- Olağan dışı sektör rotasyonu piyasanın dengesizleştiğine işaret ediyor
- Fed'in faiz artırımı tam olarak fiyatlanacak mı?
ABD'nin para politikası ve bu politikanın piyasalar üzerindeki etkisi önümüzdeki haftanın merkezinde olacak, ancak Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve işgalin küresel etkileri manşetlerin büyük bir kısmını kaplayacaktır.
ABD'de Fed'in, yıllar süren sıfıra yakın faiz politikası ardından önümüzdeki haftada faizleri 25 baz puan artırması bekleniyor. Fed Başkanı Jerome Powell piyasaları merkez bankasının niyeti konusunda hazırladığı için, analistler ciddi bir tepki beklemiyor. Ancak Fed üyeleri gelecekteki faiz artışlarına dair tahminlerinde, enflasyonun nasıl bir yol izleyeceğine dair beklentilerinde ya da genel olarak ABD ekonomisine dair görüşlerinde bir sürpriz yapabilir.
Ya da alternatif olarak, piyasaların tepkisi Fed üyelerini ya da analistleri şaşırtabilir. Ne olursa olsun, Fed'in salgın başlangıcından bu yana yapacaği ilk faiz artışı önemli. Şubat ayı TÜFE verileri yıllık (YoY) %7,9 artışla yine 40 yıllık zirvelerdeyken, politikada sıkılaşma daha da önem kazanıyor.
Fed üyeleri ülke tarihinin en uyumlu para politikası sonrasında borçlanma maliyetlerini yükseltirken bir yandan da para arzını azaltacakları için, faiz artışı beklentileri dışında piyasalardan daha güçlü bir tepki gelme olasılığı da mevcut. Mevcut yüksek enflasyon öncesinde, 2008'den bu yana ülkede neredeyse hiç enflasyon olmaması da şu anki durum üzerinde bir baskı yaratıyor.
Şimdi, merkez bankalarının sunduğu ucuz paraya bağımlı hale gelen ve nihayetinde yapay bir ekonominin oluştuğu bir piyasaya alışan yeni bir yatırımcı nesli ortaya çıkmışken, merkez bankası üyeleri piyasalardan bu aşırı ucuz parayı çekmeyi hedefliyor ve bu yüzden yatırımcıların nasıl bir tepki vereceğini bilmek aslında imkansız.
Kazanç raporları dönemi artık sona ermiş sayılır ve tacirler gündemde açılan bu boşluğu diğer manşetlerle doldurma ihtiyacı duyabilir. Eğer faiz artışı haberleri fazla öngörülebilirse, Avrupa'daki kriz bu boşluğu doldurmaya hazır. Savaşın tedarikte dolaylı olarak yol açacağı bozulmalar, ABD ve AB'nin Rusya'ya yönelik giderek sertleşen yaptırımları ve Moskova'nın bu yaptırımlara karşı açıkladığı yasaklar da öne çıkabilir. Yine de, bu noktada en çok zarar verebilecek faktörler enerji fiyatlarında yaşanan artış ve piyasalardaki çalkantı olabilir.
S&P Hariç Tüm Endekslerde Ölüm Kesişimi Çoktan Yaşandı
Oynaklık geçtiğimiz hafta boyunca hisseleri etkilerken, S&P 500 endeksi %2,88 düşerek 14 Haziran haftasından bu yana en düşük haftalık kapanışını kaydetti.
Endeks, bir önceki düşüşün ardından yine düşüş eğilimli olarak görülen bir flama oluşturdu. Flamanın tam da bir omuz baş omuz modelinin boyun çizgisinde oluşması, endişeleri artırıyor. Ancak fiyat tam olarak boyun çizgisinin üzerinde destek buldu ve bu yüzden flama henüz tamamlanmadı. Aynı zamanda, bu model tamamlanacak gibi görünse de, S&P 500 50 günlük hareketli ortalamanın 200 günlük hareketli ortalamanın altına inerek bir ölüm kesişimi (death cross) modelini tetiklemediği tek majör endeks durumunda.
SPX'teki 11 sektör arasında yalnızca Enerji haftalık bazda %2,15 artışla kazanç sağlayabildi. Temel Tüketici Ürünleri haftada %5,84 düşerek en kötü performansı gösterdi. Bu önemli, çünkü bu şirketler tüketicilere vazgeçemeyecekleri temel ürünleri sundukları için genellikle piyasa düşüşlerinde daha yüksek performans gösterir.
Bu manzara, piyasanın şu an nasıl dengesizleştiğinin yalnızca bir örneği. Piyasa hissiyatı net bir şekilde riskten uzak olsa da, güvenli liman sektörler arasındaki en güvenli isim olan Temel Tüketici Ürünleri, en kötü performansı gösterdi.
Yine de, S&P 500'ün teknik indikatörleri diğer majör endeksler kadar kötü değil.
Dow Jones Industrial Average haftada %2 düşerek, 15 Mart haftasından bu yana en düşük kapanışını yaptı. 30 bileşenli endeks de düşüş eğilimli bir flama modeli geliştiriyordu ancak ölüm kesişiminin oluşmasından sonra zaten düşüşteydi.
Teknoloji ağırlıklı NASDAQ 100 endeksi haftada %3,87 düşerek ABD'li majör endeksler arasında en zayıf performansı gösterdi. Endeks 19 Kasım'daki rekorundan bu yana %19,74 düştü ve bir ayı piyasasına resmen girmekten yalnızca %0,26 uzaklıkta.
NASDAQ 100 endeksi, bir ölüm kesişimini de içeren bir omuz baş omuz modelini tamamlamanın ardından, şimdi üst üste ikinci düşüş eğilimli flama modelini oluşturuyor.
Russell 2000 endeksi %1,06 düşüşle, 7 Aralık 2020 haftasından bu yana en düşük kapanışını yaptı. Yine de, ABD'nin dört majör endeksi arasında geçtiğimiz haftanın en iyi performansını gösterdi.
Daha küçük piyasa değerli hisseleri içeren Russell 2000'in, teknoloji devlerini temsil eden NASDAQ 100'den daha üstün bir performans göstermesi, bize salgın sebebiyle uygulanan kısıtlamaların ardından ekonominin yeniden açılma sürecinde tanık olduğumuz döngüsel rotasyonu hatırlatıyor. Ancak bu aşamada, bu ilişkinin arkasında büyük piyasa değerli şirketlere kıyasla bir dezavantajda olan küçük piyasa değerli hisselerin zayıf performansının etkisi daha büyük. Şimdi, faiz artışlarının ufukta görünmesiyle birlikte, teknoloji hisselerinin aşırı yüksek değerleme seviyeleri faiz artışları öncesinde bir göç başlattı.
27 Ocak itibarıyla 8 Kasım'daki rekor zirvesinden bu yana %20,94 değer kaybetmiş olan Russell 2000, şu an zaten bir ayı piyasasında ve düşüşünü sürdürmesini bekliyoruz. Endeks bir tepe yapmanın ve bir ölüm kesişimini tetiklemenin ardından düşüş eğilimli olarak kabul edilen simetrik bir üçgen oluşturuyor.
ABD 10 yıllık tahvil faizi %2'lik kritik psikolojik eşiği aşmayı başarsa da, Cuma'yı bu seviyenin altında, %1,997'de kapattı. Tahvil faizleri, yatırımcılar tahvil sattığı zaman yükselir ve bu da genellikle risk iştahı arttığında ve yatırımcılar hisselere doğru bir rotasyon yaptığında yaşanır. Ancak hisselerin son yılların en kötü kayıplarına tanık olduğunu düşünürsek, şu anda yaşanan bu değil. Bunun yerine, Fed'in faiz artırma hamleleri daha uzun vadeli tahvillerin ödemelerini yetersiz hale getirecek.
Tahvil faizlerini yakından takip ediyorduk ve yatırımcı hissiyatına yönelik kritik bir indikatör, hisseler için de potansiyel öncül bir indikatör olduklarını belirtmiştik. Aynı zamanda, tahvil faizlerinin küçük bir omuz baş omuz modeli geliştiriyor olabileceklerini de söylemiştik. Ancak son dönemde bu modelden önceki, daha büyük önem arz eden, boğa eğilimli simetrik üçgene odaklandık. Faizler de, 200 haftalık hareketli ortalamanın sunduğu destekle bu üçgenden geri sekti.
Ancak hiçbir şey kaçınılmaz değildir. Başarısız olan omuz baş omuz modeli hâlâ bir çift tepeye dönüşebilir. Ancak son analizde, mevcut pozisyonumuzu koruyoruz.
ABD doları haftada %0,48 değer kazanarak rallisini son beş haftanın dördüne uzattı.
Dolar 200 haftalık hareketli ortalamanın desteklediği ters bir omuz baş omuz modelini başarılı bir şekilde yeniden test etti ve boyun çizigisinden geri sıçradı.
Dolardaki güçlenmeye rağmen, altın da yükselişini sürdürüyor. Değerli metal geçtiğimiz hafta içinde %0,94 değer kazandı.
3 Ağustos haftasında kaydettiği haftalık kapanış rekoruna %0,28 kadar yaklaşmanın ardından, altının %5,18'lik haftalık yükselişi yalnızca %0,94'e kadar geriledi. Tacirler potansiyel olarak düşüş eğilimli bir haftalık mumun ardından dikkatli olmalı. Çok uzun bir üst gölgeye sahip bu mum, kendisinden önceki büyük boyutluı simetrik üçgenin ima ettiği hedefi realize etti.
Bitcoin geçtiğimiz haftada %1,5 değer kaybetti. Bir önceki haftada ise, Biden yönetiminin kripto piyasalarına yönelik yapıcı düzenleme çalışmalarının sızan bir kısmının kripto tutkunlarını sevindirmesiyle birlikte kripto para hafta içi bazda %15,85'lik bir sıçrama yapmıştı.
Ancak bu ani tepkinin ardından, en önemli özelliği hükümet müdahalesinden bir kaçış sunmak olan lider kripto paranın artık devlet kontrolüne gireceği anlaşıldı.
BTC/USD şu an potansiyel bir yükselen üçgen oluşturuyor olabilir. Bu üçgenden yapılacak yukarı yönlü bir çıkış, alıcıların mevcut tüm arzı tükettiğinin ve daha yüksek fiyatlarda yeni satıcılar arayacaklarının sinyalini verir. Ancak daha önce belirttiğimiz, bir ölüm kesişiminin de eşlik ettiği çok daha büyük bir omuz baş omuz modeline yönelik beklentimizi koruyoruz.
Petrol Cuma günü %3 civarında yükseldi. Bu her dönemde etkileyici bir sıçrama olarak kabul edilebilir, ancak emtianın önceki iki seansta tam %14,3 değer kaybettiği unutulmamalı. WTI haftayı %4,3 kayıpla kapattı.
Teknik açıdan, petrolün düşüşünü sürdürmesini ve potansiyel olarak 80 dolara kadar gerilemesini bekliyoruz. Ham petrol, bir önceki keskin düşüşün ardından yine düşüş eğilimli olan yükselen bir bayrak modelini tamamladı. Eğer bayrağın ima ettiği hedefe ulaşılırsa, aynı zamanda 4 saatlik grafikteki bir omuz baş omuz modeli de tamamlanmış olacak.
Önümüzdeki Hafta
Tüm saatler Türkiye bazlıdır.
Salı
04:00: Çin – Endüstriyel Üretim: %4,3'ten %3,9'a düşmesi bekleniyor.
09:00: İngiltere – İşsizlik Yardımı Alan Kişi Sayısındaki Değişim: -31 binden -28 bine yükselmesi bekleniyor.
12:00: Almanya – ZEW Ekonomik Hissiyat: 54,3'ten 10,0'a düşmesi bekleniyor.
15:30: ABD – ÜFE: %1,0'dan %0,9'a düşüş bekleniyor.
Çarşamba
15:30: ABD – Çekirdek Perakende Satışlar: %3,3'ten %1,0'a düşmesi bekleniyor.
15:30: ABD – Perakende Satışlar: %3,8'den %0,4'e düşmesi bekleniyor.
15:30: Kanada – Çekirdek ÜFE: bir önceki okuma %0,8.
17:30: ABD – Ham Petrol Stokları: geçtiğimiz haftada 1,863 milyon varillik çekim yapılmıştı
21:00: ABD – FOMC Ekonomik Tahminleri, Açıklama, Faiz Kararı: faizlerin 25 baz puan artışla %0,5'e yükseltilmesi bekleniyor.
21:30: ABD – FOMC Basın Toplantısı
Perşembe
11:30: Euro Bölgesi – ECB Başkanı Lagarde'ın Konuşması
13:00: Euro Bölgesi – ÜFE: yıllık (YoY) %5,8'te sabit kalması bekleniyor.
15:00: İngiltere – BoE Faiz Kararı: %0,50'den %0,75'e yükseltilmesi bekleniyor.
15:30: ABD – Yapı İzinleri: 1,895 milyondan 1,850 milyona düşmesi bekleniyor.
Cuma
06:00: Japonya – BoJ Para Politikası Açıklaması
15:30: Kanada – Çekirdek Perakende Satışlar: aylık (MoM) %-2,5'ten %-2,0'a yükselmesi bekleniyor.
17:00: ABD – Var Olan Ev Satışları: Şubat'ta 6,50 milyondan 6,16 milyona düşmesi bekleniyor.