Uzun zamandır, altını çize çize söylüyorum “parasal genleşmeyle” mevcut ortamdan çıkış mümkün değildir. Bu paralelde konu artık merkez bankalarının söylemlerine de girmeye başladı. Geçtiğimiz hafta ECB Başkanı Mario Draghi yaptığı açıklama da aynen şu ifadeyi kullandı “ merkez bankaları hükümetlerin yerini alamaz” verilen mesajın içeriği gayet açık, kriz artık para politikalarının çözebileceği noktayı aşmıştır ve hükümetlerin görev alanına giren yapısal odaklı çözümlere ihtiyaç vardır, yapısal odaklı çözümler de merkez bankalarının değil, hükümetlerin işidir, mesajın içeriği bu. Parasal genleşmenin, bir noktadan sonra , basınç sıkışması gibi patlayacağı ve bu patlamanın kalıcı, ağır hasarlar vereceği merkez bankaları tarafından iyi bilinmektedir. Draghi’nin verdiği bu mesajın zamanlaması da manidar olup, yaklaşan Amerikan ve Alman seçimlerine işaret etmektedir. Bu yaklaşımı açmak gerekirse, Avrupa kıtasın da tek para birimi, tek merkez bankası var ama tek bir lideri yok, sorun burada başlıyor, yaşanan krizden çıkış için her kafadan bir ses çıkması çözümü zora sokarken, ECB nin de uyguladığı para politikalarının, yapısal reformlarla desteklenmesini engellemektedir. Amerika tarafına baktığımız da tek para birimi, tek lider formatı Kasım ayın da yapılacak seçimlerin olumlu enerji getirmesini sağlayabilir. Avrupa’da deyim yerinde ise “kasap et derdinde, koyun can derdinde” kimi Avrupa ülkeleri krizden çıkış yolu ararken, kimi Avrupa ülkeleri de yaşanan krizden nasıl nemalanırım derdinde, açıkcası kader birliği yapamamış bir coğrafyanın, tek para birimini korumaya çalışması, samimi bir yaklaşım gibi gelmiyor insana. Çizmeye çalıştığımız resim, USD ve Altının lehine gibi dururken, EURO nun aleyhine bir tabloyu destekliyor. Diğer taraftan Çin’in parasal gevşeme sinyalleri önemli bir gelişme olarak ön plana çıkıyor ve bu gevşemenin olası sonuçlarının yakın takibe alınması önem arzediyor. Yatırımcıların önümüz deki süreçte, ülkelerin ekonomik verilerinin analizine verdikleri önemi, ülkelerin seçim süreçlerinin siyasi sonuçlarına da vermeleri her zamankinden daha önemli, orta ve uzun vadeli projeksiyon yapabilmek için siyasi süreci yakın takibe almak gerekiyor ki, mevcut durumdan çıkışın anahtarı artık para politikaların da değil de, yapısal reformları uygulayacak siyasi iradelerde olacaktır.