Bir süredir Borsa İstanbul ve BIST 100 endeksinde düşüşleri izliyoruz. Borsadaki bu baskılanmayı küreseldeki resesyon fiyatlamaları, jeopolitik riskler, enflasyon muhasebesinin şirket finansallarını olumsuz etkilemeye devam etmesi ve talep baskılanmasının büyüme beklentilerini negatif etkilemesi gibi gerekçelere bağlı olarak açıklayabiliriz. Ancak geçtiğimiz hafta Cuma akşamı Fitch, Türkiye’nin kredi notunu altı ay içinde ikinci kez artırmasına rağmen, borsada satışların devam ettiğini gördük. Peki, not artırımına rağmen borsa neden düşmeye devam ediyor?
Türkiye’nin kredi notunu B+’dan BB-‘ye yükseltirken, görünümü pozitiften durağana çekerek risklerin devam ettiğine işaret eden Fitch, not artırım kararında, rezerv bileşiminin güçlendiğini vurgulamasının yanı sıra, pozitif reel faiz, düşük cari açık ve KKM’deki düşüşün dış tamponlardaki iyileşmenin dayanıklılığını desteklediğini ifade etti. Diğer yandan orta vadede borsayı destekleyecek katalizörler olarak enflasyonda geri çekilme, TL’nin değer kazanması ve makroekonomik dengelenme temaları öne çıkıyor.
Fitch’in not artırımı ve orta vadede iyimserliği artırmasını beklediğimiz temaya rağmen yatırımcı beklenen bu iyimser tabloya güvenmiyor. Daha teknik bir ifade ile söyleyecek olursak “yatırımcı beklentiyi satın almıyor”.
Mevcut durum göz önüne alındığında;
- Enflasyondaki gerilemeye rağmen enflasyon beklentilerinde gerilemenin henüz tam bir trend oluşturamamış olması,
- Piyasanın, faiz indirimine aşırı odaklanmış olması ve buna yönelik güçlenen beklentiler ve
- Talep tarafındaki baskılanmanın yarattığı büyüme endişeleri beklentilerin satın alınmasını engelliyor.
Buradan yatırımcıların, önümüzdeki iyimser tabloyu destekleyecek daha fazla veri görmek istedikleri anlaşılıyor. Dolayısıyla borsada yeniden kalıcı yükselişler için daha fazla iyi gelen veriye ihtiyacımız var gibi görünüyor.