Merkez Bankaları Bu Hafta Kılıçlarını Çekiyor!
TÜİK tarafından geçtiğimiz hafta başında açıklanan Kasım ayı enflasyon verilerine göre tüketici fiyatları (TÜFE) aylık yüzde 1.49 artış gösterirken, yıllık gerçekleşme yüzde 12.98'e çıkmış oldu. Üretici fiyatları da(ÜFE) Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2.02 oranında artış gösterirken, senelik bazdaki artış yüzde 17.30 düzeyine yükseldi. Böylece manşet enflasyon(TÜFE) yaklaşık olarak son 13 yılın(2004 Aralık) en yüksek seviyesine çıkarken, ÜFE de 2008 Temmuz döneminden bu yana en yüksek değere sahip oldu. Geçtiğimiz hafta ABD’den önemli iş istatistikleri takip edildi. Çarşamba günü ADP Araştırma Enstitüsü tarafından açıklanan özel sektör istihdam raporu, tarım dışındaki sektörlere Kasım ayında 190 Bin kişinin istihdam edildiğini açıklarken, haftanın son işlem gününde İş İstatistikleri Enstitüsü tarafından açıklanan resmi Tarım Dışı İstihdam verisinde ise genel(özel+kamu) rakam 228 Bin’di. İşsizlik Oranı geçtiğimiz ay olduğu gibi 2000 yılı Aralık ayından bu yana en düşük seviyesinde(yüzde 4.1) gelirken, Ortalama Saatlik Kazançlar datası ise yüzde 0.2’lik artışla beklentilerin altındaydı. İçeri tarafta gelen kötü enflasyon verileri bu hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yapılacak olan PPK(Para Politikası Kurulu) toplantısı için bir faiz artırımı ihtimalini güçlendirdi. Zira, gerek geçtiğimiz ay sonunda başta Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem olmak üzere bir çok ekonomist ve idarecinin bu konuya işaret etmesi, gerekse geçtiğimiz hafta açıklama yapan uluslararası kuruluşların tahminleri de bunu doğrular nitelikteydi. Haftanın son işlem gününde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'den gelen açıklamalarda: Türkiye'de bankacılık sektörünün 2018 görünümü "Dengeli" olarak nitelendirilirken, piyasaya erişimin sektör için kilit önemde olduğu vurgulandı. ABD'de devam eden davanın bu piyasa erişimine etki etmesi halinde ise Türkiye'nin kredi notunun olumsuz etkilenebileceği uyarısı yapıldı. Euro Bölgesi, ABD ve İngiltere’de hafta boyunca bir çok veri açıklanmasına rağmen çoğu zaman Almanya koalisyon görüşmeleri, Brexit ve ABD Başkanı Trump’ın ekibine yönelik soruşturmalar gibi haber akışları fiyatlamalara daha çok etki etti. Cuma günü ajanslara düşen haberlerde Almanya’da büyük koalisyon için SPD(Sosyal Demokrat Parti) yöneticilerin yeşil ışık yaktığı ve görüşmelerin ise bu hafta Çarşamba günü başlayacağı bildirildi. Bir süredir yılan hikayesine dönen Brexit konusunda ise yine Cuma günü zorlu bir viraj geçildi. Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker: tarafların anlaşmaya vardığını ve ikinci aşamaya geçileceğini açıkladı. AB Konseyi Başkanı Tusk’ın sunduğu taslak Brexit yol haritası iki yıllık bir geçiş sürecini kapsıyor ve bu süreçte İngiltere, AB’nin bir parçası olarak kalmayı sürdürecek. ABD’de ise hükümetin kapanmasını önlemek için gerekli olan geçici bütçe, Temsilciler Meclisi ve Senato’da onaylanarak Trump yönetimine şimdilik rahat nefes aldırdı. Yine Başkan Trump’ın İsrail’in başkentini Kudüs’e taşıma kararı ise bir çok spekülasyona neden olurken, jeopolitik risk unsuru olarak fiyatlamalarda karşılık bulmadı.
Bu hafta ise tam bir Merkez Bankaları savaşı göreceğiz. 13 Aralık’ta Amerika Merkez Bankası(FED)’nın politika ve faiz kararlarını açıklayacağı FOMC(Federal Açık Piyasa Komitesi) toplantılarının sonucu takip edilecekken, 14 Aralık’ta ise Avrupa Merkez Bankası(ECB), İngiltere Merkez Bankası(BOE), İsviçre Merkez Bankası ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) kararları izlenecek. FOMC kararlarında: Banka’nın yüzde 1.00-1.25 bandındaki Federal Fonlama Oranlarının yüzde 1.25-1.50’ye yükseltilmesi ve önceki toplantılarda bahsedildiği gibi “Bilanço Küçültme” operasyonlarına başlandığının açıklanması bekleniyor. Banka tarafından açıklanacak 2018 yılı öngörüleri ise fiyatlamalar açısından bir adım daha ön planda olacaktır. ECB ve BOE toplantılarında herhangi bir faiz artırımı beklenmezken, politika kararları ve 2018 projeksiyonları da yine ön planda olabilir. TCMB’nin ise Geç Likidite Penceresi borç verme faiz oranında bir artırıma gitmesi ağır basmakta. Haftanın diğer önemli verileri: yurtiçinde Cari İşlemler Dengesi, 3.Çeyrek Büyüme ve Çeyreklik İşsizlik Ortalaması olacakken, İngiltere’de Enflasyon, İşsizlik ve Perakende Satışlar dataları izlenecek. ABD tarafından da Perakende Satışlar ve Enflasyon gibi önemli veriler takip edilecekken, Euro Bölgesinde ise ZEW ekonomik güven endeksleri ve Almanya TÜFE dataları etkili olabilir. Yine Almanya’da koalisyon, İngiltere’de ise Brexit meseleleri gündemde olacak. ABD ekseninde gelişecek haber akışları ve yurtiçi sistematik risk unsurları da bu iki ekonominin para birimleri açısından önemsenecek.
EURUSD
Veri ve haber akışı bakımından yoğun geçirdiğimiz geçen hafta ABD’den Tarım Dışı İstihdam 228 Bin ile tahminlerin üzerinde sonuçlandı. Ortalama Saatlik kazançlara baktığımızda yüzde 0.2 olarak açıklandı. İşsizlik Oranı ise geçen ayın verisiyle paralel olarak gerçekleşti. Euro Bölgesi verilerine baktığımızda Almanya Dış Ticaret Dengesi beklentilerin altında 19 Milyar 900 Milyon Euro’luk fazlalık verirken Almanya Fabrika Siparişlerinde beklentileri karşıladığı görüldü. Euro Bölgesi ÜFE rakamları ise yıllık bazda tahminlerin altında kalırken, aylık bazda öngörülerin üzerinde sonuçlandı. Haber akışı bakımından da oldukça yoğun geçen haftada; Almanya koalisyon görüşmeleri gündemde yine önemli bir paya sahip oldu. Hafta içinde SPD kongresinde CDU/CSU ile görüşmelere başlanması için oylama yapıldı. Bu oylama sonrası SPD yetkilileri, büyük koalisyon kurulması için yeşil ışık yaktı. Yaklaşık 600 üye görüşmelere başlanması yönünde oy kullandı. İki buçuk ay süren koalisyon çalışmaları sonrası, Çarşamba günü büyük koalisyon için taraflar görüşme gerçekleştirecekler. Ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras gibi Avrupa liderleri büyük koalisyonu desteklediklerini belirttiler. ABD’de vergi reformu belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla, bu hafta yapılacak olan FED/FOMC toplantılarına yönelik olumlu beklentiler ile parite geçen haftada düşüşlerini sürdürdü. Bu hafta da veri ve haber akışı bakımından yoğun olması bekleniyor. 13 Aralık’ta FED faiz kararının yanı sıra 2018 politikaları ile ilgili kararları takip edilecek. 14 Aralık’ta ise ECB’nin Faiz ve politika kararları bekleniyor. İki taraftan gelecek kararlar parite volatilitesi için önem arz etmekte. Ayrıca ABD’den ÜFE, TÜFE, Federal Bütçe Dengesi, Perakende satışları, Sanayi üretimi, Hizmet ve üretim PMI rakamları, Euro Bölgesi’nde ise Zew Ekonomik Hissiyatı, Sanayi Üretimi, Ticaret Dengesi, Almanya TÜFE ve PMI rakamları takip edilecek diğer önemli faktörler olarak karşımıza çıkmakta. Teknik olarak orta vadeli tayini için aşağı tarafta 1.1710, yukarı tarafta 1.1870 seviyeleri haftalık işlemler sonucunda önemli olacak.
USDTRY
Geçtiğimiz haftanın başında yurtiçi tarafta enflasyon verilerini takip ettik. TÜFE 2004 Aralık’tan bu yana, ÜFE ise 2008 Temmuz’dan beri en yüksek düzeye ulaşırken, Banka tarafından yayınlanan “Kasım Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu”nda ise fiyat istikrarına odaklı para politikası duruşunun korunduğu belirtildi. Beklentilerin üzerinde gelerek OVP(Orta Vadeli Program) hedeflerini zora sokan datalar sonrası birçok uluslararası kurum Merkez Bankası(TCMB)’nın GLP(Geç Likidite Penceresi) üzerinden faiz artırımı yapmasını öngördü. Goldman Sachs’tan yapılan yorumda: “Enflasyondaki yükseliş sonrası TCMB’nin faiz artırımına gitmesi temel senaryo haline geldi. Çekirdek enflasyonun önümüzdeki birkaç ay cari seviyelere yakın kalmasını ve 2018 4.çeyrekte çift haneli olmaya devam etmesini bekliyoruz” denildi. JP Morgan ise 2017 ve 2018 enflasyon projeksiyonlarını yukarı yönlü revize etti. Son olarak diğer uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch de Türk Bankacılık sisteminin piyasa erişiminin önemine değinirken, ABD’de devam eden davada çıkabilecek olası olumsuzlukta kredi notunun etkilenebileceği uyarısı yapıldı. Haftanın diğer yurtiçi verisinden; Sanayi Üretimi, aylık bazda yüzde 0.7, senelik bazda yüzde 7.3’lük artışa işaret etti. ABD tarafından da Fabrika Siparişleri, Hizmet PMI’ları ve Ticaret dengesi gibi genellikle kötü gelen veriler takip edildi. Haftanın son işlem gününde ise küresel bazda önem derecesi yüksek olan datalarda; Kasım ayı Tarım Dışı İstihdam Değişimi 200 Bin kişilik beklenti üzerinde 228 Bin olarak açıklanırken, önceki ay gerçekleşmesi(261 Bin) de 13 Bin aşağı yönlü revize edildi. Geçtiğimiz ay yüzde 4.1’lik oranla Aralık 2000 döneminden bu yana en düşük seviyeye gerileyen İşsizlik Oranı sabit kalırken, enflasyon görünümü açısından önemsenen Ortalama Saatlik Kazançlar’da ise yüzde 0.3’lük artış beklentisin altında(yüzde 0.2) kalındığı görüldü. Ayrıca bu verinin geçtiğimiz ay datası da yüzde -0.1 olarak revize edilerek, Ekim gerçekleşmesi önceki 11 dönemin en düşüğüne çekilmiş oldu. ABD Başkan Donald Trump’ın ekibine yönelik soruşturmaların yanı sıra İsrail’in başkentinin değiştirilmesine yönelik girişimler ise fiyatlamalar üzerinde etkili olmadı. ABD’de hükümetin kapanmasını önlemek için gerekli olan geçici bütçe Temsilciler Meclisi ve Senato’da onaylandı. Böylece 22 Aralık’a kadar 2018 yılı bütçesini çıkartmak için hükümet zaman kazanmış oldu. Bu hafta veri akışları açısından; yurtiçinde Cari İşlemler Dengesi, 3.Çeyrek Büyüme ve Çeyreklik İşsizlik Ortalaması verileri takip edilecekken, ABD’den ise Perakende Satışlar ve Enflasyon gibi önemli veriler takip edilecek. Teknik olarak kur tarafında 3.8210 desteği altında kalıcılıkta 3.7975-3.7860 destek bantı hedef haline gelebilir. Yukarı yönlü denemelerde ise önemli dirençlerimiz 3.8385 ve 3.8490’da olup, alım ağırlıklı işlemler görmek için ilk etapta 3.8780 üzeri kalıcılık arayacağız.
GBPUSD
Hafta kapanışında ABD’de açıklanan Tarım Dışı İstihdam verisi 228 Bin ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Ortalama Saatlik Kazançlar verisi yüzde 0.2 ile tahminleri karşılayamazken İşsizlik Oranı ise yüzde 4.1 ile öngörülere paralel olarak açıklandı. İngiltere verilerine baktığımızda Dış Ticaret dengesi tahminlere göre daha iyi gerçekleşti. İnşaat ve Hizmet PMI’larında da beklentilerin üzerinde sonuç aldı. Haftanın ABD tarafındaki haber akışlarında ise Başkan Trump’ın eski ekibine yönelik olarak başlatılan soruşturmaların devamında büyük oğlu ve eski ortağına uzandığı görüldü. Her iki kişi de Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi’nde savcılara ifade verdi. Şu an itibariyle soruşturma çok önemli bir sorun teşkil etmese de, ilerleyen dönemlerde gelebilecek haberlerin parite açısından önem arz edeceğini belirtelim. İngiltere tarafına baktığımızda haftalardır AB ile İngiltere’nin Brexit konusunda bazı konularda anlaştığına dair spekülasyonlar ortaya atılıyordu. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker Cuma günü, AB ve İngiltere’nin Brexit konusunda anlaşma sağladığını açıklayarak son noktayı koymuş oldu. Juncker yaptığı konuşmada: “Önümüzde zorlu konular var ancak ilk adımı attık. İngiltere ve AB için zorlu bir uzlaşmaydı’’ dedi. Bu hafta içinde yapılacak olan AB liderler zirvesinde konuların daha fazla netlik kazanması beklenirken, parite volatilitesi içinde bu zirve önemini koruyor. Veri akışına bakımızda; İngiltere’de TÜFE ve ÜFE, İşsizlik Hak Başvurusu Sayısındaki Değişim, Perakende Satışlar verileri, ABD tarafında ise ÜFE, TÜFE, Federal Bütçe Dengesi, Perakende Satışlar, Sanayi Üretimi, Hizmet ve Üretim PMI rakamları takip edilecek. Teknik olarak ise paritede yaklaşık olarak son 1 ayda oluşan kısa vadeli yükseliş trendinin korunması için 1.3340 üzeri kalıcılık önemli olacak. Bunun sağlanması halinde 1.3465 ve 1.3585 dirençleri izlenebilir. 1.3340 altına gevşemelerde ise 1.3250 kanal desteği yeniden hedef haline gelebilir.
BRENT PETROL
Geçtiğimiz hafta OPEC’ten gelen açıklamada Kasım ayında üretimin 300 Bin varil azalarak 32 Milyon 480 Bin varil ile son 6 ayın en düşük seviyesine indiği belirtildi. API(Amerikan Petrol Enstitüsü) stokları; haftalık bazda 5 Milyon 481 Bin varil azalmaya işaret ederken, EIA(Enerji Bilgi İdaresi) stoklarında da 5 Milyon 610 Bin varillik düşüş görüldü. Ancak veri detaylarında yer alan ABD petrol üretiminin yeni bir rekor seviyeye yükselmiş olması ise fiyatlar üzerinde hafta ortasında baskıya neden oldu. Ancak geçtiğimiz ay üretimini artıran Nijerya’da; petrol üreticilerinin grev kararı alması, tıpkı Çin’in artan ithalatı gibi ham petrol spekülatörlerinin haftanın son gününde alım pozisyonunda kalmasına etki eden sebeplerdendi. Zira geçtiğimiz haftanın son işlem gününde ABD’de açıklanan CFTC(Emtia Vadeli İşlem Sözleşmeleri Ticaret Komisyonu) tarafından açıklanan 4-8 Aralık haftası Ham Petrol spekülatif pozisyonları ise; 611 Bin 100 net alım pozisyonuna işaret ederek istatistik tutulmaya başlanan 1995 yılından bu yana rekor yüksek seviyeye çıktı. Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak: Irak hükümetinin 9 yeni sahada çalışma başlatması gayreti için işbirliğine hazır olduklarını belirtirken, Irak Petrol Bakanı Jabar Al-Luaibi ise Bölgesel Yönetim ile yaşanan sorunlar nedeniyle Kasım ayında Kerkük-Ceyhan boru hattı üzerinden yalnızca 7 Milyon 800 bin varillik ihracat yapabildiklerini söyledi. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s ‘ten gelen açıklamada: Uzun süren arz fazlasının gelecek 1-2 yılda petrol fiyatlarını sınırlayabileceği vurgulandı. ABD’nin önde gelen petrol sahası işletmecilerinden Baker Hudges’dan ise uluslararası petrol kule sayısının Kasım ayında 9 adet azalarak 942’e, sondaj kulelerinin de 20 adet düşerek 2057’ye gerilediği aktarıldı. Ancak Çin’in önemli petrol şirketi PetroChina’dan yapılan açıklamada: Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’ne bağlı Cungar- Mahu havzasında 1 Milyar Ton(Yaklaşık olarak 136 Milyon varil) petrol rezervine sahip yeni bir yatak keşfedildiği belirtildi. China National Petroleum Corp ‘dan gelen açıklamada ise Çin ve Özbekistan tarafından geliştirilen ortak petrol alanının üretime hazır olduğuna değinildi. Hali hazırda Dünya’nın en büyük petrol ithalatçısı konumunda olan Çin’in bu yeni hamleleri piyasada arz-talep dengeleri açısından dikkatle takip ediliyor. Bu hafta Ortadoğu ekseninde yaşananlar tali gündem maddesi olarak izlenecekken, ana gündem ise petrol ticaretinde önem arz eden ülkelerden ve uluslararası kuruluşlardan gelecek veri ve haber akışları olacak. Teknik fiyatlamaların da ön plana çıkabileceğini hatırlatmakta fayda görmekteyiz. Bu bağlamda yukarı tarafta 63.90 direnci, aşağı tarafta ise 61.25 desteği ön planda olacak. 63.90 üzeri kalıcılıklarda senenin yeni zirvelerini görmek mümkün olabileceği gibi, 61.25 altında kalmak ise yükselen kanalı sona erdirebileceğinden, trend değişimlerine neden olabilir.
ONS ALTIN
Geçtiğimiz hafta Jeopolitik unsurlara baktığımızda; ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in yeni başkenti olarak ataması bölge deki risk unsurunu artıracak nitelikte. Yine günlerdir stabil durumda olan ABD- Kuzey Kore olayında yeni gelişmeler yaşandı. ABD ile Güney Kore’nin ortak tatbikat gerçekleştirdiği günlerde ABD bombardıman uçağının Kore Yarımadası üzerinde uçuş gerçekleştirmesi gerilimi tırmandırdı. Buna karşılık olarak Çin, bu yarımadada daha önce yapmadığı tatbikatları yaparak ABD’ye gözdağı verdi. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen Değerli Metalde jeopolitik risklerin fiyatlara etki etmediğini gözlemledik. Bunda da hiç kuşkusuz küresel piyasalarda yeniden risk iştahında görülen artış ve alternatif varlıklara görülen taleplerin etkisi oldu. Bunlarla birlikte yine bu hafta yapılacak olan FED/Federal Açık Piyasa Komitesi(FOMC) toplantılarına dair olumlu beklentiler de emtiayı baskılamaya devam etti. Ayrıca ABD vergi reformu tasarılarının hem Temsilciler Meclisi hem de Senato’dan geçmiş olması sonrası gözlerin çevrildiği geçici bütçe de onaylanarak ABD hükümetine rahat nefes aldırdı. Hafta sonuna doğru Dünya’nın en büyük Altın ticaretinin yapıldığı ülkelerden birisi olan Çin’den gelen verilerde Dış ticaret Dengesi’nin yeniden 40 Milyar Dolar’ın üstüne çıktığı gözlemlenirken, ithalatta görülen artış ise ileriye dönük emtia talebi açısından olumluydu. Ancak buna rağmen enflasyon baskısının ise devam ettiğini Cumartesi günü gelen verilerden gözlemledik. Bu haftaki fiyatlamalar açısından öncelikle Çarşamba günü açıklanacak olan FOMC kararları önemli olacak. Yine ABD’den gelecek olan önemli veriler ve jeopolitik risk unsurlarına dair gelişmeler de dikkatle izlenecek. Teknik olarak ise kritik 1263 seviyesinin kırılmasıyla başlayan baskılanma neticesinde geçtiğimiz hafta 1243 desteği test edildi. Bu seviye üzerinde kalıcılık arayan emtiada, bunun sağlanması halinde yukarı tarafta 1253, 1260 ve 1270 seviyeleri direnç olarak izlenebilir. 1243 altına sapmalarda ise son 3 ayda oluşan düşen kanalın alt bandı hedef haline gelebilir. Bu tarafta da önemli destek noktalarımız 1235, 1228 ve 1215 seviyelerinde bulunmakta.
