Piyasalar bu hafta tahvil faizlerindeki hareketliliği izliyor. ABD 10 yıllık getiri %2,98 ile 3 Aralık 2018 sonrası, 30 yıllık getiri %3,03 ile 20 Mart 2019 sonrası zirveyi gördü ve ABD Dolar Endeksi de buna bağlı yükselişine devam ederek 101,04 ile 23 Mart 2020 sonrası en yüksek seviyeyi gördü.
Tahvil faizleri neden yükseliyor?
Yükselişteki en önemli faktör Fed’in beklenen faiz atışlarını yapmasıyla beraber getirilerin de artması.
Fed’in bu yıl faizi %2 - %2,25 aralığına çıkarması bekleniyor, ama bu aralık en kötü koşullarda görülmesi beklenen aralık. Yani eğer Mayıs’ta beklendiği gibi yılın kalanında da birkaç kez 50 baz puan ve üzeri faiz artışı yapılırsa reel getiri de artmış olacak. Zincirleme durumda Fed beklentilerinin tahvilleri hareketlendirdiğini söyleyebiliriz.
Bugünlerde yaşadığımız hareketliliği yakın zamanda birkaç kez daha gördük ve böylesi günlerde en çok kayıp altında yaşanıyor. Dün de benzer bir durum söz konusu oldu. Hafta başı 1.998 dolara çıkan fiyat önce Fed üyesi Bullard’ın açıklamalarıyla gün içi kazancını azalttı, ardından tahvillerdeki yükselişle 1.940 dolara geriledi.
Hafta başında altın yazımızda da belirttiğimiz gibi, sıcak savaşın devam etmesi ve enflasyonun bir süre daha yükselmeye devam edecek olması altını destekleyen en önemli gelişmeler. Bu nedenle dönem dönem tahvil faizlerinden ya da gelen açıklamalardan kaynaklanan düşüşler olsa da sınırlı kalmaya devam edebilir. Bugün Rusya Devlet Başkanı Putin, daha önceki söylemini tekrarlayarak sonuç alınana kadar askeri operasyonların süreceğini söyledi. Altın da yeniden 1.960 dolara doğru ilerleme yaşıyor. Fiyatta 1.965 – 1.876 aralığı içinde 1.930’lardaki dengelenme alımların devamına işaret ediyor.
Piyasalar Fed cephesinin şahin kalacağına inanmış durumda, ancak ECB’ye dair beklentiler sürekli değişiyor, çünkü ECB bir toplantıda güvercin bir diğer toplantıda şahin davranıyor. Son toplantı beklentilerin altında kalmış euroda da gevşeme olmuştu. Fakat, üyelerden son günlerde şahin açıklamalar geliyor. Kazaks, bu yıl faizin %0’a çıkması beklentilerine şaşırmadığını söyledi. Faizin %-0,50’de olduğunu dikkate alırsak bu yıl 50 baz puanlık bir faiz artışı bekleniyor. Varlık alımlarının tamamında bitiş tarihi için yılın 3. çeyreği hesaplanıyor. Piyasalar ise 3. Çeyrek başında yani Temmuz’da ilk faiz artışının gelmesini bekliyor. Bugün Almanya’da %30’u geçerek rekor seviyeye çıkan ÜFE ise erken bir faiz artırımı olasılığını güçlendirdi. Lokomotif ülke olan Almanya’da üretici maliyeti bir ayda %5 kadar arttı. AB ile Rusya arasındaki ticari gerginlik ve benlenen ambargolar, hali hazırda devam eden savaşla beraber daha da bozulan tedarik zinciri vs. hepsi enflasyonun daha da yükseleceğini gösterdiği için ECB’nin çok alanının kalmadığı düşünülüyor.
Son toplantılarda ECB’nin geride kalması ile 1,0758’e gerileyen EUR/USD bugün ECB’ye dair artan beklentilerle 1,0850 üzerine çıktı. Düşüş trendine sadık kalan fiyatlamada 1,0760 desteğini önemsediğimizi belirtmiştik. Son günlerde test edilen bu seviyeyle beraber gelecek düzeltmelerde işlemler bir süre 1,10 – 1,0760 aralığında devam edebilir. Fakat paritede devam eden dönemde düşüşün etkisini artırmasını bekliyoruz.
Japonya Merkez Bankası için önemli seviye olan 10 yıllık tahvildeki %0,25 seviyesi dün tekrar test edildi ve banka, Şubat ve Mart’taki gibi tekrar varlık alımı yapacağını belirterek müdahale etti. Faiz bugün %0,25’in hemen altında olurken USD/JPY ise 127,60’a geriledi. Ancak bu seviyelerin son 20 yılın zirvesi olduğunu hatırlarsak parite 116,0 üzerinde güçlü kalmaya devam edebilir.
101,0 seviyesi üzerine çıkmasının ardından bugün düşüş yaşayan DXY için yakın vadede 97,50 üzerini güçlü alım bölgesi olarak gördüğümüzü tekrarlayalım. Grafikte de belirttiğimiz üzere 101,0 -97,50 aralığı endeksin yakın vadede değişim gösterebileceği bir işlem bölgesi. Dolayısıyla bu aralıktaki görünüm endeksin güç toplayacağı anlamına geliyor. Yükselişte önemli gördüğümüz bölge ise 103,0 -103,50 aralığı.
