Alphabet (NASDAQ:GOOGL), Amazon (NASDAQ:AMZN), Apple (NASDAQ:AAPL), Meta Platforms (NASDAQ:META) ve Microsoft (NASDAQ:MSFT), S&P 500'ün son 12 aydaki kayıplarının neredeyse yarısından sorumlu.
Oldukça oynak geçen bir yılın ardından borsa yatırımcıları 2023'te daha iyi bir performans umuyor. S&P 500 kötü günlerin henüz bitmediğini gösteriyor olabilirse de, endekse daha yakından bakıldığında hisselerin çoğunun büyük bir rallinin ortasında olduğu görülüyor. Peki S&P 500 neden geri dönmüyor?
Büyük Teknoloji Hisseleri S&P 500'ü Aşağı Çekiyor
Soğuyan enflasyon, düşük işsizlik ve Çin'in ekonomisini yeniden açma hamlesi, bu yıl şu ana kadar borsaya olan yatırımcı güveninin bir şekilde desteklenmesine yardımcı oldu. Bu durum, S&P 500 endeksindeki hisse senetlerinin yaklaşık dörtte üçünün 52 haftanın en düşük seviyelerinden %20'den fazla yükselmesinden de anlaşılmakta.
Wynn Resorts (NASDAQ:WYNN) ve Boeing (NYSE:BA), yalnızca son üç ayda %60'tan fazla artış göstererek en çok kazananlar listesinde başı çekiyor. Bazı hisse senetlerinin etkileyici performansına rağmen, S&P 500 3 Ocak 2022'deki rekor seviyesinden %17 aşağıda. Peki ama neden?
S&P 500 endeksi piyasa değerine göre ağırlıklandırılmıştır. Basit bir ifadeyle, bir şirketin değerlemesi, endeksin performansı üzerinde ne kadar etkisi olduğunu belirler. Bu nedenle, S&P 500'de listelenen her şirket endeksin 1/500'ünü temsil etmiyor.
Alphabet (Google), Amazon, Apple, Meta (Facebook (NASDAQ:META)) ve Microsoft'tan oluşan ve Büyük Beşli olarak da adlandırılan en büyük beş Amerikan teknoloji şirketi, kötü performansları nedeniyle S&P 500'ün son 12 aydaki kayıplarının neredeyse yarısından sorumlu.
Daha açık bir ifadeyle, her biri yaklaşık 2 trilyon dolar piyasa değerine sahip olan Apple ve Microsoft'un S&P 500'deki toplam ağırlığı %11'in üzerinde. Bu da onlara endeks üzerinde tüm enerji, malzeme ve kamu hizmetleri şirketlerinin toplamından daha fazla etki sağlıyor. Benzer şekilde, American Airlines (NASDAQ:AAL) Group'un bu yılki %34'lük kazancı, endeksteki %0,03'lük ağırlığı nedeniyle endeksi yükseltmeye yardımcı olamıyor.
Analistler Piyasayı Analiz Etmek İçin Eşit Ağırlıklı Endekse Bakıyor
Piyasanın daha net bir görünümünü elde etmek için bazı uzmanlar S&P 500'ün eşit ağırlıklı versiyonuna bakıyor. Adından da anlaşılacağı üzere bu endeks, piyasa değerlerine bakılmaksızın S&P 500'deki her hisse senedine aynı önemi veriyor.
Janney Montgomery Scott'ta araştırma direktörü olan Dan Wantrobski, eşit ağırlıklı endeksin genel toparlanmaya "daha derin bir bakış" sunduğu için gerekli olduğuna inanıyor. Wantrobski, "Bu bize hisse senetlerinin bu yıl taban/dip yapmaya devam etmesi gerektiği konusunda daha fazla güven veriyor" dedi.
S&P 500'ün eşit ağırlıklı versiyonu, orijinal endeksi 2019'dan bu yana en geniş marjla geride bırakıyor ve 30 Eylül'de en düşük seviyeye ulaşmasından bu yana %17 artış gösterdi. Buna karşılık S&P 500, bazı etkileyici rallilere rağmen yılbaşından bugüne kadar yaklaşık %4,5 artış gösterdi.
S&P 500'ün en iyi performans gösterenleri arasında iletişim hizmetleri ve keyfi tüketim ürünlerine yönelik hisseler öne çıkmaya devam ediyor. Warner Bros, United Airlines Holdings (NASDAQ:UAL) ve Carnival (NYSE:CCL) Corp. gibi şirketler %20'den fazla yükseliş kaydetti.
Bildirildiği üzere, enflasyon Kasım ayındaki %7,1'lik TÜFE'ye kıyasla Aralık ayında %6,5'e geriledi. Ayrıca, oynak gıda ve enerji fiyatlarını dikkate almayan Çekirdek TÜFE de Kasım ayındaki %6 seviyesinden %5,7'ye geriledi. Yatırımcılar, enflasyondaki düşüşün Fed üzerinde faiz artırımlarını yavaşlatması yönünde baskı yaratabileceğini ve bunun da hisse senedi piyasasına daha fazla fayda sağlayabileceğini umuyor.
***
Bu makale ilk olarak The Tokenist'te yayımlanmıştır. Finans ve teknolojideki en büyük trendlerin haftalık analizi için Tokenist'in ücretsiz bülteni Five Minute Finance'e göz atın.