TCMB Başkanı Kavcıoğlu, bugün çeyreklik enflasyon değerlendirme toplantısında konuştu. Önce yapılan revizyonları belirtelim:
2021 yıl sonu enflasyon tahmini %14,1'den %18,4'e; 2022 yıl sonu enflasyon tahmini de % 7,8’den %11,8’e yükseltildi. Oysa geçen hafta faiz 200 bp puan indirilmişti, neden enflasyonun yükseleceği öngörülürken faiz indirildi?
Kavcıoğlu, yaptığı sunumda küresel ekonomide yavaşlama olduğunu, güven endekslerinde düşüşler yaşandığını, PMI tarafında büyüme eşiği korunsa da risklerin devam ettiğini belirtti. Ek olarak petrol başta olmak üzere enerji ve emtia grubundaki artışın ülke maliyetlerini de yükselttiğini söyledi. Peki neden faiz indirildi?
Sunumdaki açıklamalar:
Yurt içinde ise güçlü parasal sıkılaşmanın etkisi kredilerde daha da belirginleşti. Yani sıkı para politikası uygulanıyor, o zaman neden faiz indirildi?
Küresel taraftaki maliyetler yurt içinde de enflasyonu yükseltiyor. Bir süre yüksek seyir bekleniyor. Yani enflasyon yükselmeye devam edecek, o halde neden faiz indirildi?
Gıda fiyatlarındaki artış ve tedarik sorunu Türkiye'de de yükselişe neden oluyor, neden faiz indirildi?
Gelişen ülkelere akan sermayede dalgalanma var, riskler halen yüksek, öyleyse neden faiz indirildi?
Kavcıoğlu, sunumunda gerek yurt içi gerekse küresel taraftaki yüksek riskleri belirtti ve her cümlenin sonunda akla gelen o zaman neden faiz indirildi sorusu sunumun ardından ekonomist ve gazetecilerle yapılan soru cevap kısmında soruldu. Kavcıoğlu'nun verdiği cevaplardaki bütün şuydu: Cari açığı kapatmak için.
Fiyat istikrarı hedefi olan TCMB, cari açığı kapatmayı da hedefleri arasına almış gibi görünüyor ve bunun için enflasyondaki yükseliş tabir yerindeyse görmezden geliniyor. İhracat ile gelir artacak, büyüme hızlandırılacak ve bu yapılırken kurdaki yükseliş bir nevi defa edilmiş olacak, enflasyonda ise cari hedefe yaklaşılana kadar ya da tahminlerin çok üzerine çıkılmayana kadar durum kabullendirilecek.
Kavcıoğlu'na "Dünyada tüm merkez bankaları faiz artırırken biz neden faiz indiriyoruz?" diye sorulduğunda yine cari denge üzerinden planlanan hedeflerden bahsedilmesi durumu daha da netleştirdi. Bu yaklaşımla baktığımızda merkezin faiz indirimi için alanını sınırlamasına da gerek yok, yani dilediği kadar düşürmeye devam edebilir. Gel gelelim hükümetin bu düşüncesi ile dünyanın tersine giden bu politikanın sürdürülebilir olmasına hiç imkan vermiyoruz.
Türkiye, pandemi dönemindeki düşük faiz ve genişlemeci para politikasını da sürdürememişti, Kavcıoğlu da bunu 1100 bp faiz artırdık diyerek onayladı. Ancak ne o zaman ne de şimdi dünyadan kopuk, istisattan uzak ve ülke genelindeki ekonomik görünümü dikkate almadan sadece belirli alanlar için planlanan bu politikaların sonuçları çok ağır olabilir.
Piyasalar Kavcıoğlu'nun sunumunda aslında enflasyon değil de ihracat odaklı bir stratejiye ağırlık verildiğini gördü. Tepki ise TL'de satış ile gösterildi ve USD/TRY 9,60'ın üzerine çıktı. Gelişen ülke paralarının dolar karşısında yükseldiği bugün TL %1,5'e yakın düşüşle en çok değer kaybeden para birimi olarak negatif ayrışıyor.
Gelecek dönemde merkez bankasının enflasyondan kopuk ihracat odaklı davranmaya devam etmesi ve faiz indirimlerini sürdürmesi TL'nin de zayıf kalacağını gösteriyor.