Küresel piyasalar nerede ise topyekûn denebilecek bir yükselişe sahne oluyor. Amerikan hisse senedi piyasaları tarihi yüksek seviyelerinde, enerji piyasası temkinli ama yükselişte, altın dalgalı ama yatırım fonları talebi devam ediyor. ABD 10 yıllık tahvil faizleri şimdilik tepki denebilecek bir yükselişte ama trend değişmiş görünmüyor. Peki, piyasaların risk alma eğilimini neler besliyor?
Çin-ABD ticaret görüşmeleri: ABD Hazine Bakanı Mnuchin bu hafta yapılacak bir telefon görüşmesi sonrasında yüz yüze görüşmek üzere Pekin’e bir ziyaret düzenleyebileceklerini açıkladı.
Öte yanda Çin’in ikinci çeyrek büyüme rakamı %6,2 ile son 30 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Çin tarafında Haziran ayı verisinde perakende satışlar, sanayi üretimi ve sabit varlık yatırımı verileri tahminlerin üzerindeydi. Ancak piyasa bu iyileşmenin geçici olduğunu ve ticaret savaşı olumsuz etkinin yılın geri kalanında büyümeyi aşağı çekebileceğini düşünüyor.
Çin ekonomisindeki yavaşlama ticaret savaşları müzakerelerinde ülkenin elinin güçlendiriyor havası var. Özellikle Amerika tarafından gelen açıklamaların bu yönde olduğunu görüyoruz. Bu şartlar altında iki ülkenin ticaret müzakerelerinin olumlu sonuçlanacağına ilişkin bekleyişin sürdüğünü anlıyoruz.
Küresel piyasalarda risk iştahını besleyen bir başka gelişme FED ’in faiz indirim ihtimali ve ECB ve BOJ gibi diğerlerinin kolay para politikalarına devam etmesi. Derecelendirme kuruluşu Fitch Amerikan Merkez Bankası’ndan (FED) bir dizi faiz indirim sinyali beklemediğini bankanın Temmuz ya da Eylül ayında yapacağı 25 baz puanlık bir indirimi ile yetineceği görüşünü belirtmiş. Temmuz ayı ortasındayız ve Amerikan ekonomik verilerin seri bir faiz indirimini destekler nitelikte olmadığı aşikâr; 2019 yılında FED sadece 25 baz puanlık bir indirim yapacak ise piyasalar fazla heyecanlanmış olabilir.
Bu anlamda fiyatlamalarda da ikilemler olduğunu söyleyebiliriz. Hisse senedi ve tahvil piyasasının fiyatladığı faiz indirim bekleyişinin Dolar Endeksi’ni (DXY) aynı ölçüde etkilemediğini görüyoruz. Bu durumu Avrupa başta olmak üzere diğer bölge ekonomilerinin zayıflığına ve kolay para politikalarının devam edecek olmasına bağlayabiliriz. İşin özünde arada çıkan cılız alternatiflere rağmen dolar cinsi varlıklar ile yatırımcı Amerikan ekonomisine güveniyor. Diğer gelişmiş ülke piyasalarının negatif faiz veren tahvillerine karşı Amerikan tahvilleri var. Çin ve Avrupa ile ticaret gerilimine rağmen yüzde 2,5 yıllık büyüme beklentisi ve iyi bilançolar ile hisse senedi piyasası var. Bu tabloda Dolar Endeksi’nde (DXY) yaşanan geri çekilmeler özellikle Avrupa ekonomisinde kayda değer bir iyi çekilme olmadan limitli kalacak gibi görünüyor.
Bugün açıklanan ekonomik verilerde Almanya ZEW ekonomik beklenti endeksi eksi 24,5 ile tahminlerden kötüydü. Amerika perakende satışlar verisindeki artış ise %0,4 ile %0,1 olan beklentiler üzerindeydi. Bir başka endişe unsuru ise Çin sırasını savınca ticaret müzakerelerinde sıranın Avrupa’ya geleceği konusu denebilir. Avrupa ile Amerika arasında ticaret konusundaki güncellemelerin askıya alınmış olmasının arkasında yatan bölge ekonomisinin zayıflığı ve Avrupa biraz kalkınsın sıra ona gelecek gibi görünüyor.
Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya ile pekişen kolay para ve maliye politikaları ticaret savaşı, jeopolitik riskler ile birleşince altında rekor seviyede uzun pozisyon taşıyan yatırım fonları piyasadan fazla uzaklaşmak istemiyor.
Altın piyasasında piyasanın öngördüğü zımni volatilite (IV) Haziran ayı yüksek seviyelerine kıyasla geriledi. Ancak yine de IV yüksek ve teknik olarak daralan Bollinger Bandı ile piyasa bir süre bant içi hareket ardından yeni bir dalgaya hazırlanıyor olabilir. Dikkat!
Arzu Toktay
NoorCM, Stratejist