TCMB Dış Konjonktürü de İzleyecek
TCMB, bugün aldığı karar ile faizlerde bir değişikliğe gitmeyerek repo faizini %8 ve üst bandı da %8,5 düzeyinde sabit bıraktı. TCMB’nin bu noktada aldığı kararın arkasındaki ana etken olarak, karar metninde yer alan, Kurul’un kur hareketleri ve yükselen petrol fiyatları ile birlikte talep gelişmelerinin enflasyona yansımasını yakından takip edeceği ifadeleri gösterilebilir.
TCMB, cari olarak kuru takip etmiyor ve kur hedefi gütmüyor olsa da kurun enflasyona etkisini izlemeye devam ediyor. Kasım ayı sonu ile birlikte 3,40’ın üzerine yerleşen Dolar/TL’nin bu seviye üzerinde yerleşip yerleşmeyeceği ilk olarak izlenen hususlardan biri olmakta. Küresel belirsizliklerin bir bölümü Fed kararı ile çok az da olsa azalsa da, Fed kararı sonrası açıklama yapan Yellen’ın Trump’ın gelişini beklediği malum. Bu da TCMB’nin önden hamle yapmasını engelleyen ana etkenlerden biri. Enflasyonun bu yıl %7,5’un altında kapanması da Merkez’in bu kararını şimdili destekliyor. Buna karşın yeni bir sıkılaştırma hamlesi gelmemesinin TL üzerindeki baskıyı artıracağının altını çizmek gerekiyor.
TCMB açısından bir diğer nokta da faiz artırımının, kurun sadece para politikasından etkilenmediği, iç ve dış gündeme çok bağlı olan Türkiye finansal piyasalarında, kur üzerinde ne kadar rahatlatıcı etki yaratacağıdır.
Sadeleşme Önümüzdeki Yıl Tamamlanacak
Faiz koridorunun son faiz artırımı ile birlikte daralması, sadeleşme açısından da tek bir hamle kalmasını sağladı. Önümüzdeki dönemde Merkez, gerekli görür ve piyasa koşulları ile birlikte ana gösterge olarak takip edilen enflasyon, gerekli manevra kapasitesi sunarsa, simetrik olarak politika faizi ve üst banttan 25 baz puanlık oynama ile piyasa tek faiz ile yönetilebilir ve sadeleşme politikası tamamlanabilir. Bunun da 2017 yılında ilk çeyrek sonlarına kadar tamamlanabileceği görüşündeyiz.