Küresel piyasalarda bu hafta ilginç fiyatlamalara tanık olduk. Önce bu ay içinde açıklanan büyüme için önemli olan verileri hatırlayalım:
ABD’de İmalat PMI, Kasım’da 50 eşiği altına inen gösterge Aralık’ta 48,4 ile pandemi sonrası en düşük seviyeye geriledi.
İmalat dışı PMI, 49,6 ile daralma bölgesine düştü ve pandemi sonrası en zayıf seviye oldu.
İhracat fiyat endeksi Aralık’ta %2,6 gerileyerek Temmuz sonrası en sert düşüşü yaşadı.
Perakende satışlar %1,1 düşüşle son bir yılın en zayıf ayını geçirdi.
Sanayi üretimi aylık %0,7 düştü, bu Eylül 2021 sonrası en sert düşüş oldu.
İmalat üretimi aylık %1,3 kayıpla pandemi sonrası en düşük seviyeye geriledi.
İmalat endeksi, 5 aydır eksi seviyede.
Bu veriler büyüme için negatif olurken olumlu veriler ise;
Güven endeksi Nisan sonrası en yüksek seviyeye çıktı.
Haftalık işsizlik maaşı başvuruları 200 bin kişi altına inerek Eylül sonrası en düşük seviyede.
Tarım dışı istihdamdaki azalma beklentilerden daha az, ücretlerdeki artış hızı yavaşladı.
Hem enflasyon hem de büyümeyi etkileyen verileri birlikte değerlendirdiğimizde şöyle bir sonuç çıkıyor: Faiz artışları etkisini gösteriyor, bununla aynı süreçte küresel enerji fiyatları da düşük seviyelerde. Gıda tarafında keskin bir düşüş yok. FAO raporuna göre 2022 sonu sene başından daha düşük oldu, ama ülkelerde gıda fiyatları yükselmeye devam ediyor.
Büyüme tarafında üretimin yavaşladığı, talebin azalmaya başladığı ve buna bağlı satışlarda da düşüş olduğu ortada. Son veriler beklenenden fazla bir düşüş olduğunu gösteriyor.
İlginç olan nokta ise yetkililer ve piyasa ayrışması
Piyasalar önce enflasyondaki gerilemeyi satın alarak bu hafta risk iştahını yükseltti. Ardından büyüme ilk sıraya yerleşti ve zayıf verilere bağlı durgunluk fiyatlaması öne çıktı. Hafta başında yükselen borsalarda son iki günde gerileme olmasının tek sebebi bu değil.
Fed yetkilileri çift yönlü açıkla yaptılar
Piyasalar durgunluğu fiyatlamaya başlarken Fed yetkilileri enflasyondaki düşüşten henüz tam ikna olmadıklarını açıkladılar. Birçoğu faizin düşük hızla artırılması konusunda aynı düşünüyor. Ama piyasaları ilgilendiren asıl nokta, bu yıl faiz indirimine başlanıp başlanmayacağı. Bu nedenle yüksek enflasyon açıklamaları bu beklentileri düşürdü.
ECB Başkanı Lagarde ve IMF Başkanı Georgieva, bugün yaptıkları konuşmada son verilerin beklenen kadar kötü olmadığını ifade ettiler.
Piyasalardaki fiyatlamayı belirleyecek gelişmeler
Bir yanda enflasyon bir yanda büyüme var. Eğer ABD, Euro Bölgesi başta olmak üzere büyük ekonomilerdeki enflasyon düşmeye devam ederse piyasalardaki risk iştahı giderek artacaktır. Önünü kesecek gelişme ise büyüme verileri olacak. Eğer göstergelerdeki düşüş beklentilerden fazla olursa tedirginlik yeniden ön plana çıkabilir. İyi senaryo ise enflasyonun düşerken verilerin de toparlanması Bu olasılık faiz indirim döngüsünün erkene alınacağı beklentisi yaratacaktır.
Altın bu fiyatlamalardan nasıl etkileniyor?
Düşen enflasyon ve büyümeyi zorlayıcı verilerle ons altın fiyatı 1.936 dolara çıktı. Ancak bahsettiğimiz şahin açıklamalarla bugün altın zirveden 1.925 dolara geriledi. Ancak bu seviyeler dahi altının yükseliş hevesi için riskli değil.
Haftalık kapanışın 1.920 dolar üzerinde olması yakın vadede 1.980 dolar olasılığını kuvvetlendirecektir. Tekrar etmem gerekirse yaşanacak düşüşlerde 1.876-1.845 aralığının korunması altının daha sağlıklı ilerlemesi için sadece soluklanma olabilir.
Gram altında izlediğim 1.177 TL direncine ilerleyen fiyat bugün 1.171 TL ile rekor tazeledi. Doların küresel piyasalardaki zayıf performansına karşın yurt içinde dolar/TL kuru yakın zamanda hareketlenme gösterebilir. Bunda KKM isteğinin azalması, yeniden döviz mevduatlarının yükselmesi, seçim belirsizliği gibi etkenleri sayabiliriz. Gramda ons ve dolar kuru etkisiyle alımlar devam edebilir. 1.177 TL ve 1.215 TL’yi izliyorum.