İmkansız gibi görünen şeyi başaran petrol boğalarının yüzünde güller açıyor: OPEC+ Ağustos itibariyle üretimde tek bir varillik bir artış yapmayacak.
Ancak işin gerçeği şu ki, piyasadaki uzun pozisyoncular için sorun henüz başlıyor olabilir.
Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında iki gün süren ve bir sonuç alınamayan müzakerelerin ardından, OPEC+—şimdi bir bakıma rakip haline gelen— iki eski sıkı müttefik için en iyisinin, önümüzdeki ayın ihracat kotalarına yönelik müzakereleri sonlandırması olduğuna karar verdi.
Suudi Arabistan liderliğindeki 13 üyeli Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ile Rusya öncülüğündeki 10 müttefikten oluşan 23 üyeli OPEC+'ten bu konuda resmi bir açıklama gelmedi.
Ancak konu hakkında bilgi sahibi olanlar medyaya yaptıkları açıklamalarda, Ağustos kotalarına yönelik bir anlaşma sağlanamaması durumunda kartelin mevcut üretim sınırlamalarının devam edeceğini söyledi.
OPEC+'in önümüzdeki ay için üretimde en az 400.000 varillik bir artış konusunda uzlaşması bekleniyordu. Korona virüs salgınından iyileşme süreci devam ederken küresel ekonominin kritik ek arzdan mahrum kalmasının ham petrol fiyatları için müthiş bir yükseliş faktörü olarak yorumlanmasıyla birlikte, petrol piyasaları gelen haberle sıçrama yaptı.
Küresel ham petrol göstergesi Brent Pazartesi günü Londra'daki işlemlerde, Ekim 2018'den beri görülmemiş bir seviye olan varil başına 77 dolar üzerine çıktı.
ABD'deki Bağımsızlık Günü tatili sebebiyle Pazartesi günü kısıtlı seviyede işlem gören West Texas Intermediate ise, Brent'in açtığı farkı bugünkü Asya seansında kapattı ve Ekim 2018 zirvesi olan 76,90 doların hemen altında bir gün içi zirvesi kaydetti.
OPEC+'in ham petrol arzı üzerinde uyguladığı kısıtlamalar sebebiyle Brent ve WTI bu yıl sırasıyla neredeyse %50 ve %58 değer kazandı. Grup hala piyasadan günlük yaklaşık 5,8 milyon varil ham petrolü çekmiş durumda. Kısıtlamalar Nisan 2020'de günlük 10 milyon varil seviyesinde başlamıştı.
Petrol boğaları şimdi Brent'in, Goldman Sachs'ın aylar önce tahmin ettiği şekilde yalnızca günler içinde 80 dolara, ya da belki de Bank of America'nın yakın zamandaki tahmini olan 100 dolara ulaşması ihtimaliyle heyecanlanıyor.
Bu beklenti, OPEC+'te Suudi-Rus liderliğinde sunulan kesintilere uyma konusunda fikir birliğinin hala devam ettiği hipotezine dayalı.
Suudi-BAE Anlaşmazlığı Sonrasında, OPEC+'in Geri Kalanı Kesintileri Eskisi Gibi Uygulayacak mı?
Hafta sonunda görüldüğü gibi, ittifak içindeki birlik zayıflamaya başladı ve bu noktadan itibaren daha da kötüye gidebilir.
Bloomberg'in dün yayınladığı bir habere göre, Ağustos için yeni kotalar konusunda anlaşma sağlanamaması, "kartel için ciddi bir hezimetti":
"OPEC'in iki çekirdek üyesi arasındaki ilişkiler, bir ortak nokta bulmanın mümkün olmayacağı derecede bozuldu. Bu durum, grubun petrol piyasasından sorumlu bir koruyucu olma imajına zarar veriyor ve fiyatlarda ek sıçrama ihtimalini artırıyor."
Petrol piyasası aynı zamanda başka bir şeye de dikkat etmeli: gruptaki 'olağan şüphelilerin' yeniden işe koyulmasıyla birlikte bu noktadan itibaren OPEC+'te kesintilere uyma seviyesinin düşmesi.
Örneğin, Suudi Arabistan'la birlikte grubun liderliğini yapan Rusya, kesintileri diğer ülkelere kabul ettirmek bir yana, kendi ihracat kotalarına uymamasıyla meşhur.
Kurallara uymamalarıyla ünlü Nijerya ve Irak gibi diğer isimler son dönemlerde üretim sınırlarını pek aşmamış olsa da, BAE'nin Suudi Arabistan'la karşı karşıya gelmesi bu isimleri sınırlarını aşmak için cesaretlendirebilir.
Mayıs sonu itibariyle, OPEC+'in kesintilere uyumluluk oranı %122'lik tarihi bir seviyeye ulaştı. Ancak %22'lik aşımın büyük oranda tek bir kaynaktan—Suudi Arabistan—geldiği belirtilmeli.
Bu noktada, Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki sorunun kaynağı yatıyor. OPEC+ anlaşmasının ilk olarak sağlandığı 2016'dan bu yana genellikle kesintilerin en büyük yükünü taşıyan Suudiler, diğer ülkelere kıyasla kendi kesintilerini biraz daha fazla gevşeterek bu fiyatlardan ek gelir sağlamayı hak ettiklerini düşünüyor.
Riyad'ın sunduğu plan, OPEC+'in Ağustos - Aralık arasında günlük yaklaşık 2 milyon varil artırma ve baz üretim seviyelerinde bir düzenleme olmadan kesintileri Nisan 2022 yerine önümüzdeki yılın sonuna kadar sürdürme yoluyla, üretimi kademeli olarak artırmayı içeriyor.
Ancak BAE ise, üretimde yapacakları kesinti miktarlarının hesaplandığı baz seviyeden memnun değil ve salgının zirve yaptığı dönemde kabul ettikleri seviyenin çok düşük olduğunu iddia ediyor. Abu Dhabi üretim kapasitesini artırmak için milyarlarca dolarlık yatırım yaptı ve şimdi bunun karşılığını almak için daha fazla üretim yapmak istiyor.
BAE'nin petrol üretimi, Suudi Arabistan ile Rusya arasında kısa süreli bir arz savaşının yaşandığı Nisan 2020'de günlük 4 milyon varilin üzerinde rekor bir seviyeye ulaşmıştı. Bunun öncesinde ise, ülke yalnızca Kasım ve Aralık 2018'de iki kez günlük 3,2 milyon varilin üzerine çıkabilmişti.
Birleşik Arap Emirlikleri tek başına hiçbir zaman piyasayı petrole boğarak fiyatları düşürmeye yeterli seviyede bir üretim yapamayacak. Ancak Suudiler karşısında verdikleri mücadele, ittifaktaki diğer isimleri daha fazla satış yapmak için cesaretlendirebilir.
İzlenmesi gereken başka gelişmeler de var.
İran Anlaşması, ABD Üretimi
OPEC'te yaşananlar dışında izlenmesi gereken bir diğer konu da, İran'ın dünya güçleriyle yapacağı potansiyel bir nükleer anlaşması. Böyle bir anlaşma henüz yakın görünmese de, zamanlaması hala bir sürpriz yapabilir. Böyle bir anlaşmanın sağlanması durumunda ABD'nin İran petrolüne uyguladığı ambargo sona erecek piyasaya potansiyel olarak ilk aşamada günlük 500.000 varil, uzun vadede ise 2 milyon varil kadar bir petrol geri dönecek.
İran OPEC'in kurucu üyelerinden, ancak uygulanan ambargo sebebiyle özellikle de başta kadim düşmanı Suudi Arabistan olmak üzere kartelden dışlanmış durumda. Tahran Suudi liderliğinde uygulanan kesintilere bir varillik bile bir katkı yapmış olmasa da, piyasaya meşru bir şekilde geri dönmesi ham petrol fiyatları üzerinde bir miktar baskı yaratacaktır.
ABD'nin petrol üretimi de önemli bir konu. Mart 2020'de salgının patlama yapmasından hemen önce günlük 13,1 milyon varillik tarihi zirveden yaşanan çöküşten bu yana, ülkedeki üretim aylardır günlük 11 milyon varillik görece düşük bir seviyede seyrediyor.
ABD'de gelecekteki üretimin bir göstergesi olan sondaj kulesi sayısı, ham petrol fiyatlarındaki patlamaya rağmen çok yavaş bir hızda artıyor, çünkü Biden yönetiminin yenilenebilir enerji politikası çevreye zarar veren fosil yakıtların kullanımını caydırıyor. ABD'li enerji şirketleri aynı zamanda sondaj çalışmalarında daha agresifleşeceklerine yönelik yaptıkları her duyuruda, hisse fiyatlarındaki düşüşle yatırımcılar tarafından cezalandırılıyor.
Yine de, Biden yönetimi Pazartesi günü hafif bir ton değişimiyle, OPEC+'in sağlayacağı bir anlaşma yoluyla piyasaya daha fazla petrolün girmesini istediğini söyledi. İttifaka yönelik olarak yapılan bir açıklamada, Beyaz Saray şu ifadeleri kullandı:
"Biz bu müzakerelerde bir taraf değiliz, ancak yetkililer sunulan üretim artışlarında ilerleme kaydedilmesine izin verecek bir çözümün sağlanması için ilgili taraflarla temasa geçti."
Yönetim göreve geldiği Ocak ayından bu yana ilk kez bu tarz ifadeler kullandı ve benzin pompa fiyatlarının galon başına 3 dolar üzerinde yeni yedi yıllık zirvelere ulaştığı bu dönemde enflasyon endişelerini ve petrol fiyatlarındaki artışın etkisini nihayet gündeme aldığının sinyalini verdi.
Özetle, petrol fiyatlarında yukarı yönlü risk hala aşağı yönlü riskin üzerinde. Ancak konsolidasyon/düzeltmenin beklenenden daha erken bir zamanda gelmesi sizi şaşırtmasın.