Türk Lirası’nda yaşanan rekor kayıpları engelleyebilmek için TCMB son haftalarda sıkılaştırma adımları atıyor.
Bankaların borçlanma limitlerinin 11 milyara indirilmesi, haftalık repo ihalesi açmaması ve son olarak da döviz repo ihalesi kararı…
Merkez bankasının liradaki kayıpları engellemek adına en önemli hamlesi faiz artışı olacaktır, ancak son yapılan ekonomi zirvesinde ek önlemlere ağırlık verilmesi önerisinin dikkate alındığını görüyoruz. Buradaki amaç elbette ki ek sıkılaştırma hamleleri ile mümkün olduğunca faiz artışı yapmamak ya da oranı düşük tutmak. Ancak yapılan bu hamlelerin kur üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu görüyoruz.
Dün Dolar Endeksi’nde yaşanan gerileme ve TCMB’nin yeni müdahale adımına rağmen kurdaki düşüş 3,75 seviyesinde sınırlı kaldı.
24 Ocak PPK toplantısından önce eğer dolar tarafında toparlanma yaşanırsa kur, gelen müdahalelere rağmen yükselişine devam edebilir. Bu senaryoda bugün açıklanacak ABD tüfe verisinin beklentileri aşması, Yellen’in de olumlu verilere ağırlık veren bir konuşma yapması gerekiyor.
Türk Lirası’nda değer kaybına neden olan iç gelişmelerde henüz olumlu bir toparlanma yaşanmıyor, dolayısıyla liranın riski hala yüksek.
Hafta başında 3,8150 üzerine atak gösteren kur, zayıf dolar ve TCMB etkisi ile 3,75 seviyelerine gerilese de 3,77-3,79 bandında seyrediyor. 3,80 üzerindeki ataklar alımları hızlandırabilir. Hafta başında kurda düşüş için dolarda gerileme ve TCMB’den de ek hamle gelmesi gerektiğini belirtmiştik, ancak bu iki olasılığın gerçekleşmesine rağmen düşüşlerin sınırlı kaldığını görüyoruz. Haftanın kalanında 3,80 üzerinde 3,85-3,87’ye doğru ataklar görebiliriz.