Gram altın bugün 949 TL ile son iki ayın en yüksek seviyesine çıktı. Mart başındaki atağın savaştan kaynaklandığını dikkate alırsak bugünlerde yaşanan yükseliş çok daha riskli, çünkü gram fiyatını belirleyen bileşenlerden dolar kuru etkisi daha ağır olurken onsta da yeniden canlanma var. Detaylara bakalım:
Önce onstaki durumu değerlendirelim. Geçen hafta 1.787 dolara gerileyen kıymetli metal sene başındaki tüm kazançlarını da geri vermişti. Neden? Çünkü savaş devam etse de daha kötü olarak nitelendirilecek bir gelişme yok. Öte yandan Fed ve ECB cephesinden giderek şahinleşen açıklamalar geliyor. Gram altın malum %3’ün üzerine çıkmıştı ve dolara talep fazlaydı. Son haftada ise altının toparlanmasında beklentilerin satın alınması ve güvencelerin sağlanması etkili oluyor. Yani Haziran ve Temmuz’da 50’şer baz puanlık faiz artışı gelecek. ECB Temmuz’da en kötü 25 baz puanlık faiz artışı ise sürece başlayacak. Enflasyon noktasında yakın aylarda da yükseliş devam edecek. Bunlar zaten dolardaki yükselişin haliyle de altındaki düşüşün ana sebepleriydi. Şimdi ise hisselerden çıkış ve dolara yüklenişin yanında azalan risk iştahına altınla korunma hareketlerine tanık oluyoruz. Böyle olunca fiyat bu hafta %2’ye yakın yükseldi ve 1.850 dolara çıktı.
Hatırlarsanız, savaş öncesi dönemde Fed’in Mart’ta daha hızlı bir adım yani 25 yerine 50 baz puanla başlaması gerektiğini ve bu olasılıkta bu dönemde yaşanan oynaklığın faiz başlangıcında da olabileceğini belirtmiştik. Fakat öyle olmadı, çünkü savaş tüm fiyatlamaları değiştirdi. Şimdi savaş maalesef ki devam ediyor, ama piyasalarda bugünlerde enflasyon, resesyon ve faiz başlıkları ilk sırada yer alıyor. Bozulan fiyatlama ile 1.870 dolar üzeri ve altını izleyeceğimizi ifade etmiştik. 9 Mayıs itibarıyla 1.870 dolar altına inildi. Bugün yaşanan yükselişte ise haftalık kapanış 1.870 dolar altında kalırsa yeniden 1.820 – 1.800 aralığına doğru gevşeme görebiliriz. 1.870 dolar üzerinde ise grafikte de belirttiğimiz 1.965 direncine doğru yol alınabilir. Genel beklentimiz altının bu direnç noktasında ivme kaybetmesi yönünde.
Dolar kurunda ise bu hafta doların küresel kaybına karşın %3,2 oranında bir yükseliş var. Neden? Çünkü TL’de biriken riskler, kırılganlıklar artık kendini gösteriyor. CDS 730 seviyesini aşarak zirve yaptı ki bu çok çok tehlikeli. Fiyatta ise Ocak ayında 14,0 olmasın müdahalesinin şimdilerde 16,0 olmasın şeklinde devam ettiğini görüyoruz. Merkez Bankası ya da hükümet yetkililerinin kura asla müdahale söz konusu değil şeklindeki açıklamalarına karşın fiyatın 14,90’larda tutunması maalesef ki bankaların döviz sattığına dair algıyı akıllara getiriyor.
Biz dolar kurunda 14,80 üzerinde 15,65’i ara direnç 17,15’i ise yeni seviyeler yolunda kritik bir eşik olarak izlediğimiz yine belirtelim. Aralık’taki hızlı atakta 15,65 gün içi en yüksek kapanış seviyesi olmuştu. Bu taraftan baktığımızda kur aslında rekor gün içi birikim olarak o günlerden daha yüksekten işlem görüyor. Gün içi zirve olarak ise 17,15 seviyesi 17 Aralık’taki en yüksek seviye konumunda. Dolayısıyla günlük kapanışlar 15,65 üzerinde kaldıkça daha dolu ve daha güçlü gelen bir hareket söz konusu olabilir.
İki bileşendeki hal ve ahval sonrası gram altın bu hafta Mart başındaki jeopolitik risk fiyatlaması sonrası en yüksek seviyeyi gördü. Bugünlerdeki yükseliş neden daha riskli? Çünkü ani bir tersliğin getirdiği fiyatlama yok. Her gün artarak gelen bir durumun daha güçlü olduğu ortada. Bu noktada gram fiyatında 50 günlük hareketli ortalama olan 915 TL korundukça alımların sürmesini bekliyoruz. Atakların hızlanması noktasında ise bugün yaklaşılan 950 TL önemli. Çünkü her ne kadar 20 Aralık’ta gün içi hızlı bir hareket yaşansa da 17 Aralık’taki kapanış seviyesi olma özelliğini taşıyor.
*Onstaki fiyatlamalarda tekniğe bağlıyız fakat dolar kurunda 17,15 gramda ise 950 TL’nin aşılması durumunda teknik açıdan yetersizlik söz konusu olabilir. Bunu da tekrar hatırlatmak isteriz.