Bu makale 25.08.2022 tarihinde İngilizce olarak yayımlanmıştır.
Suudi Arabistan Petrol Bakanı Prens Abdülaziz bin Salman Pazartesi günü Bloomberg News'e yaptığı açıklamalarla petrol piyasalarını sarstı. Biraz şifreli olan yazılı yorumlarının tamamı Suudi devlet haber ajansının web sitesinde bulunabilir.
Prens Abdülaziz, açıklamalarının ne anlama geldiği konusunda piyasa analistleri ile yatırımcıların tahmin yürütmesinden hoşlanıyor gibi görünüyor ancak yatırımcıların dikkat edebileceği bazı unsurlar var.
Açıklamaların petrol üretimi ve piyasalar için ne anlama geldiğini anlamaya çalışırken Abdülaziz'in geçmişte yatırımcılara karşı hoş bir tavır sergilemediğini akılda tutmak önemli. Hatta onları "spekülatörler" olarak adlandırıyor. Eylül 2020'de petrol piyasasında kumar oynanmaması konusunda uyarıda bulunmuş ve petrol fiyatları üzerine bahis oynayanların ürkek bir piyasayla karşı karşıya kalacağını ve "cehennem gibi yanacaklarını" söylemişti.
Pazartesi günü verdiği (yazılı) röportajda çoğu medya kuruluşu ve yatırımcının üzerinde durduğu yorum şu oldu:
"OPEC+, bu tür zorluklarla başa çıkmak için üretimi herhangi bir zamanda ve farklı şekillerde azaltmak da dahil olmak üzere rehberlik sağlama taahhüdüne, esnekliğine ve araçlarına sahiptir."
Bu, piyasa gözlemcilerine OPEC+'nın üretim kesintilerini düşündüğünü gösteriyor gibiydi. Sonuç olarak petrol fiyatları Salı günü %4 yükseldi.
Ancak bu yorumların hangi bağlamda yapıldığını anlamak önemli. Prens Abdülaziz, mevcut petrol piyasasında gördüğü ve "şizofrenik" olarak nitelendirdiği bazı sorunları tartışıyordu. Özellikle de son zamanlarda aşırı dalgalanmanın yanı sıra "çok zayıf" likidite ve kağıt ve fiziksel piyasalar arasında giderek artan bir kopukluk olduğunu düşündüğünü ifade ediyordu.
Bu çarpıklığın ve yüksek oynaklığın, "daha fazla görünürlük ve netliğe ve iyi işleyen piyasalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğu zamanlarda… hatalı sinyaller gönderdiğine" inanıyor. Bu durum, üreticilerin riski etkin bir şekilde yönetmek için üretimlerini korumalarını özellikle zorlaştırıyor.
Esasen, "talep yıkımı hakkındaki asılsız hikayeler, büyük miktarlarda arzın geri dönüşü hakkında tekrarlanan haberler ve fiyat sınırlamaları, ambargo ve yaptırımların potansiyel etkileri hakkındaki belirsizlik ve muğlaklık" gibi konuların piyasayı daha değişken hale getirdiğine ve kağıt piyasasını fiziksel piyasanın gerçeklerinden uzaklaştırdığına inanıyor. Prens OPEC+'nın, fiziksel piyasadaki gerçek sorunlara üretim seviyesini hem aşağı hem de yukarı yönlerde düzenleyerek yanıt verebileceğine inandığını belirtti.
İronik olan şu ki Prens Abdülaziz potansiyel bir OPEC+ üretim kesintisinden bahsederken (belki de kasıtlı olarak) tam da riski yönetmeye çalışan üreticiler için sorunlu olduğunu düşündüğü “haber döngüsüne dayalı bir dalgalanmaya” neden oldu. Salı günü birkaç OPEC kaynağı, grubun şu anda üretim kesintilerini tartışmadığını ve herhangi bir kesintinin muhtemelen İran petrolünün yasal petrol piyasasına geri dönmesine bağlı olacağını söyledi.
Ancak piyasa OPEC+'nın üretim kesintilerine doğru ilerlediği fikrine takılmış görünüyor. Kuveyt Petrol Bakanının Çarşamba günü Prens Abdülaziz'in petrol piyasalarına ilişkin yorumlarını tekrarlayan açıklaması da bu durumu pekiştirdi. Bakan, OPEC+'nın "2020 ve 2021'de net bir şekilde ve defalarca görüldüğü gibi üretimi herhangi bir zamanda ve farklı şekillerde kesmek de dahil olmak üzere" piyasadaki volatiliteye yanıt vermek için birçok mekanizmaya sahip olduğunu söyledi.
Ancak yatırımcılar, bu noktada üretim kesintilerinin OPEC+'nın aklından geçtiğini bile varsaymamalı. Yine de OPEC+ 2023 ve sonrası için yeni bir anlaşma yapmaya başladığında yatırımcılar, piyasada algılanan yedek kapasite eksikliğinin volatiliteyi artıran önemli bir faktör olduğunu akılda tutmalı.
OPEC+ üretimi azaltırsa piyasada daha fazla yedek kapasite olacak ve OPEC+ üyeleri savaşlar, doğal afetler, yaptırımlar veya diğer üretim kesintileri gibi olaylara yanıt vermek için üretimi artırmak için alana sahip olacak. Bu durum petrol fiyatlarının istikrara kavuşmasına yardımcı olabilir ancak muhtemelen piyasayı, tüketiciler için uygun olandan daha yüksek bir fiyata getirecektir.
OPEC+ kağıt ve fiziki piyasalar arasındaki kopukluğu tek başına gideremez. Ancak grup, üyelerinin üretim kotalarını üyelerin üretebileceği gerçek petrol miktarıyla uyumlu hale getirerek bu soruna yardımcı olabilir (Başka bir deyişle OPEC+ üretim kotalarını ülkelerin gerçekte ürettikleriyle uyumlu hale getirmek için azaltabilir çünkü çoğu, kotanın çok altında üretim yapıyor). Bu, OPEC+'nın üretimi azaltıyormuş gibi görünmesine neden olsa da aslında sadece kotaları, üyelerinin fiziksel kapasitelerine göre yeniden düzenlemesi demek olur. OPEC+ gelecek yıl için anlaşmasını değerlendirmeye başladığında yatırımcılar buna benzer hamleler aramalı.