Piyasalar enflasyondaki yükseliş olasılığını fiyatlarken gerek Fed yetkilileri gerekse Hazine Bakanı Yellen, bu olası yükselişin kalıcı olmayacağına dair açıklamalar yapıyor, lakin piyasalarda istenen etkiyi henüz sağlayamıyorlar. Çarşamba günü FOMC toplantısı var ve Powell'ın konuşması olacak, beklenti ise Powell'ın daha güvercin ifadelere yer vermesi yönünde. Yellen ise enflasyondaki yükseliş büyük olmayan ve yönetilebilir bir riskten ötesi değil dedi.
Geçtiğimiz hafta tekrar %1,62 üzerine çıkan ABD 10 yıllık tahvil faizi yüksek seviyelerde işlem görmeye devam ediyor, ama hep öyle olur ya piyasalar ilk şokun ardından bulunan seviyelere alışır ve daha fazlasından korkar, dolayısıyla iki hafta önce görülen bu seviyeler şimdiki işlemlerde sert bir oynaklık yaratmıyor. Ancak bundan sonraki her yükseliş oynaklık demek ve takip edilen seviye ise %1,70.
Küresel tarafta pandemi sürecindeki desteklerle ralli yapan endeksler, kötü bir gelişmede bir düşerken iyi bir gelişmede ise üç yükseliyor. Dolayısıyla endekslerde bugün de yükseliş görüyoruz. Dünya borsalarında sermaye alsın ya da almasın neredeyse tüm endekslerde fazlaca yükseliş var, bunu riskli bulduğumuzu yineleyerek yurt içine geçelim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın reform paketi olarak açıkladığı sunum piyasalarda olumlu anlamda destek görmedi ve birçok başlık zaten son yıllarda hep gündeme gelen ama uygulanmayan konular olduğu için bu defa topluca konuşulan başlıklarda da haliyle bir beklenti oluşmadı. Piyasalar reform adı altında hukuktan ekonomiye ve demokrasiye kadar tüm bileşenlerde gerçek bir hareket görmek istiyor.
Pandeminin yarattığı rekor parasal bolluk ortamında yüksek faiz veren neredeyse tek ülke olmamıza karşın yabancı sermaye istenen oranda değil ve borsadaki çıkışlar yedinci haftada da devam etti. Bırakın girişi çıkışın sürmesi ve üzerine küresel fazlaca fiyatlamaları da eklersek dünya borsalarında olduğu gibi BİST 100 tarafında da riskleri yüksek buluyoruz. Özellikle BİST Bankaların negatif ayrışması ve bu hafta da 1.398 puan altında işlem görmeye devam etmesi, hisselerde de ayrışmanın olması bizim için olumsuz sinyaller.
Kur tarafında 7,50'li seviyelerdeki fiyatlama devam ediyor ve 7,42 üzeri günlük kapanışta 7,66 direnci aralığındaki hareket devam edebilir.
Piyasalar TCMB'den yine faiz artırımı bekliyor. Perşembe günü yapılacak PPK toplantısında 100 bp faiz artışı beklenmesinin sebebi ise kur ve enflasyondaki yükseliş. Biz faiz artışından ziyade merkezin sözlü ifadelerini de önemli görüyoruz. Baktığımızda Ocak ve Şubat aylarında faiz sabit tutulurken iyi bir sözlü yönlendirmeyle TL varlıklar desteklenmişti. Ancak bu defa küresel rüzgar TL'deki olumlu havayı bozdu ve risk de devam ettiği için bunun göstergeleri etkisinin sınırlı kalması için faiz artışı bekleniyor.
Faiz artışı ve güçlü bir sözlü yönlendirme kurda 7,42 altına düşüşü destekleyebilir ve hafta 7,20'li seviyelere doğru hareket dahi görülebilir. Lakin bu düşüşün sürmesi için küresel enflasyon fiyatlamasında da azalma olması gerekiyor. Bir de bu defa da gördüğümüz gibi küresel bir dalgada yine TL en çok değer kaybeden para birimlerinden oluyor, bu da hem güven ortamının tam olarak sağlanamadığını hem de planlamalardan pratiğe geçişlerin istenen gibi olmadığını gösteriyor. Yani küresel risk varken hiç değilse içerideki kaygılar azalırsa TL bu kadar yıpranmaz. kurda düşüşler yaşansa da önemli olan sağlıklı ve dengeli fiyatın oluşması, ancak oynaklık halen oldukça fazla.