Dün TÜSİAD yetkililerinden gelen açıklamalar son derece önemliydi ve talep edilen ise, ekonomimiz ve iç huzurumuz için acilen normalleşme adımlarının atılmasıydı.
Başarısız darbe girişiminin ardından hükümetin elbette terörle mücadele için bir takım uygulamaları olacaktı, ancak geldiğimiz nokta son derece endişe verici.
KHK’lar ile görevden almalar, OHAL ile hukuki sürecin durma noktasına gelmesi, HDP milletvekillerinin tutuklanması, idam cezası ve AP ile yaşanan gerginlik…
Başbakan Binali Yıldırım, önceki günlerde yaptığı açıklamalarında şu ifadeyi kullandı: ‘ülke olarak uçurumdan döndük’. Bu, ifadeler yaşadığımız zorlukları çok net açıklıyor. Peki, böylesine zor bir dönemdeyken ve bunca sorunlar yaşarken anayasa değişikliği ya da başkanlık sistemi neden sürekli gündeme getiriliyor? Neden vatandaşın kaygılarını azaltacak mesajlar verilmektense uslup gitgide sertleşiyor?
Bir sene kadar önce refah düzeyimizi ifade etmek için aile içinde 2 araç kullanımı örnek gösterilirken bugün israf olduğu söyleniyor? Neden tarihinin büyük kaybını yaşayan lira için, 1,5 ay kadar daha düşebilir deniyor? Neden ‘gelişen ülke’ olarak biz faiz konusunda’ gelişmiş ülke’lerle kendimizi kıyaslıyoruz?
Sorulacak onlarca soru var lakin, yetkililerin neler diyeceklerini bilemiyoruz, ancak görünen şu, konuşuldukça lira değer kaybediyor. Eğer liranın kaybı yetkililerin açıkladığı gibi küresel nedenlerden kaynaklanıyorsa, çok geriye gitmeden dünü soralı. Dün, dolar gerileme yaşadı, ama Dolar/TL ve Euro/TL rekor kırdı. Bu nasıl olur?
Ve bugün, Cumhurbaşkanı vatandaşa ‘dövizini sat, liraya çevir ya da altın al’ dedi. Endişe verici açıklama ise 2007-2008’de olduğu gibi kriz bizi teğet geçecek ifadeleriydi. Yani kriz mi var? Yani kriz var ama bizi az, çok az etkileyecek öyle mi? İşte bu endişelerle şu anda Dolar/TL 3,5535’e ve Euro/TL de 3,7825’e yükselerek rekor tazeliyor.
Kurdaki hareketlilikte ne tarım dışı istihdam ne de diğer bir gelişmenin etkisi olacağını artık düşünmüyorum. İstihdam beklentinin çok altında da kalsa kur tarafında hiç etkili olmayacaktır.
Ve ne kadar yükselir sorusuna cevap vermek mümkün değil, ancak nasıl düşerin cevabı belli: normalleşme adımlarıyla.