ABD Merkez Bankası (Fed) Kasım 1994'ten bu yana en büyük faiz artışını gerçekleştirerek federal fon oranını yüzde 1,50 - 1,75 aralığına yükseltti. Karar 1'e karşı 10 oyla alındı. Üyelerden Esther L. George, bu toplantıda federal fon hedef aralığını 50 bps artırma yönünde oy kullandı. FOMC karar metni ve ekonomik projeksiyonlarda öne çıkanlara baktığımızda ise;
* Ekonomik aktivitede ilk çeyrekteki düşüşün ardından toparlanma gözlemlenirken iş gücü piyasasının güçlü ve işsizlik oranının düşük kaldığını,
* Yüksek enerji fiyatları, arz ve talep dengesizlikleri ve pandemi enflasyonun yüksek kalmasındaki nedenler olduğunu,
* Rusya - Ukrayna savaşı ve Çin'de yaşanan COVİD vakaları enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskıları arttırdığını ve büyümeyi olumsuz etkilediğini,
* Enflasyon riskine karşı oldukça dikkatli olduklarını belirten komite uzun vadede yüzde 2 oranında maksimum istihdam ve enflasyon elde etmeyi amaçladığını ve bu doğrultuda federal fon hedef aralığını yüzde 1,50 - 1,75'e yükseltmeye karar vermiştir.
Fed üyeleri son 41 yılın en yüksek enflasyonunu ön görememeleri sonucu enflasyonun arkasında kalmamak ve piyasanın geçtiğimiz hafta gelen %8,6'lık enflasyonu görmesinden sonra Pazartesi ve Salı günü 75 bps'lik fiyatlamalar sonucu piyasayla paralel bir görüş ile önden yüklemeli faiz artırımı gerçekleştirdi. Burada dikkat edeceğimiz bir diğer önemli kısım ise ekonomik projeksiyonlarda yapılan revizyonlardır. Revizyonları Mart ayı ile karşılaştırarak detaylıca irdeleyelim.
Ekonomik projeksiyonda dikkat çeken noktalara baktığımızda;
* GDP'de (GSYH) yaşanan aşağı yönlü revizyon,
* Manşet enflasyonda yapılan yukarı yönlü revizyon ve özellikle
* 2022 yılı sonu itibarıyla federal fon oranının yüzde 3,4 seviyesine yükseltilmesidir. Bu revizyon ile artık Fed'in enflasyonu ciddiye aldığını ve enflasyon ile mücadelede kararlı olduğunu görmekteyiz.
Fed 2022 yılı için enflasyon tahminini %4,3'ten %5,3'e 2023 için %2,7'den %2,6'ya ve 2024 için %2,3'ten %2,2'yen revize etti.
Mart ayında yayınlanan projeksiyonda büyüme %2,8 olarak belirtilirken yeni projeksiyonda 2022 yılı için büyümenin %1,7'ye gerilemesi ve yıl sonu federal fon oranının %1,9'dan %3,4'e yükseltilmesi ve 2023'de %3,8 ve ardından 2024'de %3,4'e revize edilmesi büyüme üzerinde riskler barındırıyor olmasına rağmen ekonomik projeksiyonda 2023'den sonra büyümede toparlanma ihtimali görülmektedir. 2022 yılı için büyüme tarafında yapılan aşağı yönlü revizyon akıllara resesyon ihtimalini getirirken Powell ise durgunluğa neden olmadan enflasyon ile hala mücadele edilebileceğini dile getirdi. Piyasa ile paylaşılan projeksiyonların güncellenmiş son hali itibarıyla ABD ekonomisinde bundan sonraki süreçte düşük büyüme, yüksek enflasyon ve sıkı bir para politikası duruşu sergilendiğini gözlemlenmektedir.
Karar metninin ardından basın toplantısında konuşan Jerome Powell;
* Yıl sonu itibarıyla faizlerin %3,00 - %3,5 aralığında olmasını istediklerini,
* Enflasyonun çok yüksek seyrettiğini ve fiyat istikrarını sağlama görevlerinin olduğunu,
* 75 bps'lik artırımın sürekli hale gelmesini beklemediklerini yüksek gelen enflasyon verisi sonrası gerekli olduğunu,
* Gelecek toplantılar ise 50 ve 75 bps'lik faiz artırımlarının masada olduğunu,
* Ekonomide yavaşlama gördüklerini ancak hala sağlıklı büyüme seviyelerinde olduklarını ve
* Resesyona neden olmaya çalışmadıklarını dile getirdi.
Sonuç olarak; karar metni ve ekonomik projeksiyonların daha agresif olmasına karşın Powell'ın daha yumuşak konuşması basın toplantısı sonrası hisse senetleri, emtia tarafında toparlanmaları beraberinde getirirken dolar teması ve tahvil getirilerinde geri çekilmelerin yaşandığını gözlemledik. Geçtiğimiz hafta beklentilerin üzerinde gelen enflasyon verisi sonrası pazartesi günü WSJ haberi ve ardından Goldman Sachs gibi kurumların bu hafta 75 bps'lik artış beklediklerini ve konsensüsün 75 bps'lik bir fiyatlama içerisine girmesi ardından WSJ haberini ve kurumları doğrular nitelikte faiz artırımına gidilmesi piyasada bundan sonra Fed'e karşı ciddi anlamda belirsizlik ortamı oluşturacaktır. Bundan sonraki süreçte Fed'e karşı belirsizliğin artması ile 100 bps'lik faiz artırım ihtimalinin de gündeme gelmesi olasılığının yüksek olması faiz patikasına karşı belirsizlikleri artıyor. Bu belirsizlik ise bundan sonra tekrardan riskli varlıklarda aşağı yönlü hareketleri hızlandırabileceğini ve tahvil getirileri ve dolar temasında yukarı yönlü baskıları arttırabileceğini düşünüyorum.
Basın toplantısının ardından geri çekilmeler gördüğümüz endekste sabah itibarıyla piyasanın Fed'e karşı belirsizliğini arttırdığını ve buna karşı tekrardan dolar temasının güçlenmeye devam ettiğini gözlemliyorum. Geçtiğimiz analizlerimde bahsettiğim gibi 105 seviyesi üzerinde kalıcılıklar görülmesi halinde ilk etapta 106,50 seviyesinin hedeflenebileceğini düşünüyorum. Cuma günü BOJ'dan gelecek olan hamle de endeks için önemli olacaktır.
Altın
Bundan sonraki süreçte Fed'e karşı belirsizliğin artması, resesyon ihtimalinin güçlenebilmesi ile değerli metaller tarafında yukarı yönlü hareketlerin hızlanabileceğini düşünüyorum. Altın tarafında 1810 dolar seviyesinin altında kapanışlar almadığımız takdirde yukarı yönlü hareketlerini hızlandırabileceğini düşünüyorum. Yukarıda ilk etapta 1876 dolar üzerinde kapanışlar alınması yukarı yönlü hareketlerin güçlenmesi için önemle takip edilecektir.
S&P 500
Belirsizliğin artması Fed'in ekonomiyi resesyona sokacak mı sorusunu akıllara getirmesi riskli varlıklarda aşağı yönlü hareketleri hızlandıracaktır. Powell'ın daha güvercin konuşmasının ardından dünü pozitif kapatan endekslerde vadeli tarafta satış baskılarının arttığını gözlemliyoruz. S&P 500 tarafında 3,500 bölgesini yakından takip ediyorum ve bu bölgenin orta ve uzun vadeli alıcı ve satıcıların karar noktası olduğunu düşünüyorum.