Hazine tahvil yatırımcıları, sağlam bir zemine sahip olup olmadığı henüz belirsiz olan rahatlığa itildi. Cuma günü yayınlanacak olan Haziran ayı istihdam raporu biraz ilgi çekecek, ancak Hazine tahvil faizlerinde güçlü bir kaymaya yol açma ihtimali düşük.
Konsensüs tahmini Haziran ayında yaklaşık 700.000 işin eklenmesi ve işsizliğin %5,8'den %5,7'ye gerilemesi yönünde. Uzatılan işsizlik ödeneklerine yönelik federal destekten çıkan eyaletler—belki de sürpriz olmayan bir şekilde—daha güçlü iş kazanımları gösteriyor.
Federal destek 6 Eylül'de sona erecek, ancak eyaletlerin yarısı bu tarihten çok önce destekten çıkıyor. Dört eyalet federal destek almayı 12 Haziran'da, yedi eyalet 19 Haziran'da, 10 eyalet ise bu hafta sonunda federal destek almayı durdurdu ve kalan son dört eyalet ise ödenekleri Temmuz ayında durduracak. Analistlerin beklentisi, etkinin Temmuz ayında en yoğun şekilde hissedilmesi yönünde.
Çift Vites Azaltma; 'Geçici' Enflasyon Tartışmaları Büyüyor
FED, mevcut 80 milyar dolarlık Hazine tahvili ve 40 milyar dolarlık ipotekli tahvillerden oluşan tahvil alımlarında çift hızlı bir azaltmaya doğru yöneliyor gibi görünüyor. Buradaki fikir, bu alımların konut piyasasında bir balon yarattığına dair korkular sebebiyle FED'in öncelikli olarak ipotekli tahvilleri azaltmaya başlaması.
Diğer taraftan, enflasyondaki artışın ne kadar geçici olduğu konusundaki tartışma daha büyük bir kitleyi çekmeye başladı. FED'in değerlendirmesinin yanlış olması durumunda karşı karşıya kalınacak riskler konusunda görüşlerini dile getiren ekonomistlerin sayısı arttı.
FED'in tercih ettiği enflasyon ölçütü olan kişisel tüketim harcamaları endeksinin yıldan yıla güçlü bir artış göstermesiyle birlikte, ABD 10 yıllık Hazine tahvil faizi Cuma günü %1,5'in üzerine çıktı. Endeks Mayıs ayında %3,4 yükselerek, 1992'den bu yana en güçlü artışını kaydetti.
Ancak Pazartesi itibariyle, yatırımcılar endişeleri görmezden geldi ve faiz yeniden %1,5'in altına indi.
Yine geçtiğimiz haftada, iki parti üyelerinin 1 trilyon doların üzerindeki bir altyapı harcama paketi konusunda Başkan Joseph Biden'la bir anlaşma sağlayıp sağlamadığı konusundaki endişeler, Biden'ın ilk olarak anlaşmayı duyurması ve birkaç saat sonra imzalaması için trilyonlarca dolarlık yeni harcamaların da pakete eklenmesi gerektiğini söylemesiyle birlikte yükseldi ve düştü. Cumartesi günü Biden'ın altyapı paketini veto edeceğini kastetmediğini söylemesiyle birlikte endişeler ortadan kalktı.
Neler olacağını kim bilebilir? Kongre yalnızca Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki çatışmalarla değil, aynı zamanda partilerin kendi içlerindeki fikir ayrılıklarıyla çalkalanıyor ve bu iniş çıkışların önümüzdeki haftalarda da devam etmesi muhtemel. Bu arka planla birlikte, FED üyelerinin ölçülü bir dille verdikleri güvenceler yatırımcıları sakinleştirmiş gibi görünüyor.
Fransız Devlet Tahvilleri Yerel Seçimlerden Etkilenmedi
Fransa'da bölgesel seçimlerin ikinci aşamasındaki düşük katılım oranının—yaklaşık %35—, bölgesel yönetimlerin görece az sorumluluklarına yönelik oylamanın kamu hissiyatını doğru bir şekilde yansıtmayabileceğini işaret etmesiyle birlikte seçimler tahvil yatırımcılarını neredeyse hiç etkilemedi.
Fransa Başkanı Emmanuel Macron'un iktidardaki partisi ya da Marine Le Pen'in aşırı sağ partisi, 12 bölgenin hiçbirinin kontrolünü kazanmayı başaramazken, geleneksel merkez sağ ve sol partiler oyların büyük bir bölümünü elde etti.
Kuzey Fransa'dan Xavier Bertrand, başkanlık adaylığı için güçlü bir pozisyon sağladı ve önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek seçimlerin bir kez daha Macron ve Le Pen arasında geçeceğine yönelik anket sonuçlarına karşı geldi.
Artık Cumhuriyetçiler olarak adlandırılan muhafazakarlar, kontrollerinde bulunan yedi bölgenin tamamını ellerinde tutmayı başardı.
Fransız 10 yıllık tahvil faizi seçimler öncesinde Cuma günü kısa bir süreliğine %0,20 seviyesine yaklaştı, ancak Pazartesi itibariyle %0,16 seviyesinin altına geri döndü.