ABD tahvil faizindeki yükseliş ABD Dolar Endeksi'ni de canlandırınca küresel risk iştahı zayıfladı ve buna bağlı olarak gelişen ülke paralarında da düşüş oldu. TL, dün en çok değer kaybeden gelişen ülke parası olurken bugün ise kayıp sonrası %1 toparlanma yaşıyor. 
Türk lirasındaki oynaklığın yüksek olmasında faiz beklentilerinin payı da büyük. Yabancı yatırımcının hisselere olan isteksizliği devam ederken merkezden bir faiz artışının daha beklenmesiyle faiz hazırlıklarının yapıldığını söyleyebiliriz. Bu durum dış sermayeye bağlılığın ve yine yapısal sorunlar nedeniyle faiz-kur-enflasyon döngüsünün içinde kalınmasının çoğuncu kez örneği.
BİST Bankalar tarafındaki zayıflığa çok defa vurgu yaptık. Endeks sene başından itibaren %11 değer kaybetti ve BİST Sanayi ile arasındaki makas da %20'yi aştı. Bankacılık endeksindeki düşüşte yabancı çıkışlarının da etkisi var ve riskli olan nokta kur işlemleri için yapılan girişler, faizin artacağı beklentisiyle yerini çıkışa bırakıyor. Yabancı her şekilde kazanç sağlarken yerli yatırımcı ise istenen geliri sağlamakta zorlanıyor.
Şubat PPK toplantısında USD/TRY kuru 6,95 seviyesi yakınlarındaydı ve toplantı sonrasında kur 7,78'e kadar yükseldi. Bu hızlı hareketin gerek ÜFE gerekse TÜFE'ye yansımaması mümkün değil. Bu durum da Mart- Nisan enflasyonunun daha artacağı anlamına gelir. Haliyle faiz %17 iken bu seviyeye yaklaşan bir enflasyon maalesef ki faiz artışı olasılığını da güçlendiriyor. Piyasalar faiz artışında hem fikir sadece bir kesim Mart ayında bekleme olacağını Nisan ayında enflasyona göre faiz artırılacağını düşünürken bir kesim ise kurdaki hareketle beraber merkezin 18 Mart'taki toplantıda faiz artırmasını bekliyor. Ortalama faiz artışı oranı ise 100-150 bp aralığında. Biz, Nisan olasılığını önceki haftaya göre daha olası görüyorduk, ancak kurdaki hızlı hareket ve bunun fiyatlara olan etkisi ile merkezin de gecikmektense önden adım atma politikasını benimsemesi nedeniyle Mart toplantısında 150-200 bp aralığında faiz artışı bekliyoruz.
Fiyatlamalara giren faizle beraber dün 7,78'e çıkan kur bugün son saatte 7,64'ten işlem görüyor. Sert hareket sonrası gelen düzeltmenin hangi seviyede dengeleneceği önemli ve eğer günlük kapanış 7,66 üzerinde olursa 7,87'ye doğru hareket devam edebilir. Kısa vadedeki bu hızlı yükselişte nefes alma seviyesi olarak da 7,42'yi takip edeceğiz.
Borsada endeks ve hisseler bazındaki ayrışmanın sürmesini riskli görüyoruz, ancak teknik görünüm olarak endekste 1.490 puan üzerini pozitif bölge olarak takip ediyoruz. Son haftada denenen ancak aşılamayan 1.555 puan ise yükselişlerin hızlanacağı direnç bölgesi konumunda. Asıl endişeyle izlediğimiz bankacılık tarafında endeksin 1.398 puan altında kalması satışların da sürmesine neden oluyor. Bu seviye altında 1.350 ve 1.300 puan desteklerini izliyoruz. Toparlanmalarda ise 1.425-1.450 puan aralığında ivme kaybı görülebilir.
Dolar göstergesi 92,50'ye çıkarak 24 Kasım sonrası en yüksek seviyeyi görürken EUR/USD de 1,19 altını test ederek aynı tarih sonrası en düşük seviyeyi gördü. Bugün endekste kısmen gerileme var, ancak ABD seansında tahvillerde dün olduğu gibi hareketlilik artarsa endeks yeniden 92,50'ye doğru toparlanma gösterebilir. Paritede ise Kasım ayı dip seviye olan 1,16 ana desteği üzerinde 1,1740'ı izleyeceğiz. 1,13'ten sonra hızlanan yükseliş trendini koruyan paritede 100 günlük hareketli ortalamanın altına inilmesi ilk sinyal. Haftalık kapanışın da bu seviye altında olması durumunda trend görünümünde değişimden bahsedebiliriz.