Yıllık bazda %25, Aralık ayında ise %11'lik kayıp yaşayan petrolün 2014'ten beri en kötü yılını, 2015'ten beri ise en kötü Aralık ayını yaşayacak olması artık yeni bir gelişme değil. Herkesin aklındaki tek soru, ham petrolün yeni yıla nasıl başlayacağı ve haftanın sonunda hangi seviyede kapanacağı.
Eğer geçen haftadan ipucu alacak olursak 2019 şu ana kadar görülmemiş derecede inişli çıkışı bir yıl olabilir. Noel tatilinden hemen önce, petrol fiyatları %7'lik düşüş yaşadı. Tatilin hemen ardından bu düşüşü %9'luk bir sıçrama takip etti ve bir sonraki seansta da %4'lük kayıp yaşandı.
Dalgalanmanın sebebi enerjiden çok hisselerdi. 7 Aralık'ta OPEC ve Rusya tarafından açıklanan günlük 1,2 milyon varillik üretim kesintisinin ABD üretimindeki artışla dengelenmesi petrol üreticilerini sıkıntıya soktu. Bu faktörlerle birlikte petrol Wall Street'in ikizi gibi davranmaya başladı: Libya ve Venezuela'daki ham petrol üretim firelerinden çok küresel resesyon endişeleri ve küresel makro faktörler sebebiyle büyük geri alımlardan etkilenerek iniş ve çıkışlar yaşadı.
2019 OPEC'in Yılı Mı Olacak?
Bu durum, tatilden enerji temellerine daha keskin bir odakla dönen tacirlerin OPEC'in çalışmalarına daha dikkatli olmasıyla değişebilir. OPEC aynı zamanda, piyasada yukarı yönlü yeni bir baskı yaratmak için Nisan'da olağanüstü bir toplantı (yeni bir üretim kesintisi) daha planlıyor.
New York bazı enerj koruma fonu Again Capital kurucu ortağı John Kilduff gibi bir grup, 2019'un son birkaç aydır ortalıkta görünmeyen bir şeyi daha geri getirebileceğini düşünüyor: jeopolitik risk:
"ABD'nin Suriye'den askerlerini geri çekme kararı ve Savunma Bakanı Jim Mattis'in bu karara tepki olarak istifa etmesi, önümüzdeki yılda jeopolitik risk açısından patlamaya hazır iki saatli bomba."
Londra bazlı RBC Capital Markets'ta Emtia Stratejisi Küresel Başkanı Helima Croft, petrolün de bir geri dönüş yaşayabileceğini düşünüyor: "Bir noktada temellerin piyasada kendilerini yeniden ortaya koyacaklarını düşünüyorum."
Yoksa Petroldeki Düşüş Sürecek Mi?
New York bazlı küresel makro fonu 50 Park Investments'tan Adam Sarhan'ın da dahil olduğu bir başka grup ise, petrolde yükseliş hikayeleri konusunda müşterilerine temkinli olma tavsiyesi veriyor. Sarhan:
"Dördüncü çeyrekte yaşananlar muhtemelen yeni yılın ilk çeyreğinde de devam edecek."
"Petrol ve gaz ayı piyasası içinde ve önemli bir yükseliş etkeni görene kadar en az direnç yolu daha aşağıda olmaya devam edecek. Görünürde mali politikada yükselişe yönelik bir değişim yok. Küresel merkez bankalarından gelecek bir teşvik yok; hatta daha fazla sıkılaşma var bu da piyasalar için iyi bir şey. Sonuç olarak, altı ay sonra fiyatlar şimdikinden daha da düşük olabilir."
Bağımsız enerji analistli ve Forbes yazarı Gaurav Sharma da düşüşün süreceğini düşünüyor; Sharma'ya göre OPEC, 2017'den beri günlük 2 milyon varillik artışla 11,7 milyon varillik zirve rekor seviyeye ulaşan ABD ham petrol üretimini küçümsemeyi sürdürüyor. Kaya petrolündeki düşüş oranına bağlı bir şekilde ABD'nin önümüzdeki 5-7 yılda OPEC'e karşı sağlam bir tampon üretici olması beklenirken, 2019'da günlük 12 milyon, 2025'te ise günlük 15 milyon varil petrol üretimi gerçekleştirmesi bekleniyor.
Sharma, Orta Doğu'da üretilen ve ABD'nin dizel ve diğer orta oktanlı benzinlere dönüşüm için ihtiyaç duyduğu "ağır" ham petrole karşın, ABD'de benzin için ideal olan hafif, tatlı ham petrolün üretildiğinin farkında. Ancak sadece toplam üretim sayılarına odaklanmış bir piyasada fiyatın yönünü belirleyecek olan ve herhangi bir yükselişten kazanç sağlayacak olan ABD ham petrolü olacak.
Bu yüzden, Sharma'ya göre eğer OPEC kesintileri artırırsa varil başına istediği 60-70 Dolar seviyesine ulaşabilir ancak bu ABD'de üretimde artışı teşvik eder ve bazı OPEC üyelerinin piyasa paylarını kaybetmesine yol açar:
"Kendi güvenilirliği konusundaki sorunlardan ayrı olarak, OPEC'in karşı karşıya olduğu asıl sorun üretimde kısıntıya gitmenin de, gitmemenin de kendine has yeni problemler getireceği; bütün bunların amacı da petrol fiyatlarını 60-70 Dolar aralığında tutma amaçlı."
Değerli Metaller Yükselişe Geçebilir
Değerli metaller için ise hikaye daha farklı olabilir.
Ekim'den beri yavaş bir yükseliş içinde olan altının önümüzdeki haftalarda ons başına 1.300 Dolar'lık sınırı aşması ve hatta küresel resesyon endişelerinin artması durumunda ilk çeyrekte 1.500 Dolar'a ulaşması bekleniyor.
Hisselerdeki genel düşüş ve ABD hükümetinin geçen haftadan beri kısmi olarak kapatılmasının yarattığı endişeler sayesinde yükselişe geçen sarı metal, 10 işlem gününün dokuzunda kazanç sağladı. Ancak yıllık bazda altın hala %2'lik kayıp yolunda ilerliyor.
Addison, Texas bazlı Dillon Gage Metals'da Başkan Yardımcısı Walter Pehowich şu yorumu yapıyor:
"2019'a girerken, altın fiyatlarının jeopolitik risklerden ve zayıflayan dolardan kazanç sağlayacağını düşünüyorum. Yatırımcıların ABD'nin borcundaki patlamayı izlemesiyle ve siyasilerin bütün tehlike işaretlerini yoksayması yüzünden yardım masraflarının büyümesiyle birlikte altına olan fiziksel talebin katlanarak artmasını bekliyorum."
50 Park Investment'tan Sarhan da aynı fikirde ve müşterilerini değerli metallere yönlendirdiğini söylüyor:
"Altın, 18 ay önce petrolün yükselişe başlamasıyla beraber yükselişe geçmedi ve şu an değerinin altında. Enflasyon artmaya başladığında ekonomik tehlikelerle karşı karşıya kalındığında ya da petrolde olduğu gibi bir ayı piyasasına girildiğinde, sığınılacak güvenli liman yine altın olacak."