Geçtiğimiz hafta TCMB Başkanı Kavcıoğlu’ndan gelen çekirdek enflasyon vurgusu sonrasında TL tarafını desteklemek için yeni aksiyonların alınacağının açıklanması sonrasında piyasalarda enflasyonist endişeler artmıştı. Böylece Türk lirası varlıklarında yaşanan değer kaybı ile dolar/TL’de 8,48 seviyesine varan oranda yükseliş hareketi oluştuğunu gördük. Özellikle yüzde 19,25 ile politika faizi üzerine çıkan bir enflasyon görünümü sonrasında TCMB’ye yönelik beklentilerin arttığı söylenebilir. Diğer taraftan haftanın son işlem günü ülkede çeyreklik işsizlik oranı yüzde 12 ile beklentilerin üzerinde gelse de TL tarafında hafif kayıpların dizginlendiğini gördük. Diğer taraftan Deutsche Bank, TCMB’nin çekirdek enflasyon hedeflemesini doğru bulmadığını açıklarken, bu söylemi yüzde 19’u aşan enflasyona karşılık faizin artırılmayacağına yönelik işaret olarak algıladığını belirtti.
ABD tarafında ise haftalık işsizlik maaşı başvurularının 310 bine inerek yaklaşık 18 ayın en düşük seviyesine gerilediğini gördük. Ancak FOMC üyelerinin çoğunluğundan gelen Fed’in zayıf iş gücü rakamına rağmen varlık alım programında azaltıma gidebileceği beklentisi sonrasında dolar tarafının kısmi oranda güçlenme içerisine girdiği görülüyor. Haftanın son işlem günü ise üretici fiyat endeksinin yüzde 8,3 artış ile enflasyonist baskıları bir miktar tetiklemesi Fed’e yönelik beklentileri tetiklediği söylenebilir.
Tüm bu gelişmelerin akabinde yeni haftada 8,45 seviyesi üzeri hareketliliğini koruyan kurda yeni bir alım için 8,50 direncinin aşılmasını takip ediyoruz. Bu seviye üzeri bir kapanışta yükselişler 8,60 ve 8,70 direnç seviyeleri çerçevesince hız kazanımı içerisine girebilir. Ancak olası bir aşağı yönlü çözülmede ise 8,40 seviyesi altı fiyatlama düşüşlerin 8,30 ve 8,20 destek seviyelerine ulaşmasına yol açabilir.