Petrol yılı 70 Dolar üzerinde bitirebilir mi? Eğer bunu başarırsa, 2020'de de bu seviyenin üzerinde kalabilir mi?
Suudi Arabistan, Rusya ve diğer petrol üreticisi ülkelerin geçen hafta piyasadan günde 2 milyon varilden fazla, diğer bir deyişle küresel arzın %2'si seviyesinde petrolü piyasadan çekme kararı vermesinin ardından önümüzdeki günlerde Brent ve WTI ham petrollerinin ne kadar yükseleceği konusunda tahminler havada uçuşacak.
OPEC+ ittifakı; varil fiyatlandırması konusunda petrol tüketicilerinin, tacirlerin ve analistlerin çok uzağa bakmasını beklemiyor. Hatta grup, yeni üretim takvimi için aç aylık bir pencere belirleyerek ham petrol üzerine getirilen arz sıkıştırmasına yönelik piyasanın dikkatini dağıtabilecek ticaret savaşını ve diğer "gürültüyü" dışarıda bırakıyor.
Suudiler'in Planlı Oyunu
Suudi Petrol Bakanı Abdulaziz bin Salman ile üvey kardeşi olan veliaht prens Muhammed bin Salman, listeleme günü yaklaşan devlet petrol şirketi Aramco için maksimum fiyat avantajını sağlamak adına hesaplanmış bir hamle yaptı.
Salman kardeşler, her duruma müdahale edebilmek ve fiyatları her an destekleyebilmek için piyasa dinamiklerinin arka plana itebileceği uzun vadeli anlaşmalar yapmak yerine OPEC işbirliğini mümkün olduğunca esnek tutma niyetinde.
Küresel ham petrol benchmarkı Brent en son, Eylül ayında Suudi petrol tesislerine gerçekleştirilen saldırıların hemen ardından 70 Dolar üzerinden işlem görmüştü. Cuma günü ise 64,88 Dolar'a kadar yükseldi. ABD'nin ham petrol benchmarkı olan WTI, ya da West Texas Intermediate ise OPEC+'in yeni üretim planına cevap olarak 59,84 Dolar'da zirve yaptı. WTI Eylül ayında ise 63,38 Dolar'lık zirveye ulaşmıştı.
2020 yılı, OPEC'in petrol piyasasını istediği noktaya getirmeyi başarabildiği yıl mı olacak? Salman kardeşler Aramco için hayat ettikleri mali başarıyı ve 2018'de gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti sebebiyle ülkesinin küresel çapta yaşadığı itibar kaybını düzeltme şansını elde edebilecek mi?
Petrolün Nereye Gittiğini Pazar Günü Çin Gösterecek
Trump yönetiminin, ABD ile Çin arasında Pazar gününe kadar bir anlaşma sağlanamaması durumda Pekin'i yeni gümrük vergileriyle cezalandırma planıyla birlikte iki ülke arasındaki müzakerelerde gerilimin yeniden yükselmesi sebebiyle bu hafta sonuna kadar bu sorulara en azından bir kısmının cevabını alacağız.
17 aydır devam eden ticaret savaşında şimdiye dek 156 milyar Dolar değerinde Çin ürünü şimdiye dek gümrük vergilerinden kurtulmuştu.
Bunların tüketici ürünleri olması sebebiyle, getirilecek her gümrük vergisinin ağırlığını en çok hissedecek grup, ABD ekonomisini 11. rekor kırma yılına taşıyan işçi sınıfı olacak. Yeniden seçilmeyi hedeflediği bir yılda sıradan vatandaşı bu şekilde mutsuz etmek, ABD Başkanı Donald Trump için akıllıca olmayabilir. Çin Başkanı Xi Jinping de sadece ABD'nin Hong Kong'daki demokrasi yanlısı protestocuları desteklemesinden duyduğu memnuniyetsizlik sebebiyle yeni onyılın başlangıcında ülkesinin büyümesine zarar verme riskini göze almak istemeyebilir.
Yine de, Trump Pekin'in yılda 50 milyar Dolar değerinde tarım ürünü almayı kabul etmesini, Çin ise ABD'nin bir anlaşma imzalanmadan önce tüm gümrük vergilerini kaldırmasını talep ediyor. Bu sebeple, kısmi bir anlaşma hala mümkün olsa da, açmaz devam edebilir.
Yükseliş Devam Ederse Petrolün Nereye Gideceğini Trump Belirleyebilir
Petrol fiyatı bilmecesinin diğer kısmı ise, ilginç bir şekilde, Trump'ın kendisi.
ABD Başkanı'nın yüksek petrol fiyatlarından duyduğu memnuniyetsizlik herkes tarafından biliniyor. Geçmişte bunu seçim kampanyasına direkt olarak bağlamasa da, Trump da anlaşılabilir bir şekilde kendisinden öncekilerin yaşadığı kaygıdan muzdarip—petrolün pahalı olması ABD'de benzinin fiyatının artmasına, bu da oy kaybına yol açabilir.
ABD'de 2018'de gerçekleşen ara dönem seçimleri öncesinde Brent Ekim ayında varil başına 86 Dolar üzerine çıkarak son 4 yılın en yüksek seviyelerine ulaştığında, Trump beklenmedik bir şekilde İran petrolüne yönelik izinler dağıtmaya başladı ve OPEC'in piyasayı yükseltme çabalarına engel olmak için petrol konusunda sürekli olarak olumsuz tweetler attı. Noel arifesinde Brent 50 Dolar altındaydı.
Trump'ın tüm dikkatini yeniden OPEC'le savaşmaya ne zaman çevireceğini söyleyemesek de, ABD'deki pompa fiyatının galon başına 3 Dolar'a yaklaşması güvenli bir bahis olur. Amerikan Otomobil Birliği verilerine göre ulusal çapta benzin ortalaması aylardır 2,60 Dolar veya daha altında kaldı ki bu da başkanın bir süredir petrol piyasasını neden gözardı ettiğini açıklıyor.
Petrol önümüzdeki aylarda keskin bir sıçrama yaşarsa, OPEC karşısında Trump'ın Oval Oda'sını, Twitter hesabını ve girdiği her kavgayı kazanma hırsını bulabilir.
İran'a Yönelik Yeni İzinler Olası
Trump'ın İran petrolüne yönelik yeni izinler çıkarma ya da Tahran'la tacirlerin piyasaya OPEC'in hedeflediğinden daha fazla petrol gireceği anlamını çıkaracağı bir diplomatik hamle yapma ihtimalini de gözardı edemeyiz.
ABD yaptırımları sebebiyle üretim kesintilerine bir katkıda bulunmayan bir OPEC üyesi olan İran, OPEC verilerine göre üçüncü çeyrekte günde 2,192 milyon varil petrol üretti. İran ile ABD arasındaki kedi fare kovalamacası sebebiyle bu petrolün ne kadarının alıcılara ulaştığına yönelik güvenilir bir veri yok.
Yaptırımlar öncesinde, yine OPEC verilerine göre İran 2017 yılında günlük ortalama 3,813 milyon varil petrol üretiyordu.
New York bazlı enerji koruma fonu Again Capital kurucu ortağı John Kilduff:
"İranlılar çeşitli izinlerle piyasaya yeniden girerse, sadece bu gelişme milyonlarca varil beklenmeyen ek arz demek olur."
"Gemi stoklarında ya da Çin'deki depolarda piyasaya sürülmeyi bekleyen yaklaşık 8 milyon varil İran petrolü bulunuyor. Bu arzın yasal hale getirilebileceğine dair herhangi bir fikir, OPEC'in vermeye çalıştığı sıkışıklık mesajına zıt işaretler yollar."
Ayrıca, Suudiler'in OPEC'i mutlu ve birleşmiş bir aile olarak gösterme çabaları da bir dikkat dağıtma çabasından başka bir şey olmayabilir. İran'ın geçen haftaki toplantıda sunulan üretim kesintilerini sürpriz bir şekilde desteklediği ve bunun da sözde bir birlik işareti olduğu belirtildi. Ancak mantık, yüksek fiyatların İran'ın kısıtlı miktardaki petrol satışına yardımcı olacağını söylüyor. Daha fazlasını yapma fırsatı verirseniz, ABD ile yaşadığı en büyük krizde yardım için parmağını bile oynatmayan OPEC'i tehlikeye sokmaktan mutluluk duyacaklardır.
Eğer petrol ya da benzin fiyatları Trump'ın tahammül edemeyeceği seviyelere ulaşırsa—ki işlemlere yön veren manşet okuyucu algoritmalara yönelik eğilim düşünüldüğünde, ulaşabilir—Trump piyasanın momentumunu bozmak amacıyla Dışişleri Bakanlığı'nı İran'la temas kurmayla görevlendirebilir.
Tahran'ın Haziran ayında ABD'ye ait bir insansız gözetleme uçağını düşürmesinin ardından ABD - İran ilişkilerinin geçtiğimiz yıl içinde zarar görmüş olması sebebiyle Trump'ın bunu yapmayacağını düşünmek kolay olabilir. ABD İran'ı Eylül ayında Suudi Arabistan'a yönelik gerçekleştirilen saldırının arkasındaki isim olmakla da suçlamıştı.
Ancak siyaset olasılıklar sanatıdır. Trump Tahran'la hala müzakere etme umudu olduğunu daha önce dile getirdi. İran Başkanı Hasan Ruhani de, görüşmelerin başlaması için Washington'ın yaptırımları kaldırması gerektiğini söylemesine rağmen benzer şekilde görüşmeye açık konumda. Bir ateşkes, Trump'ın seçim kampanyasında övüneceği bir zafer, Ruhani'nin ise ekonomisine zarar veren protestoları bastırması için bir destek sağlayabilir.
FED'de Bir Hamle Beklenmemesiyle Birlikte Altın Durgun
Cuma günü yayınlanan güçlü istihdam raporunun FED'in bu hafta gerçekleştireceği toplantıda faiz oranlarını düşürme ihtimalini neredeyse sıfıra indirmesi, altın vadeli işlemlerinin ve spot altın fiyatının 1.500 Dolar seviyelerine geri dönmesini daha da zorlaştırdı.
FED dışında Avrupa, İsviçre ve Rusya merkez bankalarının da bu hafta faiz oranlarını sabit tutmasına yönelik beklenti, altın gibi güvenli limanlarda yükseliş ihtimalini zayıflattı. İngiltere'de yapılacak genel seçimlerde Başbakan Boris Johnson'ın kazanması ve Brexit için yolu açması bekleniyor.