12.10.2012/ Deniz Kahraman
Geçtiğimiz hafta da önceki haftayı aratmayacak şekilde oldukça hareketli geçti. Bu hafta da, perşembe günü hariç, astrolojiye ilgi duyanları heyecanlandıracak türdendi, yıldızlarda piyasalar da hareketliydi. Gann‟ın teorisine ve ay takvimine ne kadar itibar gösterirler bilinmez, volatilite ile bu oluşumlar arasındaki ilişki yüksek. Merak edenlere, 15 Ekim Pazartesi günü “new moon” oluşumu söz konusu, uzmanlar hafta ortasına kadar etkili olabileceğini söylüyor, aman dikkat! Gelelim haftanın gelişmelerine, piyasalar haftaya sanayi üretimi rakamlarının beklentilerin altında kalacağı yönündeki düşüncelerle satışlarla başladı. ABD‟de bilanço dönemi olması dolayısıyla, ekonomik veri akışının daha az olması ve Euro Bölgesi Maliye Bakanları Zirvesi‟nin bu hafta düzenlenmesiyle, Euro Bölgesindeki gelişmeler diğer ekonomileri gölgede bıraktı.
Euro Bölgesi‟nde, haftanın ilk günü merakla beklenen Almanya Sanayi Üretimi‟nin “-0.5” olarak, beklentilerin(-0.8) üstünde olumlu gelmesi hafta başında bu yöndeki endişeleri biraz olsun hafifletti. Salı günü, İngiltere‟de “-1.2” ile beklentilerin(-1.1) üstünde daralma gösteren Sanayi Üretimi verisi olumsuz bir hava oluşturdu. 8 Ekim Pazartesi düzenlenen, Avrupa Birliği Maliye Bakanları Zirvesi‟nde, “Yunanistan‟ın reformları tamamlaması için 2 yıl süre tanınacağı, İspanyol Bankalarına 100 milyar euro tutarındaki dilimin Kasım‟da faaliyete geçeceği ve ESM‟in bu toplantı ile resmen yürürlüğe girmesi” yönündeki açıklamalarda bulunuldu. Çarşamba günü akşam saatlerinde ise, İspanya‟nın notunun 2 kademe birden düşürülerek, BBB+‟dan BBB-„ye çekilmesi(S&P‟nin not kriterlerine göre bu seviyenin altı yatırım yapılamaz seviye olarak kabul ediliyor.) hafta başından beri zayıf seyreden Euro‟nun bu seyrini devam ettirmesine neden oldu. Açıklamanın hemen ardından “1.2868” seviyesine gerileyen parite, açıklama ile, İspanya‟nın resmi yardım başvurusu süresini kısaltacağı algısını oluşturması ile, yeniden “1.30” seviyesine yöneldi. Son 2 haftadan beri Euro Bölgesi‟nin en önemli gündem maddelerinden olan “resmi yardım başvurusu” önümüzdeki haftalarda da gündemde kalmaya devam edebilir.
Bu haftanın bir diğer gelişmesi de, Salı günü açıklanan, IMF‟nin “Ekonomik Görünüm” raporuydu, “küresel büyüme tahminini 2012 için %3.5‟ten %3.3‟e çekti.” Diğer yandan, Türkiye‟nin büyüme tahminini “2012 yılı için %2.8‟den %3‟e yükseltti.” Küresel risk iştahının hafta ortasına kadar iyi sayılabilecek derecede seyretmesine karşın Euro‟nun zayıf seyretmesinde bir diğer etken olarak değerlendirilebilir.
Asya‟da, Güney Kore Merkez Bankası, ”Avrupa'daki borç krizi ve küresel ekonomideki soğumanın etkisiyle, yavaşlamayla mücadelesini artırarak politika faizini yüzde 3'ten yüzde 2.75'e çekti.“ Avustralya‟da ise, İstihdam rakamları, hayli olumlu bir hava oluşturdu, “14.5K” ile beklentilerin(3.8K) üstünde gerçekleşti, beklentilerin(%5.3) üstünde gelen İşsizlik oranını(%5.4)gölgede bıraktı. Nitekim geçtiğimiz hafta Avustralya Doları, pozisyonlarında son aylardan bu yana en olumlu görünümün olduğunu (call/put ratio:0.63), olumlu bir gelişmenin fiyatlandığını ifade etmiştik. Hafta içinde, Çin MB Başkanı, “para politikasının esnek kalması zayıf dış faktörlerin bertaraf edilmesi için önemli” ifadesinde bulunsa da, yeni bir aksiyona geçmeye henüz karar vermiş değiller.
ABD‟de ise, veri akışı bu hafta daha düşüktü. Çarşamba açıklanan Mortgage Başvuruları, “-1.2” ile beklentiler dahilinde gelişme gösterdi. Aynı gün açıklanan, Beige Kitap‟ta, FED tarafından derlenmiş, ABD‟de belirli bazı bölgelerdeki ekonomik durumu açıklayıcı bir özet, “ABD ekonomisinin geçtiğimiz ay ılımlı büyüdüğü, istihdam piyasasının az değişiklik göstermesine rağmen bu ılımlı büyümenin konut ve otomotiv satışlarındaki gelişmelerle desteklendiği“ ifade edildi. Her Perşembe günü 15:30‟da açıklanan ve İstihdam Piyasası‟ndaki dönemsel seyri inceleyebilmek için en iyi göstergelerden biri olan, Haftalık İşsizlik Sigortası Başvuruları, 3273K ile beklentilerin(3275K) altında gelerek geçtiğimiz hafta tarımdışı verisi ve işssizlik ile başlayan “olumlu”, ekonominin FED desteğine eskisi kadar ihtiyacı bulunmuyor algısı yaratan durumu pekiştirdi. ABD Borsaları‟nda bilanço dönemi, hafta başında açıklanan Alcoa bilançosu beklentilerin altında kaldı, dolayısıyla S&P‟de realizasyon, risk iştahından bağımsız olarak da, önümüzdeki hafta boyunca da gözlenebilir. Yeni haftada da likidite kapısından cereyan “hafif”. Altın‟da “1.720 usd/ons” 50 günlük hareketli ortalama seviyesi destek olarak gözüküyor, 3-4 haftalık süreçte “1.660 usd/ons” 200 günlük seviyesine kadar geri çekilme, ifade ettiğimiz nedenler dolayısıyla, sürpriz olmayacaktır.
Türkiye‟de, Salı günü Sanayi Üretimi açıklandı, “-%1.50” ile, beklentilerin(%2.50) hayli altında gerçekleşti. Zayıf gelen sanayi üretimi rakamlarının ardından, piyasa profesyonelleri cephesinde, 18 Ekim‟de TCMB Para Politikası Kurulu toplantısında faiz koridorunda 100bp faiz indirimi yüksek sesle konuşulmaya başlandı. Bir diğer yandan, Perşembe günü açıklanan Ağustos ayı Cari İşlemler Dengesi, “1.2 milyar dolar ile 2.2 milyar dolarlık piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. Böylece 12 aylık cari açık 61.9 milyar dolar seviyesinden 59 milyar dolar seviyesine geriledi.” Dolayısıyla cari açıkta iyileşme sürüyor, fakat yıl sonuna doğru net altın rakamlarının zayıflaması ifade ediliyor dolayısıyla cari açık rakamında daha aşağıya hareket biraz güç, ayrıca Merkez Bankası‟nın büyümeyi desteklemek amacıyla attığı/atacağı adımların ithalat üzerinde yaratacağı, yapısal olarak yıllardan beri değişmeyen, genişletici etkisi dolayısıyla cari açıkta daha fazla iyileşmeden söz etmek pek mümkün gözükmüyor, beraberinde zayıf gelen sanayi üretimi verisi de adımları destekliyor.
Geçtiğimiz hafta ifade ettiğim, “TCMB, yeniden yükselişe başlayan petrol ve ÖTV etkisiyle daha yüksek gelecek tüketici enflasyonunun kamuoyu nezdinde oluşabileceği muhtemel tepkilerinden kaynaklı olarak, Ekim toplantısında koridorun daraltılmasından imtina edebilir.” görüşümü, zayıf gelen sanayi verileri ile daha ılımlı hale çekiyor, muhtemel faiz indiriminin “50BP” ile sınırlı kalacağını düşünüyorum.
S&P500 açısından, “Commitments Of Trading Commission” tarafından her Cuma günü açıklanan ve önceki Salı gününe kadar olan pozisyonları, incelemek yararlı olacaktır. “Kurumsal Olmayan Yatırımcıların” 2 Ekim tarihli pozisyonları, Call/Put Ratio: “0.22” seviyesinde, yani S&P‟de düşüş bekliyorlar. 25 Eylül‟de “0.19” seviyesinden S&P‟nin dönüş yaptığı dikkate alınırsa, bu hafta açıklanan pozisyonlar hayli önemli. Teknik açıdan, “1.436- 1.399” seviyesi altında kapanışlar olmadığı sürece, risk iştahı da, riskli paralar(AUD, CAD) ve sanayi emtiaları(Bakır ve diğer madencilik endeksleri) kanalında yüksek seyrettikçe, düzeltmeleri bilanço dönemi ayarlaması olarak değerlendirmek mümkündür.
İMKB cephesinde ise, geçtiğimiz hafta ifade ettiğimiz üzere, “global risk iştahının iyi seyretmesi dolayısıyla olumlu” ifademiz geçerlidir, hafta içinde söz konusu göstergelerin iyi bir şekilde takip edilmesi de bir yandan gerekiyor, S&P‟de bilanço döneminin etkisi ve yaklaşan seçimlerin yarattığı risk algısı dolayısıyla pozisyonların azaltılması riski mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Bu hafta, “69.900” ile yeni bir zirveyi test etmemiz dolayısı ile yeni destek bölgeleri olarak, “67.280-64.710” ortaya çıkmıştır.
Son Söz: Muntazır teşrifine hazır kayık, ince yaşmakla bu cuma seyre çık, penbe mantinden ferace pek de şık, ince yaşmakla bu cuma seyre çık.