TCMB’nin her ay düzenli olarak yayımladığı “Beklenti Anketi”nde yer alan yıl sonu tahminleri çoğu kez Merkez Bankası'nın hedefi olarak karıştırılır, oysa bu tahminler özel sektör ve reel sektörde yer alan şirketlerin tahminleridir. Verinin daha anlaşılır olması için detaylarına bakalım:
İlk olarak 2001 yılında hazırlanan Beklenti Anketi, yayımlanma süresi ve içeriğinde yapılan değişikliklerin ardından her ayın ilk yarısında merkezin resmi sitesinde yayımlanır. TCMB, bu anketi her ay özel sektör ve reel sektör yetkilileri ile yapar.
Sektör yetkilileri kimlerden oluşur?
Ağırlıklı olarak finansal sektör temsilcilerinden, yani banka ve banka dışı kuruluşlardan oluşur, bununla beraber sektördeki büyük holdingler ve bazen de akademisyenler ankete katılır.
Ankette nasıl sorular yer alıyor?
- Tüketici enflasyon beklentisi,
- Dolar kuru beklentisi,
- Yıllık cari açık beklentisi,
- TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti beklentisi,
- BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı'nda oluşan gecelik faiz oranı beklentisi,
- TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı beklentisi,
- Vadesine üç ay ya da üç aya yakın süre kalmış TL cinsi Devlet İç Borçlanma Senedi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi,
- Vadesine beş yıl ya da beş yıla yakın süre kalmış sabit faizli TL cinsi Devlet İç Borçlanma Senedi ikincil piyasa yıllık bileşik faiz oranı beklentisi,
- Vadesine on yıl ya da on yıla yakın süre kalmış sabit faizli TL cinsi Devlet İç Borçlanma Senedi ikincil piyasa yıllık bileşik faiz oranı beklentisi,
- Büyüme beklentisi.
TCMB, sektör temsilcilerine bu başlıklarda yıl sonu tahminlerini sorar ve alınan cevapların ortalaması ile anket hazırlanır, dolayısıyla anket sonuçları her ay değişiklik gösterir. Anket, yaşanan döneme ait ekonomik görünüme dair tahminler en taze, en güncel durumu gösterir.
TCMB, enflasyon hedefini ayrıca hazırladığı “Enflasyon Raporu”nda açıklar ve “Beklenti Anketi”ndeki ön görüler ise ekonomik çark içinde yer alan aktörlerin/şirketlerin/kurum ve kuruluşların kendi tahminleridir.
TCMB’nin asıl amacı fiyat istikrarını sağlamak yani enflasyonu makul seviyelerde tutmaktır ve direkt bir kur seviyesine dair politika gütmez, ancak döviz kurundaki yükselişlerin yurt içinde enflasyonda maliyet artırması nedeniyle aşırı oynaklıklara elindeki araçları kullanarak müdahale eder. Bu nedenle ankette yer alan Dolar/TL beklentisi de merkezin değil sektör temsilcilerinin beklentisidir.
Merkezin en son açıkladığı Beklenti Anketi Şubat ayını kapsıyor ve Şubat ayında yılsonu dolar kuru tahmini düşerken büyüme tahmini arttı. Bu yönde bir değişim olmasında ise uygulanan sıkı para politikasına bağlı TL’nin tarihi düşük seviyelerden toparlanması ile sanayi üretimi, imalat ve perakende satışlar gibi önemli göstergelerde yükseliş olması ve sermaye girişleri etkili oldu. Görüldüğü üzere ekonomik durumda kısa vadede yaşanan en ufak iyi/kötü bir gelişme beklentilerde de değişiklik yaratıyor.