06.12.2019 Alan Yatırım - Global AnalizŞili’den Kolombiya’ya, Ekvator’dan Bolivya’ya Güney Amerika ülkelerinde protestolar tüm şiddetiyle devam ediyor. Protestoların Güney Amerika ülkelerinde saman alevi gibi yayılmasının arka planında toplumsal eşitsizliğin ve ekonomik sorunların baş göstermesi yatıyor. Olayların 1.5 ay önce başladığı Şili’de ulaşım fiyatlarına zam yapılması halk tabanında tepkiye neden olurken, hükümet karşıtı protestolar ülke çapına yayıldı. Öyle ki Şili’de geçtiğimiz ay gerçekleştirilmesi planlanan Asya-Pasifik İşbirliği zirvesi güvenlik sebebiyle ertelenmek zorunda kalındı. ABD ve Çin’in Şili’deki zirvede ticaret anlaşmasını imzalaması bekleniyordu. Bolivya’da ise Ekim ayında yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiaları Morales karşıtlarını sokağa taşıdı. 2006 yılından beri devlet başkanlığı görevini yürüten Evo Morales ülkeyi ederek, Meksika’ya iltica etmek zorunda kaldı. Makroekonomik açıdan Güney Amerika kıtasının en istikrarlı ülkesi görünümündeki Şili’de protestoların başlamasından bu yana 1 milyondan fazla kişi gelir eşitsizliğine karşı sokakları mesken tuttu. Peki, halk protestolarının ve siyasi krizlerin eşzamanlı olarak Latin Amerika ülkelerinde yayılması tesadüf mü? Yoksa arkasında başka nedenler mi yatıyor? Bir ülkedeki en yüksek ve en düşük gelir grupları arasındaki farkı ölçen GINI katsayısı Şili’nin OECD ülkeleri arasında en kötü durumdaki ülke olduğunu ortaya koyuyor. Şili’nin makroekonomik performansı diğer Latin Amerika ülkeleriyle pozitif ayrıştığını ortaya koysa da gelir adaletsizliği toplumsal huzursuzluğa yol açıyor. Diğer taraftan ihracatının yüzde 50’sinden fazlası bakırdan oluşan ve bu kalemde en büyük ticaret ortağı Çin olan Şili, bakır fiyatlarının düşüşünden olumsuz etkileniyor, buna bağlı olarak ülkenin refah seviyesi geriliyor.
Küresel Ticaret Hacmindeki Daralma Emtia İhracatçısı Ülkelere Nasıl Yansıyor?
90 ve 2000’li yıllarda yükselen küreselleşme olgusu sermaye hareketlerinin serbestçe dolaşımını da beraberinde getirdi. Sermaye akımları büyüme potansiyeli taşıyan piyasaları tercih ettiler ve girdikleri ekonomilere güç kazandırdılar. Küreselleşme dünya ticaret hacminin katlanarak artmasına yol açarken, artan talebe bağlı olarak emtia fiyatları da yükselişe geçti. 2000’li yıllarda küreselleşme ve emtia fiyatlarındaki yükselişle birlikte Güney Amerika ülkeleri makroekonomik açıdan büyük ilerlemeler kaydettiler. Kimi ülkeler sermaye hareketlerinin yarattığı zenginliği tabana yayarken, Latin Amerika ülkelerinde en zengin ve en yoksul gelir grubu arasındaki uçurum derinleşti.
2020 yılına girerken ticaret gerginliğinin yarattığı belirsizlikler ve küresel resesyon endişeleri dünyanın büyüme potansiyeli üzerinde baskı kurmayı sürdürüyor. 2017 yılında Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte ortaya çıkan korumacılık eğilimleri ile birlikte ticaret savaşı ortaya çıkarken, küresel ticaret hacminin gerileyeceğine yönelik beklentiler emtia fiyatlarını aşağı sürükledi. Emtia ihracatçısı Latin Amerika ülkelerinin cari dengesinin negatif bir görünüm sergilemesine neden oldu. Bu noktada Latin Amerika ülkelerindeki reel gelir kayıpları ve eşitsizlik toplumsal huzursuzluğu besledi. Küresel ekonomideki belirsizlikler emtia fiyatlarında gerilemeye neden olmasının yanı sıra ulusal para birimlerinde de istikrarsızlık yaratıyor. Brezilya Real’inin son dönemde dolar karşısında rekor düşük seviyelere gerilemesi bu durumun en önemli kanıtı olarak karşımıza çıkıyor. Latin Amerika'nın en fazla işlem gören para birimlerinden üçü olan Brezilya Reali, Şili ve Kolombiya Pesosu rekor düşük seviyelere geriledi.
ABD Başkanı Donald Trump 2020 yılındaki Başkanlık Seçimleri öncesinde ABD ekonomisini güçlendirmek adına ticaret savaşına kısa bir mola vermesi piyasalarda yalancı bahar yaratsa da borçluluk seviyesinin devasa boyutlara ulaşması sürdürülebilirlik tartışmalarını gündeme getiriyor. Kurum olarak ticaret savaşına verilen aranın kalıcı olmayacağını ABD ve Çin arasında 1.faz anlaşma imzalansa bile sonuçlarının piyasalar açısından tatmin edici olmayacağını düşünüyoruz. Dünya ticaret hacminin daralmasının emtia ihracatçısı Latin Amerika ülkelerine olumsuz yansıyacağını, fiyatlardaki düşüşle birlikte cari açıklarının derinleşeceğini buna bağlı olarak Latin Amerika para birimlerindeki istikrarsızlığın devam etmesini beklemekteyiz. Son dönemde emtia fiyatları ticaret iyimserliğine bağlı olarak sınırlı bir yükseliş yaşasa da anlaşma geciktikçe bunun emtia fiyatları üzerinde yarattığı aşağı yönlü baskı şiddetlenecektir.