⛔ Tahmin etmeyin ⛔ Ücretsiz hisse görüntüleyici kullanın, fırsatları görünGörüntüleyiciyi Deneyin

FOMC'yi Beklerken ...

Yayın Tarihi 17.09.2015 17:05

FED Eylül ayında faiz artıracak mı? Yoksa Eylül ayını pas geçerek ‘en geç Aralık ayında faiz artırılabilir’ yönünde yorumlar gündemi meşgul etmeye devam mı edecek? İşte bu sorunun cevabını alacağımız çok önemli bir gece yaşayacağız. Merakla beklenen FED Eylül ayı FOMC toplantı kararları bu gece saat 21.00’da açıklanıyor. İş sadece kararın açıklanması ile de bitmiyor ve FOMC kararının açıklanmasının ardından sahneye FED başkanı Janet Yellen çıkıyor. FED’in önümüzdeki dönemde para politikası üzerinde izleyeceği yolu piyasalar dikkatle takip edecek. Sert volatiliteye hazır olmanızı öneririz. Peki uzun zamandır dilimizden düşmeyen ‘’FED faiz artıracak mı? ‘’ sorusunu Eylül ayı toplantısı için sorduğumuzda bu sorunun cevabının öyle kolay bulabilecek miyiz ?

Hatırlatalım. İçinde bulunduğumuz yıla başlarken FED’in Haziran ayında faiz artırımını gerçekleştireceğine yönelik algı bir hayli güçlüydü. Fakat ABD ekonomisinin yılın birinci çeyreğinde beklentilerden bir hayli kötü performans göstermesi ve bu olumsuz havanın ikinci çeyrek datalarına da sirayet etmesi sonucu FED, Haziran ayında faiz artırımını gerçekleştiremedi. Dolayısıyla tüm dikkatler bir anda Eylül ayı üzerinde yoğunlaştı. Aslında istihdam piyasasının güçlü seyri ile birlikte Eylül ayı olasılığı bir hayli artmış ve her olumlu ABD verisi piyasalarda stres yaratmaktaydı. Taa ki Çin’de görülen büyümeye yönelik endişeler global çapta sert volatiliteye sebebiyet verene kadar... Çin merkezli sert hareketlenmeler piyasalarda FED’in bu ortamda faiz artırımının çok doğru olmayacağı yönünde algı yarattı. Hatta bu konuda Çin Merkez Bankası yetkililerinden ve IMF Başkanı Lagarde tarafından yapılan konuşmaları hep beraber izlemiştik. FED’in Çin kaynaklı endişeleri dikkate aldığını biliyoruz. Bu konuya değindiklerini FOMC toplantı tutanaklarında hepimiz görmüştük. Hatta FED üyelerinden ‘’şahin’’ olarak kabul edilen Dudley bile son konuşmasında Çin kaynaklı endişeleri dile getirmiş ve Eylül olasılığının azaldığını belirtmişti. Fakat önemli olan konu şu: FED, Çin kaynaklı gelişmelere faiz oranlarını belirleyecek kadar önem veriyor mu ? Yani FED’in faiz artırmak için iki şartı bulunduğunu biliyoruz. Birincisi: İstihdam piyasasında daha fazla bir iyileşme görülmesi ki son açıklanan TDI verisi beklentilerin altında kalsa da işsizlik oranı %5.1 ile doğal işsizlik olarak yorumlanan seviyeye gelmiş vaziyette. Ayrıca ücret artışlarında da bir miktar kıpırdanma gözlemlemiştik. İşsizlik oranı bakımında işler yolunda fakat ücretler bazında daha gidilecek yolun olduğu aşikar. ABD’de büyüme temposunun da beklentilerin üzerinde olduğunu görüyoruz. 2015 yılının ikinci çeyreğinde %3.8 büyüme rakamı tatmin edici. Dolayısıyla istihdam piyasasına etkisi gayet olumlu. Fakat asıl üzerinde düşünülmesi gereken konu FED’in ikinci olarak belirlediği enflasyon hedefi . Bilindiği üzere FED’in hedefi %2 enflasyon rakamına ulaşmak. Eğer bu hareketin önümüzdeki dönemde gerçekleşeceğine emin olabilirlerse faiz oranları artırılacak. Yani şuan ki enflasyon verisinin düşük olduğuna bakarak karar alınmayacak. Yaklaşık 12 aylık bir projeksiyon içerisinde %2 enflasyon hedefinin gerçekleşebileceğine olan inancın artması faiz artırımı için yeterli olacak. Peki bu beklenti FED tarafında mevcut mu ? Bir süredir küresel merkez bankaları -ki buna FED de dahil- petrol fiyatlarında yaşanan gelişmelere dikkat çekiyorlar. Küresel talepte gözlenen zayıf seyir ile OPEC ile ABD’li petrol üreticileri arasında kızışan Pazar payı kavgası sonucu arzın yükselmesi petrol fiyatlarını düşük tutmaya devam ediyor. Hatta bazı aracı kurumlarda petrol fiyatlarının 20 dolara kadar gerileyebileceğine yönelik raporlar yayınlanıyor. Bu durumda üretimin düşmemesi ya da talep yönlü bir baskısının oluşmaması sonucu petrol fiyatlarının zayıf seyrinin devam etmesi olası görünüyor. Yükseliş hareketleri şimdilik tepki olarak kalıyor. Bu durumda petrol fiyatlarının kısa vadede yukarı yönde kalıcı bir yükseliş yaşama olasılığının düşük olması global enflasyon üzerinde baskı oluşturuyor ve oluşturmaya da devam edecek gibi duruyor. Tabii bu yorum piyasa güvercinleri tarafında sıkça dile getirilen bir durum. Bununla birlikte güvercin kesimin faizlerin sabit bırakılması gerektiğine neden olarak öne sürdükleri bazı yorumlar şu şekilde:

1. Çin kaynaklı volatilite tüketici güvenini sarsabilir. Bu durumda iç talepte canlanma gecikebilir. Zaten Çin’de büyümenin gerileme kaydetmesi ile birlikte petrol fiyatları baskı altında kalıyor. Bu durum maliyet yönlü enflasyonu baskılıyor. Bir de iç talepte gerileme görülürse ABD ekonomisi için hoş bir görüntü sergilenmez.
2. Faizleri artırmak doların küresel ölçekte sert değer kazanımına neden olur. Bu durumda ihracat temposunun darbe yemesine sebebiyet verir. Zaten global ölçekte kur savaşlarının sıkça dile getirildiği bir ortamda dolar değer kazanırsa ihracatta gerileme ciddi boyutlara ulaşır. Aynı zamanda güçlü dolar enflasyonu da baskı altında tutar.
3. Erken faiz artırımı 2008 yılından bu yana ABD ekonomisinde yaşanan toparlanmanın sekteye uğraması riskini barındırır.

Peki piyasanın şahinleri faizlerin artırılması gerektiğini savunurken hangi nedenleri ön plana sürüyorlar:

1. ABD ekonomisi büyüyor. Hemde hesaplanan potansiyel büyüme rakamının ( %2.1 ) üzerinde büyüyor. Bu ortamda düşük faiz oranları özellikle finansal piyasalarda varlık fiyatlarında sert yükseliş hareketlerini tetikleyebilir. Bu durum reel ekonomi için tehlike unsuru oluşturur.
2. İstihdam ve enflasyon verileri faiz artırımına el verişli. Bu noktada son gelen işsizlik datası %5.1. Doğal işsizlik sınırları içerisinde. Ücret artışlarında kıpırdanma yaşanıyor. Bu sayede enflasyon bugün düşük olsa bile yaratılan istihdam artışının yanında ücret artışının da gerçekleşmesi enflasyon beklentilerinin önümüzdeki dönemde yukarı yönde hareketlenmesine neden olacak.
3. Faiz artırımının olmaması finansal piyasalarda faiz artırımı tedirginliğinin devam etmesine neden olacak. Bu durumda volatilitede yükseliş hareketleri söz konusu olabilir. Finansal piyasalarda yaşanan bu dalgalanmanın reel ekonomiyi de olumsuz yönde etkilemesi kaçınılmaz. En azından sembolik faiz artırımları kısa vadede hareketlilik yaratsa bile kontrollü artışlar orta vadede piyasalar tarafında olumlu algılanacaktır.

Piyasalarda iki farklı görüş bu yorumlar üzerine şekilleniyor. Fakat yapılan anketler, ABD vadelileri ve yabancı yatırım bankaları ile aracı kurumların yayınladıkları raporlar FED’in faiz artırımı için Eylül ayını pas geçeceği yönünde. Fakat bu noktada dikkat çekmemiz gereken bir konu var ki her ne kadar faiz artırımı beklenmese de 10 ya da 15 baz punalık bir faiz artırımının da şaşkınlık yaratmayacağı. Piyasalarda şekillenen bir başka görüş; FED’in 10-15 baz puanlık faiz artırımı gerçekleştirebileceği ve ardından başkan Yellen’in faiz artışı şiddet derecesinin yüksek olmayacağı yönünde açıklamalar ile piyasayı yumuşatacağı şeklinde. Piyasalar için en sıkıntılı senaryo ise FED’in 25 baz puanlık bir artışa gitmesi. Bu durumda ABD dolarının küresel ölçekte sert değer kazancı görülebilir ve küresel ölçekte stressin had safhaya çıkması beklenebilir. Yalnız bu olasılığın çok düşük olduğunu ekleyelim. Peki FED Eylül ayında faiz artıracak mı ? Bu konuda piyasa ile aynı beklenti içerisindeyiz fakat FED üyelerinin dahi bariz bir şekilde kafa karışıklığı yaşadığı bir ortamda FED’in faiz artıracağına yönelik net cevaplar vermek yanlış olur. Fakat tek bir şeyin olasılığı bir hayli yüksek: O da volatilitede sert artışların yaşanması. Dikkatli olunmalı.

Son yorumlar

Sıradaki makale yükleniyor...
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.