki yaklaşım euroyu desteklemeye devam edebilir. Paritede yılın ilk aylarında 1,25 ana hedef konumunda.
Teşvik paketi ve buna bağlı dolar ve tahvildeki düşüşten sınırlı destek alan altın 1,900$ seviyesini aşamıyor, ancak altın için ralli bitmiş değil. Kısa vadede 1,858$ ve 1,766$ destekleri korundukça 1,900$ üzeri hareket olasılığı halen canlı.
Onsun son haftalardaki zayıflığı ve kurun hızlı düşüşü ile 444 TL desteğine gerileyen gram altında Ağustos ayı dip seviye olan 433 TL önemli destek olurken olası yükselişler şimdilik sınırlı kalabilir.
Endekslerdeki ralli ve iyimser bakışa karşın petrol fiyatları daha az yükseliş yaşıyor, sebebi ise petrol fiyatında reel durum belirleyici ve henüz reel sektördeki canlanma petroldeki yükselişi hızlandıracak boyutta değil. Kısıtlamaların kalkmasıyla beraber yükseliş daha da belirginleşebilir. Brent petrolde 53$ önemli direnç ve bu direncin korunması durumunda boğa piyasasından bahsedebiliriz, şimdilik fiyat 51$ seviyelerinde işlem görüyor.
Küresel piyasalarda;
-Teşvikler, parasal genişleme ve aşı gelişmeleri ile fiyatlama dolar negatif altın yatay ve endeksler pozitif olarak ilerlemeye devam ediyor.
Yurt içinde ise;
-Bu küresel gelişmelere ek yurt içi iyimser beklentilerin de kuvvetlenmesiyle yükseliş hızlandı, ancak yüksek faizli ortamın yarattığı riskler, rezervler ve yabancı sermaye girişindeki oran yakın vadede TL için en önemli başlıklar olacak.