Merhaba,
Saat 14:00’de açıklanacak karar öncesinde ay başında aldığımız enflasyon rakamının (Aylık %2,30) ardından TCMB’den yapılan açıklama, piyasanın faiz artırım beklentilerini de artırmıştı. Bunun etkisiyle aşağıdaki tabloya bakarsak, gelişmekte olan ülke para birimlerinin performansına dikkat etmek gerekiyor. Özellikle bu ay fark sütununa bakarsak, TCMB açıklamasının etkisini daha net görmek mümkündür. O halde şu yorum yapılabilir. TCMB’nin açıklaması evet bir faiz artırım beklentisi yarattı ve bu da Dolar/TL’nin düşüşünü ve ay başından bu yana TL’nin diğer gelişen ülke para birimleri karşısında pozitif ayrıştığıdır. Yani faiz artırımı (olacaksa) bir ölçüde kur tarafında fiyatlandı. Kur tarafında diyoruz çünkü faiz cephesinde kurdakine benzer bir hareket yok.
Senaryolar ne olabilir?
1. Piyasa beklentileri ortalamada 400 baz puanlık bir artış bekliyor. Tabii bu analist beklentisi fakat piyasanın yaptığı fiyatlamanın bu kadar yüksek olduğu görüşünde değiliz. Bu nedenle politika faizinde (17,75) 400 baz puanlık bir artış (21,75) TL’deki değer kazanımının artmasına ve Dolar/TL’de 6,00 bölgesine doğru bir hareket getirebilir. Ama asıl soru buralarda kalıcılık sağlanır mı?
2. 200 – 400 baz puan arasındaki bir artışın kurda yukarı tepki yapabileceğini fakat 6,5450 – 6,6450 direnci üzerine yerleşmekte zorlanacağını düşünebiliriz.
3. 200 baz puan ve altındaki bir faiz artırımının ise kuru yeniden diğer gelişmekte olan ülkelerle aynı performansa taşıyacağını düşünmek mümkün. Bu da net bir şekilde 6,70+ bir fiyatlamayı beraberinde getirebilir.
4. 400 – 500 baz puan üzeri bir artış ihtimali nispeten düşük. Fakat bu senaryonun da dahilde tutulması gerekiyor. Bu büyüklükte bir artış 6,00 seviyesinin altına kademeli olarak bir geri çekilme yaratacaktır. Şu anda mevduat faizleri, kredi faizleri, tahvil faizleri halihazırda zaten yüksek. O nedenle, bu büyüklükte bir faiz artırımının reel ekonomiye etkisinin sınırlı kalacağını, dolayısıyla bankacılık öncülüğünde BİST100 endeksini aşağı çekme potansiyeli, enflasyonu aşağı çekme potansiyelinden daha düşük
Aşağıda yer alan grafikte TCMB’nin politika duruşu ve (kısa vadeli faizlere göre) enflasyon görünümünü izlemek mümkün.
Enflasyon Ana Tema: Türkiye ekonomisinde çözülmesi gereken esas konu şüphesiz enflasyondur. Büyümede ivme kaybı yılın ikinci yarısında bekleniyor. Henüz üçüncü çeyrek beklentilerini oluşturacak veri akışı almamış olsak da tahmin edilen bir resim var. Bu nedenle yakın zamanda açıklanması beklenen OVP için piyasayı yatıştıracak ana mesaj büyümeye odaklı değil, enflasyonu çözmeye odaklı bir program olacaktır. TL’nin ve Borsa’nın yüksek büyümeden öte düşük enflasyona ihtiyacı var. Ortada bir kilit varsa anahtar bu nedenle enflasyondur.