2020 3. çeyrek gelir raporları döneminin bu hafta başlamasıyla birlikte ABD'nin en büyük bankalarının yayınlayacağı sonuçlar, kredi işlemlerine zarar veren ve potansiyel kredi kayıpları için daha büyük bir miktarı kenara ayırmaya zorlayan salgından daha büyük acılara maruz kaldıklarını gösterebilir.
Ancak daralan kredi hacmi ve artan kredi kayıplarının birleşiminin yarattığı ölümcül kombinasyon, şimdiye dek çoğu analistin beklediği yönde gerçekleşmedi. Şimdiden dolaşımda olan devasa miktardaki devlet teşviği bankaların en kötü senaryodan kaçınmasına yardımcı oluyor gibi görünüyor.
ABD'nin önde gelen bankaları, beklenen kredi kayıpları tsunamisine hazır olmak adına hem ilk, hem de ikinci çeyrekte kenara ek nakit ayırdı. Ancak salgının yarattığı belirsizliğin devam etmesiyle birlikte, ihtiyaç duyulan gerekli kredi kaybı önlemlerinin miktarı hala tahmin edilemiyor. Bu ay yeni COVID-19 vakalarında yaşanan sıçrama, hükümetin ve Kongre'nin tüketiciler ve şirketler için yeni bir teşvik paketi üzerinde müzakere yaptığı bir dönemde (bu çabalar her ne kadar bir kez daha çıkmaza girmiş gibi görünüyorsa da) ticarette yeni olumsuz etkiler yaratma tehdidini beraberinde getiriyor.
Bloomberg'de yayınlanan bir haberde, Citigroup (NYSE:C) CEO'su Michael Corbat, 2. çeyrek gelir yayını sonrasında analistlere, "Hiçbir modelin bulunmadığı, tanımlayacak hiçbir döngünün olmadığı tamamiyle tahmin edilemez bir ortamın içindeyiz," demişti.
Bu belirsizlik durumu, bankacılık hisseleri konusunda yatırımcıları kenarda bekletmeye devam ediyor. KBW Nasdaq Bank Endeksi bu yıl, S&P 500'ün kaydettiği %7,6'lık yükselişe karşılık %30 gerilemiş durumda.
Temettü Belirsizliği
Wells Fargo (NYSE:NYSE:WFC), hisselerinde yaşadığı %53'lük değer kaybıyla bu yılın önde gelen bankalar arasında en büyük kaybı yaşayan ismi konumunda. Hisse Cuma gününü 25,30 dolarda kapattı.
Banka 3. çeyrek sonuçlarını 14 Ekim Çarşamba günü piyasa açılışı öncesinde yayınlamaya hazırlanıyor. Konsensüs beklentileri 17,96 milyar dolarlık satış geliriyle birlikte hisse başına 0,44 dolar zarar yönünde.
Kredi karşılıklarındaki şişmeye ek olarak yatırımcılar aynı zamanda Wells Fargo ve diğer bankaların temettü ödemelerinin geleceğine yönelik belirsizlik sebebiyle de endişeli.
FED ABD'nin en büyük bankaları için temettü ödemeleri ve hisse geri alımları konusunda getirdiği benzeri görülmemiş seviyedeki kısıtlamaları yılın geri kalanına uzattı. FED'in geçen ay yaptığı açıklamaya göre kısıtlamalar, "korona virüs önlemlerindeki ekonomik belirsizliğin" devam etmesi ve bankacılık sektörünün sermaye korumasına yönelik ihtiyaç sebebiyle uzatıldı.
Haziran'da açıklanan üst sınırlarla birlikte bankaların temettülerini ikinci çeyrek seviyelerinin üzerine çıkarması ve hisse geri alımları yapması yasaklandı. Bu kısıtlamalara karşı bazı Demokrat Meclis üyeleri temettü ödemelerinin tamamen kaldırılmasını talep etmişti.
Temettü ödemelerine getirilen sınır, hisse geri alımlarına devam etmek isteyen JPMorgan Chase & Co. (NYSE:JPM) gibi bankalarda hayal kırıklığı yarattı.
Wall Street'in en önemli ticari ve yatırım bankalarından olan JPM üçüncü çeyrek sonuçlarını 13 Ekim Salı günü piyasa açılışı öncesinde yayınlayacak. Analistlerin beklentisi 27,72 milyar dolarlık satış geliriyle birlikte hisse başına 2,05 dolar kâr yönünde.
JPM ikinci çeyrekte, beklentilerin üzerine çıkarak kredi kayıpları için 10,47 milyar doları kenara ayırdı. Bu miktar, 2009'un başında kredi kaybı önlemleri için ayırdığı rekor seviyedeki 8,6 milyar doların da üzerindeydi.
JPM'in raporunda yatırımcılar ekonominin yeniden açılması ve iş yerlerinin yeniden faaliyetlerine devam etme çabalarıyla birlikte şirketin kredi kayıplarında tabana yakın olup olmadığına dair ipuçları arayacak. Cuma gününü 101,20 dolarda kapatan JPM hissesi, bu yıl %27 değer kaybetti.
Toplam kârların üzerindeki baskıya rağmen, ticaret ve aracılık hala bankacılık faaliyetlerinin yükselişte olan iki alanı olarak bankaların fırtınayı göğüslemesine yardımcı oluyor. JPMorgan geçen yıl ikinci çeyreğe göre piyasa gelirlerinde %79'luk yükseliş görürken, yatırım bankacılığı ücretlerinde ise %91'lik sıçrama yaşandı.
Sonuç
Mevcut ekonomik krizin derinliği ve salgının tüm hızıyla yayılmaya devam edişi düşünüldüğünde, bankacılık gelirlerinin mevcut çöküşlerinden hızlı bir şekilde toparlanması muhtemel görünmüyor. Bununla birlikte, bankalar 2008 Mali Krizi'ne kıyasla mevcut düşüş sürecinde çok daha hazırlıklı durumda.