Hisse senetleri geçen hafta darbe aldı ve S&P 500 %3'ten fazla, Nasdaq 100 ise neredeyse %3,5 oranında düştü. Russell 2000 daha da kötü bir performans sergileyerek yaklaşık %4 düştü. Piyasalar düşerken gerçekle yüzleşelim: Daha da düşebilirler.
S&P 500 zirvesinin yalnızca %6 uzağında ve Nasdaq 100 yalnızca %7,7 geriledi. Nasdaq'ın Aralık ayındaki en düşük seviyesinden bu yana yaklaşık %38 yükseldiği ve S&P 500'ün Ekim ayındaki en düşük seviyesinden bu yana %23,5 yükseldiği düşünüldüğünde bu nispeten ufak bir düşüş.
Bu noktada S&P 500, tüm kazançlarının yalnızca %23,6'sını kaybetti. Endeksi 4.178'e düşürecek %38,2'lik bir geri çekilme beklenebilirken %61,8'lik bir geri çekilme, endeksi 3.977'ye getirecektir. Bunlar herhangi bir Elliott dalgası ve Fibonacci analizinde standart geri çekilme seviyeleridir. Faiz oranlarındaki büyük artış göz önüne alındığında, geçen haftaki düşüşün bunun sonu olması beni şaşırtır. Endeks önümüzdeki birkaç gün içinde toparlanabilir mi? Muhtemelen. Ancak bence düşüş sona ermekten çok uzak.
ABD dolar endeksi ralli yapmaya hazırlanıyor
Sadece bu da değil, dolar 105,6 direncine ulaştıktan sonra şu anda büyük bir kırılmanın eşiğinde. Özellikle Japonya Merkez Bankasının (BoJ) geçtiğimiz haftaki eylemsizliği ve yükselen enflasyon oranları göz önüne alındığında, doların yen karşısında güçlenmeye devam edebileceği açıkça görünüyor.
Bu arada Avrupa Merkez Bankası (ECB), bir sonraki adımları konusunda belirsiz görünürken İngiltere Merkez Bankası (BoE), geçen hafta faiz oranlarını artırmalıydı ancak geri adım atmayı tercih etti. ABD ekonomisi, dünyanın büyük bir kısmından daha iyi performans göstermeye devam ediyor, bu da doların euro, sterlin ve yen karşısında güçlenmesi gerektiğini gösteriyor.
Çin Halk Bankası (PBoC), yuan için günlük sabitleme oranını sürekli olarak saçma bir şekilde düşük bir seviyede belirlemiş olmasaydı dolar, yuan karşısında değer kazanacaktı. Ancak yuanın döviz kuru, birçok kişinin inandığı kadar serbest dalgalanmıyor.
Faizler yükseliyor: Hisse senetlerini daha fazla sorun mu bekliyor?
Ancak bu noktada hisse senetlerinin karşı karşıya olduğu daha büyük sorun, faizlerin Mayıs ayının ortasından bu yana ciddi şekilde yükselmesi ve faizler büyük bir yükseliş gösterdiğinde S&P 500'ün kazanç getirisinin de büyük bir düşüş göstermesidir.
Bu durum, S&P 500'ün kazanç getirisi ile 10 yıllık faiz arasındaki farkın daralmasına neden oldu ve bu, çoğu yatırımcının Fed'in 2023'ün ilerleyen dönemlerinde agresif bir şekilde faiz indirimine gideceğine inanması nedeniyle finansal koşulların gevşemesine bağlı olarak piyasa genelinde gördüğümüz genel bir durumdu. Açıkçası Fed, geçtiğimiz hafta piyasa beklentisinin yanlış olduğunu gözler önüne serdi.
Aynı şeyin, yüksek getirili ve yatırım yapılabilir borçlarda da gerçekleştiğini gördük zira spread’ler (makas) daraldı; bu da yatırım yapılabilir ve hatta yüksek getirili tahvillerin, ABD Hazine tahvillerinden daha düşük bir primle işlem görmeyi hak ettiğini gösteren bir işaret.
Ancak bu durum, yüksek getirili spread endeksinin, son birkaç gün içinde sert bir şekilde yükselmesiyle değişiyor gibi görünüyor ve endeks yükselmeye devam ettikçe S&P 500 için kazanç getirisinin de yükselmesi gerektiğini gösteriyor.
Yüksek getirili kurumsal tahvil ETF'si HYG düşüşe geçti
Bu da esasen, özellikle son aylarda oluşan simetrik üçgeni kırmış olması nedeniyle HYG’nin, önümüzdeki hafta izlenmesi gereken en önemli ETF olduğu anlamına geliyor. HYG'nin düşüşü aşağıya doğru hızlanırsa bu, muhtemelen S&P 500'ün de aynı şeyi yapmaya hazırlandığına işaret edecektir.
Spread’ler daha da açılabilir
HYG'nin düşmeye devam edebileceğine inanmak için geçerli bir neden var, özellikle de TLT, IEF veya LQD'daki düşüşleri yansıtmadığı için. Bunlar sırasıyla 20 Yıl+ Hazine Bonosu ETF'sini, 7-10 Yıllık Hazine ETF'sini ve Kurumsal Tahvil ETF'sini temsil ediyor.
Bu eğilim, büyük bankaların kredi temerrüt swaplarında da görülüyor. Bu swapların değeri arttıkça sektör genelinde risklerin arttığına işaret ediyor ve bu da borsanın geri kalanı için bir uyarı niteliği taşıyor.
Dolayısıyla Hazine faizleri daha fazla yükselmese ya da sadece yatay bir seyir izlese bile muhtemelen en başından beri daralması gereken spread’lerin, genişlemeye devam etme riski var. Görünüşe göre riskli varlık sınıfları, Fed'in faiz indirimlerine ve para politikasının Fed'in Eylül Ayı Ekonomik Tahmin Özetinde öngörüldüğü kadar kısıtlayıcı olmamasına bel bağlamıştı.
Piyasa yanlış bir varsayımda bulundu. Şimdi bana öyle geliyor ki hem hisse senedi piyasası hem de yüksek getirili önemsiz tahvil piyasasının, Hazine piyasasının durduğu yerle aynı hizaya gelmesi gerekiyor. Bu durum da muhtemelen finansal koşulları sıkılaştıracaktır ki böylesi hisse senetleri için uygun değil.
Yarı iletkenler desteğin altını kırdı
Philadelphia Yarı İletken Endeksi Perşembe günü boyun çizgisini kırdı, ardından Cuma günü bu kırılmayı tekrar test etti ve başarısız oldu. Pazartesi günü daha yüksek bir kapanışla birlikte 3.390 seviyesi hızla geri alınmazsa endeks, bir sonraki destek seviyesinin yaklaşık %3 ila %4 daha düşük olmasıyla kırılmış görünüyor.
Teknoloji hisse senetleri de düşebilir
Teknoloji ETF'si (XLK) elmas formasyonunun altını kırdıktan sonra teknik destek üzerinde. Bu grafik de önemli ölçüde tehlikeye girmiş görünüyor. XLK 164 dolar bölgesinin üzerinde tutunmayı başaramazsa %5 ila 6'lık bir düşüş, ETF'yi Mayıs sonu seviyelerine geri getirebilir. Ayrıca XLK aşağı doğru eğimli bir RSI sergiliyor ve henüz 30 seviyesine bile ulaşmadı.
Tüketici ihtiyari hisse senetleri de aynı yolu izleyecek mi?
Tüketici İhtiyari ETF'si (XLY) için de benzer bir durum söz konusu ve XLY 160 dolar civarında bir destek seviyesinde bulunuyor. 4'lük bir düşüş riski daha var. Daha endişe verici olan ise bu grafikte görülen uzun vadeli teknik hasar. XLY, Ağustos 2022'de en yüksek seviyelerine ulaştı, Temmuz 2023'te bu yüksek seviyelerin üzerine çıktı, ardından başarısız oldu, yeniden test etti ve tekrar başarısız oldu. Bu durum, yakın zamanda daha yüksek seviyelere ulaşması beklenen bir sektör için iyiye işaret değil.
Bu haftanın Ücretsiz YouTube Videosu: