Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası dün 7 aydır ara verdiği faiz indirimine devam etti.
Karar sürpriz miydi?
Eylül’de alınan karar Yeni Ekonomi Modeli idi ama bu uygulamaya önce faiz indirimiyle başlandı. Yüksek enflasyon ortamında faiz indirildiğinde kurun yükseleceği zaten biliniyordu, ancak belli ki istenenden fazla bir tepki geldi. Aralık’ta yaşanan rekor atak sonrası müdahale geldi ve KKM devreye sokuldu.
Merkez Bankası ilk bulduğu boşlukta faiz indirimine devam edecekti, dolayısıyla bu tarafından bakıldığında karar sürpriz değil. Hem öncesinde hem de bu 7 aylık süreçte ortam zaten faiz indirimine uygun değildi, ama neden şimdi faiz indirildi diye bakacak olursak; bunun en önemli sebebi ilk yarıda büyüyen ekonomi yavaşlama sinyalleri veriyor, bu asla istenmeyen bir durum. Büyümenin devam etmesi yeni sitemin de ana sebebi olduğu için desteklemek adına faiz indirimine devam edildi. Gerekçe olarak da son ay düşen enerji maliyetleri gösterildi.
Merkez faizi %13’e düşürdü, ancak piyasada bu faizin geçerli olmadığı biliniyor. Şimdi ise bankalara baskı yapılıyor özellikle ticari kredilerin kullandırılması için. Konut piyasası da önemli olduğu için yakında açıklanacak sosyal konut projesinin talep görmesi için faizlerde bir kampanya söz konusu olacaktır.
TL gelişmelerinde çok defa üzerinde durduğumuz nokta enflasyonun ciddiye alınmaması. Eğer enflasyon büyümeden daha önemli görülseydi ve buna bağlı bu politikalar izlenmesiydi mutlaka daha çok yol alınacaktı. Ama somut durum şu ki: Hedef büyüme, enflasyon geri planda. Bu yaklaşımla enflasyonun düşmesi çok zor. Haliyle kurda da geri çekilme geçici olur. Üzerine yeni ataklar şaşırtıcı olmaz.
Dolar, küresel piyasalardaki molasını tamamladı
Dolarda, resesyonla gelen geri çekilme yerini hem Fed beklentileri hem de bugünlerde Çin-Rusya yakınlaşması ile yerini yeniden yükselişe bıraktı.
ABD ve Çin en kötü zamanlarını Trump döneminde yaşasa da Biden dönemi de iyi gitmiyor. Son Tayvan ziyareti ipleri germişti. Şimdi Çin ve Rusya’nın G-20’de bir araya gelecek olması ABD’nin ve Batılı ülkelerin hiç hoşuna gitmedi. Piyasalar olası gerilimi hesaplayarak risk almak istemedi bu hafta ve dolara talep arttı.
ABD Dolar Endeksi bugün 108 seviyesine yaklaşarak son bir ayın en yükseğinde işlem görürken dolar baskısıyla euro/dolar paritesi de 1,0 seviyesine doğru düşüş yaşıyor.
Fiyatlar takip ettiğimiz seviyelere yaklaşıyor
Paritede 1,0 altı hareketin yeniden görülebileceğini hafta başındaki raporumuzda belirtmiştik. Kısa vadede 1,0370’in aşılmamasıyla gelecek satışta 0,9950’yi ara destek olarak izliyoruz. 0,9650 ise gelecek dönem için önemli eşik görevi görüyor.
Dolar endeksinde kısa vadeli ana destek bölgemiz 103,50-103 bandıydı, ancak endeks 105’i ara destek haline getirdi ve korudu. 108,50’ye doğru beklentimiz destekleniyor bugün. Haftalık kapanış seviyesinin 50 günlük hareketli ortalama olan 106,08’in üzerinde olması 108,50’i olasılığını güçlendiriyor.
Dolar/TL’de endeksteki düşüş ya da yükselişe rağmen yani küresel fiyatlama dışında 17,90’larda bir sıkıma vardı. Dünkü faiz indirimiyle 18 kırıldı ve bugün 18,10’dan geçiyor işlemler. Biz 17,15 sonrasını oldukça riskli bulduğumuzu belirtmiştik ve 6 Temmuz itibarıyla fiyat bu direncin üzerinde kaldı.
Şimdiki görünüm oldukça kaygı verici. Fiyat dün ve bugün aslında rekor kırıyor. Çünkü 20 Aralık’ta gün içi 18,36 görülse de sonrasında gelen müdahaleyle düşüş yaşanmıştı. Günlük kapanış bazında rekor günler yaşıyoruz. 18,36 daha önce görülen zirve olduğu için elbette ki yakından izleniyor, ancak daha önce görülmemiş seviyeler hele ki TL gibi birçok dinamikle fiyatlanan ve oynaklığı yüksek olan para birimde teknik seviye çok güvenilir olmayabilir. Bu nedenle yukarıda bir direnç noktamız yok.
20 Aralık sonrası görünüme baktığımızda, önce işlemler dar bantta sıkışıyor, sonra atak geliyor. Geri çekilme ise görülmüyor. Bu kaygı verici ve son dönemde 17,90’larda sıkışan fiyatta ilk atağı dün yaşadık. Önceki seyre bakıp yorumladığımızda yeni bir yükseliş olasılığı güçlü.