Finansal piyasalar önemli bir haftayı geride bıraktı. Dışarıda dünyanın en önemli oyuncuları Fed ve ECB Başkanlarının açıklamaları Jackson Hole sempozyumunda takip edilirken içeride sürpriz bir kararla beklentinin çok üzerinde faiz artışı gerçekleştiren TCMB gündemimizi meşgul etti.
Fed Başkanı Powell ve ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyondaki hedefe ulaşana kadar kısıtlayıcı para politikasının süreceğine yönelik bilinen mesajını yinelerken gelecekteki toplantıya yönelik herhangi bir sinyal vermedi. Bu açıdan 14 Eylül ECB, 20 Eylül Fed toplantı zamanına kadar Büyüme, İstihdam ve Enflasyon göstergelerine yönelik gelecek sonuçları dikkatle takip edeceğiz. 30 Ağustos ABD Büyüme, 31 Ağustos Euro Bölgesi TÜFE ve ABD PCE Deflatör, 1 Eylül ABD Tarım Dışı İstihdam, 7 Eylül Euro Bölgesi Büyüme, 13 Eylül ABD TÜFE kritik merkez bankaları toplantıları öncesindeki en önemli gelişmeler olarak kaydedilmiştir.
Merkez bankalarının aksiyonları piyasalar üzerindeki etkisi dikkatle takip edilirken içeride 750 baz puanlık artış ile faizini yüzde 25,00’e çeken TCMB piyasaların gündemine oturdu. Karar ardından yüzde 8’e yakın değer kaybı ile 25 seviyesine yaklaşan USDTRY ve 400 puan altına sarkan ülke risk primimiz CDS bu aşamada oldukça dikkat çekti. Beklentinin çok üzerinde gelen bu artış piyasa katılımcılarının geleceğe yönelik faiz artışlarının devam edeceğine yönelik umutlarını güçlendirirken yıl sonuna kadar patika nasıl olacak hususunda yüzde 30-35 gibi rakamlar şimdiden global şirketler tarafından paylaşılmaya başladı. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, enflasyon raporu toplantısında kamuoyuyla paylaşılan yol haritasını kademeli ve kararlı adımlarla uygulamaya devam ettiklerini belirtirken Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ise Fiyat istikrarının en büyük önceliği olduğunu vurgulayarak kararlıyız mesajı verdi.
Merkez bankalarının piyasalar üzerinde yönlendirici etkisini izlediğimiz bir haftayı geride bırakırken yeni hafta dinamiklerinde de önem derecesi yüksek ekonomik göstergelerle merkez bankalarının yol haritasını oluşturmaya çalışarak Ağustos ayını tamamlayacağız. Büyüme cephesinde ABD, Türkiye ve Kanada, Enflasyon cephesinde Almanya ve ABD, İstihdam tarafında Tarım Dışı İstihdam verisi ile ABD, PMI cephesinde ise Çin, Türkiye, ABD ve Almanya takip edilecek kritik gelişmeler olarak izah edilebilir. Dünyanın en önemli oyuncularından Fed için Eylül toplantısında 25 baz puan faiz artış ihtimali vadeli tahminlerde yüzde 22 iken, ECB tarafında bu oran yüzde 42 olarak kaydedilmiştir. Mevcut haberlerle birlikte bu oranlarda izlenecek değişimler anlık fiyatlama davranışları için önem arz etmektedir.
Önemli bir haftaya başlarken 1885 ve 1985 seviyeleri arasında 100 dolarlık bir marj alanına sıkışan ve bandın alt bölgesinden dönüş sağlayarak dip mesajı veren ons altın, Avrupa’daki ekonomik bozulmanın giderek artması sebebiyle daha fazla faiz artış görünümü tarafında sorun yaşayan ECB sebebiyle 103,60 seviyesi üzerine çıkarak negatif trendine son veren dolar endeksi ve 1,0850 altına sarkarak pozitif trendine son veren euro/dolar paritesi, 4.630 seviyesinde başlayan tepkisine rağmen sihirli ortalamalar 200 günlük üssel ve basit hareketli ortalamalar 4.150 - 4.250 bölgesi üzerinde pozitif seyrini sürdüren S&P 500, yüzde 4,37 ile 16 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan ancak ilgili bölgede baskı izleyerek piyasaların kısmen nefes almasını sağlayan ABD 10 yıllık tahvil faiz oranı ve TCMB kararı ile önemli bir düşüş sergileyen ancak psikolojik 25 seviyesi üzerinde kalmayı başaran USDTRY yeni USDTRY haftanın en önemli referans varlıkları olarak izah edilebilir.